Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/526 E. 2023/748 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/526
KARAR NO : 2023/748

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı —– arasında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, şirket yetkilisi ve ortakları dava dışı —- dava dışı — davalı—- davalı —–müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak bu sözleşmeyi imzaladığını, borçluların sözleşme hükümlerine uymayarak tümü muaccel hale gelen borçlarını, müvekkili banka tarafından gönderilen uyarı mektupları ve ihtarnamelere rağmen ödemeyerek ihlal ettiklerini, borçlulara —– Noterliğinin 12.07.2019 tarih ve —- yevmiye sayılı 1.305.450,60 TL ‘lik ihtarnamesinin keşide edildiğini ve borçlarını ödemelerinin bildirildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, ihtarname eki tebliğ şerhlerine göre ilgililerin kredi sözleşmesindeki ve ticaret sicilindeki adreslerine ihtarname gönderildiğini ve tebliğ edildiğini borcun ödenmemesi üzerine—–İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların ödeme emrine itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını belirterek davalıların haksız ve kötü niyetli olarak —–. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasından yapmış oldukları itirazlarının 1.300.000,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davaya konu iptali talep edilen kısım üzerinden en az %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP;
Davalılardan —— vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyaya davacı bankanın göndermiş olduğu ihtarname ve ekindeki belgelerden müvekkilinin ne tür bir kredi borcundan, ne miktarda sorumlu olduğu hususunun tam olarak anlaşılamadığını, ihtarname ekinde gönderilen borç türü ve miktarlarının son derece müphem nitelikte olup hiçbir şekilde belirlenebilir olmadığını, aynı zamanda borçlu —–ile müvekkiline aynı hesap katının ve borcun ödenmesi ihtarının gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira TBK 586/1 maddesi uyarınca müteselsil kefilin takip edilmesi için özel şart getirilmiş olup alacaklının öncelikle borçluya yönelteceği işlemlerin varlığının gerektiğini, borçlu şirket ile müvekkili müteselsil kefile aynı ihtarnamenin keşide edilmesinin bu şartın yerine getirilmediğini gösterdiğini, bu hususta TBK amir hükmü ve aynı doğrultudaki Yargıtay —– Hukuk Dairesinin —– Esas ve —–Karar sayılı ilamından da görüleceği üzere müvekkilinin sorumluluğuna gidilmeden önce davacı banka ile borçlu şirket arasındaki işlemlerin tamamlanmasının gerektiğini, bu sebeple müvekkiline yöneltilen icra dosyası kapsamındaki ödeme emrinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, kaldı ki davacı yanın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu Genel Nakdi ve Gayrinakid Kredi Sözleşmesindeki asıl borçlu—– hakkında —– Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı Konkordato davasının bulunduğunu, ilgili davada davacı —– hakkında konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş olup müvekkilinin sorumluluğuna gidilmeden önce davacı bankanın esas borçlu şirkete yönelmeksizin müvekkiline işbu davayı ikame etmesinin kötü niyetli olduğunu ispat eder nitelikte olduğunu, taraflar arasında akdedilen ve davacı yanın Mahkemeye sunmuş olduğu Kefalet Sözleşmelerinin kanuna aykırı olduğunu, kanun hükmü uyarınca Kefalet Sözleşmelerindeki geçerlilik şekil şartı olarak kefilin sorumluluk miktarını, herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet tarihini kendi el yazısıyla sözleşmeyle belirmesinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye bakıldığında müvekkilinin yükümlülük altına girdiğini belirtir herhangi bir el yazılı beyanının bulunmadığını, aynı zamanda sözleşmedeki asıl borçlu —– hakkındaki Konkordato davasında kararı veren Mahkemece davaya konu icra takibindeki faizin durması gerekirken devam ettiğini, bu sebeple hem kefalet sözleşmesinin kanuni şartları haiz olmaması sebebiyle hem de müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığına dair itirazları ile birlikte müvekkiline yöneltilen icra takibindeki alacak hesabına da itiraz ettiklerini, taraflar arasındaki Kefalet Sözleşmesinin genel İşlem Şartlarına aykırı olduğunu, dosyaya davacı banka tarafından gönderilen ihtarname ve ekindeki belgelerden müvekkilinin teminat bedelinin depo edilmesi talebinin tamamen hukuka aykırı olduğunu, genel bir ifade ile sözleşme yapılması, ayrı bir garanti sözleşmesi yapılmadığı takdirde depo talebinden kefilin sorumlu olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususların tamamı hukuka aykırı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, davaya ve icra takibine konu borcun asıl borçlusu konumunda olan —- hakkında—-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyasıyla verilmiş olan konkordatoya dayalı kesin mühlet tedbirlerinin bulunduğunu, davacı tarafça söz konusu dosyaya müdahil olunarak, alacak bildirimi ve konkordato projesine alacak kaydı yoluyla mevcut bir borcun olması halinde konkordato projesi içerisinde yer alması ve ödemesinin gerektiğini, davacı tarafın asıl borçlu hakkında tedbirler olmasına karşılık kefalete dayanılarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ve huzurdaki davayı açtığını, asıl borçlu —- hakkında verilen kesin mühlet tedbirleri ve İİK 29 vb. maddeleri uyarınca takip yapılamadığını, asıl borçlu hakkında kanunen takip yapılamaması tedbirleri mevcut iken bu sebepten kaynaklı olarak kefalete dayalı icra takibi yapılamayacağını, aksinin kabulünün açıkça hukuka aykırılık teşkil etmekle birlikte müvekkilinin de açıkça haksız yere söz konusu borçtan kaynaklı sorumluluk taşıyacağını ve mağdur olacağının aşikâr olduğunu, davacı bankanın asıl borçlunun konkordato dosyasına başvurusu veya projede yer alması halinde alacağın tahsilinin gerçekleşeceğinin Mahkeme kararıyla sabit olacağından huzurdaki davanın reddinin gerektiğinin aşikâr olduğunu, davacının herhangi bir alacak kaydı başvurusunda bulunmaması, konkordato projesine başvuru yapılmamış olması veya herhangi bir sebeple anlaşma sağlanamamış olması halinde ise ilk olarak asıl borçlu—– Şirketine nisaba dahil edilmeyen alacak olduğundan bahisle alacak davası açması gerektiğinin aşikâr olduğunu, bu sebeple —-. Asliye Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak davacının konkordato projesine dahil olmak için alacak kaydı yaptırıp yaptırmadığı, söz konusu alacağın projede yer alıp almadığı, dosyada alacağın bilirkişi marifetiyle tespitinin yapılıp yapılmadığı, alacak hakkında bir anlaşma olup olmadığının sorulmasının gerektiğini, kaldı ki asıl borçlu şirketin konkordato sürecinde olması sebebiyle davaya konu alacağın mevcutta tahsil edilemediğinin aşikâr olduğunu, asıl borçlunun konkordato mühletinde olması ve konkordato sebebiyle alacağın ödenmemesi hali mevcut olduğundan huzurdaki davada iddia edilen alacağa faiz işletilemeyeceğini, bilirkişi tarafından yapılan tespitle birlikte konkordato projesine dahil olan alacakların asıl borçlu tarafından ödeneceğini, davacı şirketin bu noktada —-Asliye Hukuk Mahkemesine başvuru yapıp yapmadığı, konkordato dosyasında huzurdaki davaya konu alacağın olup olmadığı hususlarının önem arz ettiğini, her halükarda davaya konu alacağa konkordato mühleti ve tedbirleri olması sebebiyle faiz işletilemeyeceğinin aşikâr olduğunu, nitekim davacı tarafça alacağa işletilen faiz oranının da fahiş olup kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça sunulan sözleşmede yer alan kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, kefalet için gerekli olan azami sorumluluk tutarının yazılmadığını, müvekkilinin kefalet yükümlüğünü kabul ettiğine dair herhangi bir beyan alınmadığını, ayrıca söz konusu sözleşmelerde maktu olarak yer alan ibarelerin kefalet için gerekli şartların yerine getirilmiş olarak sayılmayacağının da Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, huzurdaki davanın müvekkilinin sorumluluğunun doğmamış olması sebebiyle reddinin gerektiğini, asıl borçlunun konkordato mühletinde olması, konkordato sürecinde takip ve faiz yasağı bulunması, alacağın tahsili için konkordato dosyasına başvuru yapılarak alacağın nisaba dahil edilmesi ve anlaşma ile birlikte asıl borçlu tarafından ödenmesi gerektiğinden, asıl borçluya hukuki yollar kullanılmadığından davanın reddine, %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı bildirilen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67/1-2 maddesi uyarınca kısmen iptaline ilişkindir.Davacının ;—-İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra dosyası ile toplam 1.358.907,58 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başladığı, davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı, davacının 1.300.000 TL yönünden itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.

Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı banka tarafından davalılara gönderilen ve söz konusu icra takibinde talep edilen alacakların, davacı banka tarafından dava dışı —- kullandırılan, 2 adet taksitli taşıt kredisi, 5 adet taksitli ticari kredi, 1 adet borçlu cari hesap kredisi, 2 adet teminat mektubu komisyonlarından kaynaklanan alacak ve 1 adet ticari kredi kartı, olmak üzere toplam 11 adet nakdi alacaktan oluştuğu, davacı bankanın bu kredileri, taşıt kredileri, taksitli krediler, borçlu cari hesap kredileri, teminat mektubu komisyon alacakları ve ticari kredi kartı olarak 5 ayrı başlık halinde birleştirerek takip talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı —-ile dava dışı——arasında 28.07.2015 tarih ve 1.850.000,00 TL tutarlı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşme limitinin 11.11.2016 tarihinde 2.850.000,00 TL’ye 03.04.2017 tarihinde de 5.350.000,00 TL’ye artırıldığı görülmektedir.
Gerek ilk limit ve gerekse tüm artırımlarda, davalılar —–el yazısıyla, isim, tutar, tarih, adres ve kefalet türü de yazılmak suretiyle müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır.
Söz konusu Sözleşme, 14 ana madde halinde davacı banka tarafından dava dışı —–kullandırılacak olan kredilere ilişkin tarafların hak ve yükümlülüklerinin yanı sıra sözleşmede müteselsil olarak imzası bulunan davalılar—— sorumluluklarını düzenlemektedir.
Davacı banka —- Şubesi ile dava dışı —– arasında 28.02.2018 tarihli —- Card Üyelik Sözleşmesi akdedilmiştir.
Söz konusu sözleşmede davalılar —-ve —— 55.000,00 TL limit dahilinde “müteselsil kefil” sıfatıyla imzaları bulunmakta olup, her iki kefalet beyanının el yazısıyla, isim, tutar, tarih, adres ve kefalet türü de, belirtilmek suretiyle imzalandığı görülmektedir.
Davacı banka ile dava dışı—–arasında 18.12.2017 tarihli 50.000,00 TL tutarlı Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı banka tarafından dava dışı şirkete 22.12.2017 tarihinde kullandırılan aynı tutarlı —– referans numaralı taşıt kredisinin Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin yanı sıra, bu sözleşme kapsamında kullandırıldığı değerlendirilmektedir.
Söz konusu sözleşmede, davalılar —– 50.000,00 TL limit dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır.
—–numaralı ticari taksitli taşıt kredisi;
Davacı banka ile dava dışı —–. arasında 28.02.2018 tarihli 90.000,00 TL tutarlı Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı banka tarafından dava dışı şirkete 01.03.2018 tarihinde kullandırılan aynı tutarlı —— referans numaralı taşıt kredisinin Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin yanı sıra, bu sözleşme kapsamında kullandırıldığı, söz konusu sözleşmede, davalılar —– 90.000,00 TL limit dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır.
Davacı banka tarafından dava dışı —– 01.03.2018 tarihinde 90.000,00 TL tutarında—–referans numarasıyla taksitli taşıt kredisi açılmış ve bu tutar aynı tarihte dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki —– numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırılmıştır.
Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 01.04.2018- 01.03.2021 arasındaki 36 ay vadede aylık %1,39 (yıllık %16,68) faiz oranıyla, her taksit 3.231,82 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre kredinin vadeleri 01.04.2018-01.04.2019 arasındaki 13 taksitinin tahsil edildiği, kalan taksitler için herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ödenen son taksit olan 01.04.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 62.757,48 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 62.843,11 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.—–numaralı ticari taksitli taşıt kredisi;
Davacı banka tarafından dava dışı —— 22.12.2017 tarihinde 50.000,00 TL tutarında—– referans numarasıyla taksitli taşıt kredisi açılmış ve bu tutar aynı tarihte dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki—- numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırılmıştır. Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 22.01.2018- 22.12.2019 arasındaki 24 ay vadede aylık %1,36 (yıllık %16,32) faiz oranıyla, her taksit 2.475,38 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre, kredinin vadeleri 22.01.2018-22.03.2019 arasındaki 15 taksitinin tahsil edildiği, kalan taksitler için herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ödenen son taksit olan 22.03.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 20.767,64 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 20.805,54 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.
—– Numaralı Ticari Taksitli Kredi
Davacı banka tarafından dava dışı —– 06.12.2017 tarihinde 220.000,00 TL tutarında —– referans numarasıyla taksitli ticari kredi açılmış ve bu tutar aynı tarihte dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki—– numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırılmıştır.
Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 06.01.2018- 06.12.2020 arasındaki 36 ay vadede aylık %1,40 (yıllık %16,80) faiz oranıyla, her taksit 7.913,85 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre kredinin vadeleri 06.01.2018-06.04.2019 arasındaki 16 taksitinin tahsil edildiği, kalan taksitler için herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ödenen son taksit olan 06.04.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 136.272,82 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 136.459,46 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.
—- Numaralı Ticari Taksitli Kredi
Davacı banka tarafından dava dışı —– 13.06.2018 tarihinde 300.000,00 dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki—– numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırılmıştır. Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 13.07.2018- 13.06.2021 arasındaki 36 ay vadede aylık %1,38 (yıllık %16,56) faiz oranıyla, her taksit 11.939,69 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre kredinin vadeleri 13.07.2018-13.03.2019 arasındaki 9 taksitinin tahsil edildiği, kalan taksitler için herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ödenen son taksit olan 13.03.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 244.478,66 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 245.188,00 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.
—–Numaralı Ticari Taksitli Kredi
Davacı banka tarafından dava dışı —— 09.06.2017 tarihinde 298.000,00 TL tutarında —— referans numarasıyla taksitli ticari kredi açılmış ve bu tutar aynı tarihte dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki —–numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırılmıştır. Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 09.07.2017- 09.06.2020 arasındaki 36 ay vadede aylık %1,33 (yıllık %15,96) faiz oranıyla, her taksit 10.588,66 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre kredinin vadeleri 09.07.2017-09.04.2019 arasındaki 22 taksitinin tahsil edildiği, kalan taksitler için herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ödenen son taksit olan 09.04.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 133.805,81 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 133.977,37 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.
—– Numaralı Ticari Taksitli Kredi
Davacı banka tarafından dava dışı—– 10.08.2017 tarihinde 105.000,00 TL tutarında —- referans numarasıyla taksitli ticari kredi açılmış ve bu tutar aynı tarihte dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki —–numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırıldığı,
Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 10.09.2017- 10.08.2019 arasındaki 36 ay vadede aylık %1,37 (yıllık %16,44) faiz oranıyla, her taksit 5.204,67 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre kredinin vadeleri 10.09.2017-10.03.2019 arasındaki 19 taksitinin tahsil edildiği, 10.04.2019 vadeli 20. Taksite mahsuben 21.06.2019-27.06.2019 arasında toplam 3.667,47 TL anapara tahsilatı sağlandığı, bu tahsilat sonrası kısmen ödenen son taksit olan 10.04.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 21.269,40 TL olduğu,
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 21.293,56 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.—- Numaralı Ticari Taksitli Kredi
Davacı banka tarafından dava dışı —– 17.01.2018 tarihinde 95.000,00 TL tutarında —- referans numarasıyla taksitli ticari kredi açılmış ve bu tutar aynı tarihte dava dışı şirketin davacı banka nezdindeki—–numaralı hesabına aktarılmak suretiyle kullandırılmıştır. Söz konusu krediye ilişkin Geri Ödeme Planına göre, kredinin 17.02.2018-17.01.2021 arasındaki 36 ay vadede aylık %1,49 (yıllık %17,88) faiz oranıyla, her taksit 3.471,48 TL olacak şekilde kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
İbraz edilen ekstrelere göre kredinin vadeleri 17.02.2018-17.03.2019 arasındaki 14 taksitinin tahsil edildiği, kalan taksitler için herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ödenen son taksit olan 17.03.2019 vadeli taksit sonrası kalan anapara tutarının 64.196,09 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankaca alacağın 09.07.2019 tarihinde 64.334,03 TL anapara bakiyesi üzerinden herhangi bir faiz uygulanmaksızın takip hesaplarına aktarıldığı belirlenmiştir.—– Numaralı Ticari Kredi Kartı
Taraflar arasında akdedilen —- Card Sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı —– yetkili imza ve kaşesini içeren Ticari Kredi Kartı Başvuru Formu doğrultusunda, davacı banka tarafından —– numaralı ticari kredi kartının 50.000,00 TL limit1 dahilinde dava dışı şirket yetkilisi davalı —– kullanımına verildiği anlaşılmaktadır.
İbraz edilen söz konusu kredi kartına ilişkin hesap kesim tarihleri 15.08.2018-15.06.2019 arasındaki ekstrelerin incelenmesinden, söz konusu kredi kartının tanımlanan limit dahilinde muhtelif peşin ve taksitli alışveriş işlemlerinde kullanıldığı belirlenmiştir.
Düzenlenen son ekstre olan 15.06.2019 hesap kesim, 25.06.2019 son ödeme tarihli ekstre itibariyle toplam borç tutarının 18.910,71 TL olduğu, hesabın borç bakiyesi içerisindeki anapara nitelikli alacağın ayrıştırılarak 09.07.2019 tarihinde, herhangi bir faiz uygulanmaksızın 18.083,30 TL anapara bakiyesi ile takip hesaplarına aktarıldığı tespit edilmiştir. Kredi kartı borç bakiyesinin takip hesaplarına aktarılmasından sonra davacı banka tarafından, 10.07.2019 tarihinde 2.430,80 TL ve 20.07.2019 tarihinde 448,40 TL tahsilatın anapara borcuna mahsup edildiği anlaşılmaktadır.
—– Numaralı Borçlu Cari Hesap Kredisi
Taraflar arasında akdedilen Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı —- numaralı 500.000,00 TL tutarlı Borçlu Cari Hesap Kredisi açıldığı anlaşılmaktadır.
Söz konusu hesaba 31.03.2019 tarihinde tahakkuk eden 34.373,47 TL devre faizi ve 1.950,97 TL BSMV, aynı tarihte dava dışı firmanın hesabından tahsil edilmiştir.
Hesaba 01.07.2019 tarihinde tahakkuk eden 37.158,53 TL devre faizi ve 1.857,52 TL BSMV ‘nin tahsil edilememesi sonrası, davacı banka tarafından 500.000,00 TL asıl alacak ve 1.857,52 TL BSMV toplamı olan 501.857,02 TL herhangi bir faize tabi tutulmaksızın 09.07.2019 tarihinde takip hesaplarına aktarılmış olup bu tarihten sonra herhangi bir tahsilat sağlanamamıştır.
Davacı bankada yapılan incelemede temin edilen belgelerden söz konusu Borçlu Cari Hesabın faiz oranının yıllık %29,40 olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı —- tarafından dava dışı —–. ile arasında 28.07.2015 tarihinde 850.000,00 TL tutarlı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalılar —- ve —-aynı tutar dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, söz konusu sözleşme limitinin 11.11.2016 tarihinde 2.800.000,00 TL ‘ye, 03.04.2017 tarihinde 5.350.000,00 TL ‘ye yükseltildiği, ancak artırılan tutarlarda da davalılar —- ve —- kefaletinin bulunduğu,
Akdedilen sözleşme doğrultusunda dava dışı şirkete 2 adet taksitli taşıt kredisi 5 adet taksitli ticari kredi, 1 adet ticari kredi kartı, 1 adet borçlu cari hesap ve 2 adet teminat mektubu komisyon hesabının kullanımına verildiği görülmüştür.
Bu durumda, davacı banka tarafından dava dışı firmaya kullandırılan krediler nedeniyle dava dışı —dava dışı —–, dava dışı —– ile davalılar—– ve —- aleyhinde—– İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasından 06.08.2019 tarihinde başlatılan icra takibinde, icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek;
Ticari Nitelikli Kredi Borcu adı altında talep ettiği, taksitli taşıt kredilerinden kaynaklanan alacağının, 87.625,25 TL Asıl Alacak, 601,35 TL faiz ve 84,53 TL BSMV olmak üzere toplam 88.311,13 TL,
Taksitli Ticari Kredi Borcu adı altında talep ettiği, taksitli ticari kredilerden kaynaklanan alacağının, 630.635,81 TL Asıl Alacak, 4.272,29 TL faiz ve 608,77 TL BSMV olmak üzere toplam 635.616,87 TL,
Borçlu Cari Hesap Borcu adı altında talep ettiği—– numaralı Borçlu Cari Hesap kredisinden kaynaklanan alacağının, 542.713,70 TL Asıl Alacak, 3.742,52 TL faiz ve 886,43 TL BSMV olmak üzere toplam 547.342,65 TL,Teminat Mektubu Borcu adı altında talep ettiği, Teminat Mektubu komisyonlarından kaynaklanan alacağının, 780,28 TL Asıl Alacak, 5,06 TL faiz ve 0,80 TL BSMV olmak üzere toplam 786,14 TL,Ticari Kredi Kartı Borcu adı altında talep ettiği, —— numaralı kredi kartından kaynaklanan alacağı, 16.371,35 TL Asıl Alacak, 50,33 TL faiz ve 10,67 TL BSMV olmak üzere toplam 16.432,35 TL alacağı olduğu ,Davacı bankanın, talep edilebilir alacakların yanı sıra icra takip tarihinden itibaren;
Ticari Nitelikli Kredi Borcu adı altında talep edilen 87.625,25 TL asıl alacak üzerinden %35,76,Taksitli Ticari Kredi Borcu adı altında talep edilen 630.635,81 TL asıl alacak üzerinden %35,76,
Borçlu Cari Hesap Borcu adı altında talep edilen 542.713,70 TL asıl alacak üzerinden %58,80,Teminat Mektubu Borcu adı altında talep edilen 780,28 TL asıl alacak üzerinden %28,80,Ticari Kredi Kartı Borcu adı altında talep edilen 16.371,35 TL asıl alacak üzerinden %28,80,
Temerrüt faizi ve bu faizler üzerinden %5 gider vergisi, talep edebileceği, davacının alacağının likit olduğu, düzenlenen kefalet sözleşmelerinin usulüne uygun olduğu, genel işlem şartlarına aykırılık iddialarının, takibe yapılan itirazlarının yerinde olmadığı belirlenmekle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ;—– İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin ;
a-Ticari Nitelikli Kredi Borcu yönünden ;
87.625,25 TL asıl alacak,
601,35 TL işlemiş temerrüt faizi,
84,53 TL BSMV olmak üzere toplam 88.311,13 TL
b-Taksitli Ticari Kredi Borcu yönünden ;
630.635,81 TL asıl alacak,
4.272,29 TL işlemiş Temerrüt faizi,608,77 TL BSMV olmak üzere toplam 635.616,87 TL
c-Borçlu Cari Hesap Borcu yönünden ;542.713,70 TL asıl alacak,3.742,52 TL işlemiş Temerrüt faizi,886,43 TL BSMV olmak üzere toplam 547.342,65 TL
d-Teminat Mektubu Borcu yönünden ;780,28 TL asıl alacak,5,06 TL işlemiş Temerrüt faizi,0,80 TL BSMV olmak üzere toplam 786,14 TL
e-Ticari Kredi Kartı Borcu yönünden ;
16.371,35 TL asıl alacak,
50,33 TL işlemiş temerrüt faizi,
10,67 TL BSMV olmak üzere toplam 16.432,35 TL olmak üzere toplam 1.288.489,15 TL üzerinden takip tarihinden itibaren ;
-Ticari Nitelikli Kredi Borcu adı altında talep edilen 87.625,25 TL asıl alacak yönünden %35,76,
-Taksitli Ticari Kredi Borcu adı altında talep edilen 630.635,81 TL asıl alacak yönünden %35,76,
-Borçlu Cari Hesap Borcu adı altında talep edilen 542.713,70 TL asıl alacak yönünden %58,80,
-Teminat Mektubu Borcu adı altında talep edilen 780,28 TL asıl alacak yönünden%28,80,
-Ticari Kredi Kartı Borcu adı altında talep edilen 16.371,35 TL asıl alacak yönünden %28,80, oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan 1.288.489,15 TL’nin % 20’si inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
2-HARÇLAR
Alınması gerekli 88.016,69 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 15.406,21 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 72.610,59 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-VEKALET ÜCRETİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 171.733,81 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davanın reddedilen bölümü yönünden davada avukatla temsil edilen davalılar yararına belirlenen 18.417,36 TL nisbi vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-ARABULUCULUK ÜCRETİ
6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.360,00 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 15.406,21 TL peşin karar harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça yatırılan 8,60 TL vekaletname harcı ile yapılan 196,50 TL tebligatlar gideri ile 3.000 TL bilirkişi inceleme gideri, 3.000 TL ek bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 6.196,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 6.150,16 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 54,94 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Dair, davacı vekili ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.