Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2022/762 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/725 Esas
KARAR NO: 2022/760
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/10/2021
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında — tarihinde —– imzalandığı, ——İş bu sözleşme, elektrik satışı başlama tarihinden itibaren —-ay süre ile geçerlidir…” hükmünü havi olduğu, Davalıya elektrik satışı —-tarihi itibari ile başladığı, işbu sözleşmenin de hitam tarihi —- tarihi olduğu, ancak davalı süresinden önce —– tarihinde sözleşmeyi bildirimsiz bir şekilde sona erdirdiği, davalıya —– numaralı fatura düzenlenerek gönderildiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine başlatılan icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiği, tarafların tacir olup, müvekkili şirketin mevzuat ve sözleşme gereği işbu sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart talep etme hakkı bulunduğundan bahisle davalının—— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşme genel işlem koşulu ihtiva ettiği, alacak iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla ceza-i şart öngören sözleşme hükmü, genel işlem koşulu niteliğini haiz olduğundan ilgili madde, kanun gereği yazılmamış sayılması gerektiği, her ne kadar müvekkili aleyhine ceza-i şart öngören sözleşme hükmünün, genel işlem koşulu niteliğini haiz olmasından ötürü kanun gereği yazılmamış sayılması gerekse de; mahkeme aksi kanaatteyse en azından sözleşmeye hakim müdahalesi ile indirim yapılması gerektiği, davacının müvekkili şirket aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebinin reddinin gerekeceğini, aksine davacı, dava konusu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olup sayın mahkemece davacı aleyhine hükmolunan alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,——–Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—–esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —-fatura alacağı ve —-işlemiş faiz olmak üzere toplam —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —— tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı şirket davalıya düzenlediği cezai şart faturası için sözleşmeden vazgeçilen tarihteki son —– aya ait fatura toplamını gösterdiği, bunlar ——tüketim üzerinden fatura edildiği, —— rapor ekinde sunulmakta olup kullanıcı sınıfı sanayi birim fiyatları kullanılmış olup davacının davalıya tanzim ettiği elektrik fatura bedelleri bölge elektrik dağıtım firmasının çıkaracağı fatura tutarları ile aynı olduğu davacı tarafın iddia ettiği gibi davalıya ucuz elektrik tedarik yaptığı için ———içine girdiği, bu şekilde davalı tarafa ucuz elektrik tedarik ettiğini iddia etse de davalı tarafın davacı taraftan elektrik tedarik etmesinde hiçbir faydası olmadığı görüldüğü, davacı şirket davalıya tedarik edeceği elektriğin bölge dağıtım firmasından tedarik edeceği elektrik bedelinden daha ucuza tedarik edeceği savı ile davalıyı ikna ederek bu sözleşmeyi yapmaya davalı ——- etti ise gerçekte davalının bu sözleşmeden hiçbir kazancı olmadığı davacı tarafın delil olarak sunduğu——-incelemesinden anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, davacının davalıya ——– indirim taahhüdünde bulunduğu, ancak son iki faturada bu taahhüdün yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, dosyada daha öncesine ait faturalar bulunmadığından bu konuda da bir değerlendirme yapılmadığı, uyuşmazlık sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün genel işlem koşulu olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında ortaya çıktığı, bu kapsamda değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından fesih edildiği, bunun herhangi bir gerekçeye bağlanmadığı yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığı, somut olay bakımından taraflar arasındaki sözleşmenin abonelik sözleşmesi olduğu, davalının serbest tüketici olarak hareket ettiği ve davacı ile bu kapsamda sözleşme imzaladığı, sözleşmenin davacı tarafından hazırlandığı konularında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının tacir olması, sözleşmeye katılırken basiretli davranması yükümlülüğü, genel işlem koşullarına yönelik hususların tacirler bakımından uygulanmasında önemli bir sınır oluşturtuğu, birçok yargı kararında da bu husus ortaya konulmakta olduğu, özellikle tekel niteliğindeki abonelik inde farklı bir görüş sürülebildiği, somut olay bakımından davacının tekel niteliğinde bir hizmet vermediğinin anlaşıldığı, esasen davalının serbest tüketici olduğu ve farklı tedarikçilerden enerji sağlama imkânı bulunduğu, buna dayalı olarak sözleşmenin akdedildiği dolayısıyla davalının davacı dışında başka tedarikçilerinde bulunduğu bir ekonomik ortamda davacı ile sözleşme yapmayı tercih ettiği, bu sözleşme sonucunda bir süre elektrik enerjisini bu şirketten tedarik ettiğinin anlaşıldığı, burada davacın sunduğu hizmetin tekel niteliğinde olmadığının da belirtilmesi gerektiği, bu haliyle davalının ileri sürdüğü, genel işlem koşulu niteliğinde bir sözleşmeye bağlı olarak enerji aldığı, bu sözleşmenin cezai şarta yönelik hükümlerinin——– gereğince dürüstlük kuralına aykırı olarak kendisi aleyhine ve durumun ağırlaştırıcı hükümler niteliğinde olduğu hususu genel olarak kabul edilebilir olmadığı, ancak bu hususun Mahkemenin takdirinde olup, sözleşme şartlarının genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi halinde, belirtilen hükmü yazılmamış sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak cezai şart talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılması gerektiği, eğer Mahkeme tarafından sözleşme hükmü genel işlem koşulu olarak kabul edilmez ise, uygulanması gereken cezai şart hükmünün incelenmesi gerekeceği, belirtilen hükmün geçerli olduğu kabul edildiğinde, davacının talep edebileceği husus, son iki fatura bedeli olup, son iki fatura bedelinin incelenmesinde, sözleşme şartlarına uygun düzenlenmediği, özellikle sözleşme gereğince yapılması gereken ——–indirimin yapılmadığı görüldüğü, esasen davacı tarafından önceki faturalarda da bu yönde, sözleşme gereği indirim gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, bu faturalarda da indirim yapılmamış olması sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilebileceği, bu hususun Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç itibariyle taraflar arasındaki sözleşmede yer alan cezai şart hükmü genel işlem koşulu olarak kabul edildiği takdirde, yazılmamış sayıldığı kabul edilerek alacak talebinde bulunulamayacağı, cezai şart koşulu geçerli kabul edilirse, son iki dönem fatura bedelinden dolayı sorumluluk ortaya çıkacağı, son kesilen iki fatura dikkate alındığında, davacının —- faiz talep edebileceği, son iki dönem faturasının sözleşmeye aykırı hesaplandığı kabul edilirse, sözleşmeye uygun hesaplama durumunda —- asıl alacak ve ——- işlemiş faiz talep edebileceği, takip sonrası faiz talebinin yerinde olduğu, İcra ve İnkar tazminatı yönünde takdir yetkisinin Mahkemeye ait bulunacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında —— tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı, —-maddesinde elektrik satış başlama tarihinden itibaren —- ay süreyle bu sözleşmenin geçerli olduğunu, taraflardan herhangi birisinin sözleşmenin hitam tarihinden — takvim günü öncesine kadar sözleşmenin feshedileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürede, iş bu sözleşmenin aynı şartlarda birer yıl süreyle kendiliğinden uzatılmış sayılacağının belirtildiği, —- maddesinde satıcı tarafından fesih ve—— ise alıcı tarafından fesih şartlarının düzenlendiği görüldüğü;
—–Satıcı, alıcı ile yapmış olduğu sözleşme akabinde uzun vadeli planlamalar yapıp taahhütlerde bulunmaktadır. Alıcı mücbir sebepler dışında işbu sözleşme hükümlerine uygun davranmaması sonucunda satıcının işbu sözleşmeyi fesih etmesi durumunda, satıcıya son bir yıl içindeki faturalardan en yüksek bedelli olan iki aylık elektrik fatura bedelleri toplamını, ceza-i şart olarak ödemekle yükümlü olduğunu alıcı kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, bu madde nazar-ı dikkate alındığında davalı şirketin davacıya vermiş olduğu taahhüt süresi devam eder iken sözleşmeye aykırı olarak tek taraflı sözleşmeyi bildirimsiz feshettiği, davacının da sözleşmenin —–gereğince davalıya son iki aylık fatura bedelleri toplamını cezai şart olarak fatura ettiği, davalı yanca her ne kadar sözleşmenin tek taraflı hazırlandığı, genel işlem şartına uygun olmadığı yönünde itiraz ve savunmada bulunulmuş ise de somut uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanmakta olduğu, tarafların her ikisinin de tacir olduğu bu nedenle cezai şarta ilişkin hükümlerin tacirin basiretli davranma yükümlülüğü ve sözleşme hürriyeti kapsamında ele alındığında; TTK’nın 18/2. maddesi uyarınca basiretli davranma yükümlülüğü altında olan davalının sözleşmenin cezai şarta ilişkin maddesinin geçersizliği yönündeki itirazlarının dinlenemeyeceği, zira serbest tüketici olan davalının sözleşme serbestisi ilkesi gereğince genel/ulusal tedarik şirketinden elektrik tedarik edebileceği gibi sektörde faaliyet gösteren birden fazla özel şirketten de ——- elektriğini tedarik edebileceği, kaldı ki davacının tekel niteliğinde bir hizmet de vermediği, bu durumda basiretli tacir olarak akdettiği sözleşmenin maddesi olan cezai şarta dair maddesinin de her iki tarafı bağlayacağı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin yukarıda anılan maddesi gereğince davalı şirketin yükümlüklerine uygun davranmaması neticesinde —– tarihinde sözleşmenin bildirimsiz olarak davalı tarafında feshedildiği, bu nedenle sözleşme ile kararlaştırılan cayma bedelinin talep edilmesi şartlarının davacı lehine oluştuğu, ancak burada davacının düzenlemiş olduğu faturaların bedellerinin bilirkişi raporunda sözleşmeye uygunluğunun denetlendiği, sözleşmenin —- belirtilen —–indirimin uygulanmayarak davalıya kullanmış olduğu elektrik enerjisi bedelinin fatura edildiği, davalının daha önce düzenlenmiş olduğu faturalara ve bu faturalardan en yüksek iki tanesinin toplanması ile elde edilecek cezai şart faturasına itiraz etmemiş olmasının, tek başına faturaların davalı tarafça kabul edildiği sonucunu da doğuramayacağı,—- maddesinde maliyetlerde değişiklik olabileceğinin yazıldığı, ancak dosya kapsamında maliyet artışına dair davacı tarafından davalıya yapılmış herhangi bir bildirim de bulunmadığı, davacı tarafından resen sözleşme ekindeki indirim tutarı dikkate alınmadan faturaların düzenlendiği, bu durumda son iki dönem faturasının sözleşmeye aykırı hesaplandığının mahkememizce kabul edildiği, —- tarihli bilirkişi raporunu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, sözleşmeye uygun hesaplama durumunda davacının —— işlemiş faiz talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiş ve bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, her iki taraf da ticari şirket olup tacir olmakla —- takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi işletilmiş, alacağın likit olması ve itiraz neticesinde davacının alacağına geç kavuşacağı nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—– sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —-üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen——- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Davanın kabul edilen — bölümü üzerinden belirlenen — nisbi karar harcının —- bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan —karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.476,04-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 848,69-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı toplamı 907,99-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 4.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 74,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 4.074,00-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3.871,02-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 202,98-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
ç-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1.254,23-TL’sinin davalı taraftan, 65,77-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/09/2022