Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/522 E. 2023/568 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/522 Esas
KARAR NO:2023/568
DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/07/2021
KARAR TARİHİ:13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı/borçlu aleyhine ödenmeyen fatura alacağının tahsili için —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı/borçlu tarafından takip konusu borca, faize ve fer’ilerine haksız olarak itiraz edilerek takip durdurduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamı için işbu davanın açıldığını, Davacı şirket ile davalı/borçlu şirket arasındaki 07.03.2018 tarihli hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak davacı şirket tarafından danışmanlık hizmeti sağlandığını bu hizmetin bedeli olan toplam 34.291,27 TL’lik tutarın sözleşme çerçevesinde—– numaralı faturanın düzenlendiğini,Davalı/borçlu —-tutarlarında ödeme gerçekleştirdiğini, ancak bakiye borcunu ödenmediğini, bunun üzerine —– sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip gereği borçluya ödeme emri gönderildiğini, Davalı/borçlu tarafından her ne kadar borca itiraz edilmiş ve borcun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, gerek sunulan sözleşme örneği, hesap ekstresi, fatura ve diğer belgelerden gerek taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinden anlaşılacağı üzere, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğunu, davalının borca ferilerine ve yetkiye itirazı ile duran —— esas sayılı dosyası üzerindeki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, müvekkili şirketin alacağının semeresiz kalması adına borçlunun elindeki veya üçüncü şahıslar nezdindeki taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer hakları üzerinde ihtiyati haciz tesisine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı şirkete —— tarihinde TK 35 Md. Göre dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edildiği, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan itirazın iptali davası iken, davalı şirketin ———-karar sayılı iflas kararı ile iflas etmesi üzerine kayıt kabul davası olarak görülmeye devam etmiştir.İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ——– Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 19.291,27.-TL asıl alacak, 2.885,76.-TL işlemiş faiz, 2.659,82.-TL işlemiş faiz, 832,17.-TL işlemiş faiz, olmak üzere 25.669,02.-TL toplam alacağın yıllık %16,75 avans faizi ile birlikte tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 15/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından 20/04/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Kayıt kabul davası hukukî nitelik olarak sıra cetveline itiraz niteliğinde, eda davası mahiyetinde bir alacak davasıdır. Çünkü bu davada alacaklı, bildirmiş olduğu alacağın iflâs idaresi tarafından haksız olarak tamamen veya kısmen reddedildiğini iddia etmekte ve iflâs masasının haksız olarak reddedilen alacağı ödemeye mahkûm edilmesini talep etmektedir. Niteliği itibari ile sıra cetveline itiraz davası olan bu dava, uygulama ve doktrinde kayıt kabul davası olarak isimlendirilmektedir. Başka bir ifade ile iflâsta sıra cetveline itiraz davasının bir alacağın masaya kaydedilmesi için açılması hâlinde bu dava kayıt kabul davası olarak; bir alacağın masadan çıkarılması için açılması hâlinde ise kayıt terkini davası olarak nitelendirilmektedir.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, iflas dosyası, davalı tarafın ———formları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, icra dosyası, kayıtları, banka kayıtları, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- tarafından gönderilen 20/04/2022 tarihli yazı cevabında; 2022/6 iflas sayılı dosyası ile başlatılan müflis ——– iflas masasında tasfiyenin İİK 218. Maddesi gereğince basit tasfiye usulü ile yapılmasına karar verildiğini, iflas idaresinin oluşturulmadığını bildirmiştir.Tarafların ticari defter ve kayıtları ile ilgili — bildirilen formları temin edilerek mali muhasip bilirkişi marifetiyle rapor temin edilmesi talep edilmiş, 11/12/2022 tarihli ilk raporda,
“(…) Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, vergi dairelerinden gelen davalının —–ile davacı tarafından ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde,
1.Tarafların Ticari Defterk Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden:Davacı şirketin ibraz ettiği —- yılları ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görülmüştür.
Davalı —-, ticari defterlerinin incelenmesi bakımından ——– masasına başvurulmuş olup, tarafıma verilen 05.12.2022 tarihli yazıda,
—– sicil sayısında kayıtlı olup, halen ——— adresinde faaliyet gösteren —- esas sayılı dosyasında ——— iflasına karar verilmiştir.
Müflis şirket yetkilisinin müflis şirkete ait herhangi bir ticari defter, belge vs. Evrakların dairelerine teslim edilmemiştir. ” Şeklinde bildirilmiştir. Davalı müflis şirketin —– yılları ticari defterleri—— masasına sunulmadığından defter incelemesi yapılamamıştır.
2- Davacı Alacağı Yönünden:Dava ve takip konusu alacağın —- tutarlı faturanın kalan bakiyesine ilişkin olduğu, faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine—– formu ile bildirimde bulunulduğu, dosya kapsamında davalının söz konusu faturaya istinaden düzenlenmiş bir iade faturası bulunmadığı, takibe konu edilen —— tutarlı faturaya, davalı tarafından yasal 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden ve —–ile bildirimi yapıldığından, faturaya konu mal veya hizmetin davalı tarafından teslim alındığına karine oluşturduğunun kabulü halinde, takip tarihi itibariyle davacının davalından olan alacağının 19.291,17 TL alacaklı olduğu.
Davacının, 19.291,17 TL asıl alacağına, takip tarihi olan 04.05.2021 tarihinden, davalının iflas tarihi olan 16.02.2022 tarihine kadar işleyecek temerrüt faizi yıllık——– avans faizi oranları üzerinden 2.782,04 TL hesaplanmış olup, davacının 16.02.2022 iflas tarihi itibariyle ferileriyle birlikte; toplam alacağının 26.252,81 TL olduğu hesaplanmıştır” belirlemelerine yer verilmiştir.Dava vekilinin süresinde beyanda bulunarak rapora karşı kısmen itirazda bulunmuş, davacı vekilinin itirazları ile sınırlı olmak üzere rapor tanzim edilmek üzere dosya önceki muhasip bilirkişiye tevdi edilmiştir. 16/6/2023 tarihli raporda,
“(…) 1.Davacı Alacağı Yönünden:Dava ve takip konusu alacağın —- tutarlı faturanın kalan bakiyesine ilişkin olduğu, faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu —— —– formu ile bildirimde bulunulduğu, dosya kapsamında davalının söz konusu faturaya istinaden düzenlenmiş bir iade faturası bulunmadığı, takibe konu edilen ——- tutarlı faturaya, davalı tarafından yasal 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden ve ——— formu ile bildirimi yapıldığından, faturaya konu mal veya hizmetin davalı tarafından teslim alındığına karine oluşturduğunun kabulü halinde, takip tarihi itibariyle davacının davalından olan alacağının 19.291,17 TL alacaklı olduğu.Takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere takip konusu 34.291,27 TL fatura alacağa temerrüt tarihi olan 27.03.2019 tarihinden ödeme tarihlerine ve 05.04.2021 takip tarihine kadar yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi üzerinden takip öncesi işlemiş faizin 6.219,78 TL olduğu hesaplanmıştır.
Takip tarihi itibariyle 19.291,27 TL asıl alacağa 05.04.2021 takip tarihinden 16.02.2022 iflas tarihine kadar yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi üzerinden işlemiş faizin 2.782,04 TL hesaplanmış olup, davacının 16.02.2022 iflas tarihi itibariyle ferileriyle birlikte; toplam alacağının 33.750,75 TL olduğu” tespitlerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime ve hüküm tesisine elverişli rapor içerikleri birlikte değerlendirildiğinde; dava ve takip konusu alacağın 20.03.2019 tanzim tarihli —– tutarlı faturanın kalan bakiyesine ilişkin olduğu, faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine—– formu ile bildirimde bulunulduğu, dosya kapsamında davalının söz konusu faturaya istinaden düzenlenmiş herhangi bir iade faturasının bulunmadığı, takibe konu faturaya yasal süresi içinde itiraz edilmediği ve ——- formu ile bildirimi yapıldığından, faturaya konu mal veya hizmetin davalı tarafından teslim alındığı ve aksinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla takip tarihi itibariyle davacının davalından olan alacağının 19.291,17 TL olduğu, takip öncesi işlemiş (temerrüt) faiz tutarının 6219,78 TL ve takip tarihinden iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş faiz tutarının ise 2782,02 TL olduğu anlaşıldığından bu tutarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
19.291,27.-TL asıl alacak, 6.219,78.-TL temerrüt faizi ve 2.782,02.-TL iflas tarihine kadar işlemiş faizi olmak üzere toplam 28.293,07.-TL alacağın———–İcra ve İflas dairesinin 2022/6 iflas sayılı dosyasına KAYIT VE KABULÜNE,
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 269,85.-TL’nin, davacı tarafça dava açılırken yatırılan 438,37.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 168,52.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yatırılan toplam 269,85.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 329,15.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 1.200,00.-TL bilirkişi ücreti ve 203,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1..403,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde—— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasal yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 13/07/2023