Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/521 E. 2021/1403 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/521 Esas
KARAR NO: 2021/1403
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 29/07/2021
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Davacının sigortalısı olan —-şahıstan kiralanan ve depo olarak kullanılmakta olan ——— günü——- malzemeler yanarak büyük hasara uğradığını, emtianın büyük bir kısmı yanarak yok olmuş ya da kullanılamaz hale gelmiş, demirbaşlar da aynı şekilde hasar görerek kullanılamaz hale gelmiş ya da tamamen yandığını,
Sigortalıyı Müvekkili şiketle birlikte dava dışı—– yöntemi ile sigortaladıklarını,
Meydana gelen hasarın sigortalar tarafından karşılanması için sigortalı tarafından yapılan bildirim üzerine hasar ile ilgili olarak müvekkili şirkette —- açılan hasar dosyalarından dolayı ekspertiz incelemesi yapılmış ve düzenlenen raporlarda tüm sigorta şirketlerinin meydana gelen zarara göre ödemeleri gereken hasar miktarları belirlendiğini, müvekkili davacı —– oranına isabet eden hasar ve buna bağlı ödemeler tespit edilerek ilgili poliçelerden ödeme işlemleri gerçekleştirildiğini,
— sebebiyle meydana gelen toplam zarar miktarı —— olarak belirlendiğini ve buradan davacı müvekkili şirket tarafından sigortalısına — tutarında hasar ödemesi ni — ödeme yapıldığını,
—teminatı ile emtiaya ilişkin enkaz kaldırma teminatı kapsamında toplam zarar miktarı — olarak belirlendiğini ve buradan davacı müvekkili şirket tarafından sigortalısına —oranına isabet eden — tutarındaki hasar ödemesi — ödeme yapıldığını,
Muhteviyat — teminatı ile muhteviyatına ilişkin enkaz kaldırma teminatı kapsamında toplam zarar miktarı — olarak belirlendiğini ve buradan davacı müvekkili şirket tarafından sigortalısına —numaralı poliçe— tutarındaki hasar ödemesi —- ödeme yapıldığını, Her üç poliçeden genel toplam olarak da —- ödeme yapıldığını,
Yangına sebep olan — kullanan operatör tarafından verilen bilgiye göre —– yangından dört gün önce arızalandığı,bu nedenle yerinin değiştirilemediği, yangından iki gün önce de teknik servisin geldiği ancak arızayı gideremedikleri de bilindiğini,
Davalı firmanın yangına sebebiyet veren — imalatçısı olması nedeniyle imal ettiği üründeki ihmal ve kayıtsızlıktan kaynaklanan hatasından dolayı Borçlar Kanunu bağlamında sorumluluğu bulunduğunu, malı satın alan sigortalı —- markasına duymuş olduğu itimat sonucu bu markalı malı tercih etmiş ancak alınan malın gerekli vasıfları taşımadığı, arızalandığı, kısa devre yaparak yangına sebep olduğu,maldan beklenilen faydayı sağlamadığından davalı şirket meydana gelen bu zarardan ayıba karşı sorumluluk hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğunu,
— —- imal eden davalı şirket ile yetkili servisleri arasında da teknik eğitim ,yedek parça temini vb.yönlerden de bağlantı bulunmaktadır.Zaten yetkili servis yetkilerini bu bağlantıdan aldığını, somut olayımızda yangına neden olan forklift yangından dört gün önce arıza yapmış,çağrı üzerine iş yerine gelen yetkili servis elemanları arızayı işyerinde giderememiş ve arızalı —–olduğu yerde bırakarak gittiklerini, arıza bulunduğu yerde giderilemiyorsa davalı tarafça yapılması gereken makinanın bulunduğu yerden kaldırılarak fabrikaya —- sağlamak ve burada bulunan teknik personelin incelemesi ve arızayı gidermesi konusunda gerekli talimatları vermek ve arızayı gidermek olması gerektiğini, yetkili servisin arızanın giderilmesi konusunda yetersiz kaldığını, ayrıca yetkili servis personelinin de arızalı istif makinasının bulunduğu yerde bırakılmasına izin vermesi bu konuda yeterli bilgiyi vermemiş olması da özen yükümlülüğünün yerine getirilmediğini gösterdiğini, bu durum dahi yetkili servis ile organik bağı olan davalı şirketin yangın sonucu oluşan hasardan sorumluluğunu kaçınılmaz kıldığını,
Dava konusu olay nedeniyle sigortalıya yapılmış olan ödemeler nedeniyle müvekkili sigorta şirketi —– sigortalınısının haklarına halef olup bunları talep etme hakkına sahip olduğunu, Yasa gereği yapılan zorunlu arabuluculuk görüşmeleri sonucunda da anlaşma sağlanamamış olduğundan Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; Sigortalıya ödenen toplam —– tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin —- davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Davacı tarafça iddia edildiği şekilde yangın —- çıkmadığı gibi yangının başlangıcı ile bu makına arasında herhangi bir illiyet bağı da bulunmadığını,
—– olmadığını, tamamen kural dışı olarak akü grubundan kaynaklanan bir patlama neticesinde meydana gelen bir yangın olduğunu, yangının, makine ile veya makine bakımı ile alakası olmadığını davacı tarafin müvekkili çalışanına yönelik herhangi bir iddiası da itibar edilemez olup, iddialar işbu dilekçemizdeki gerçek vakıaları saptırma gayretinden ibaret olduğunu, Makinelere ve Akülere kimler tarafından ne zaman ve ne şekilde müdahale edildiği tespiti davadaki haklılığı ortaya koymak bakımından önem taşıdığını,
Gerçek vakıaların çoğu dava dışı —- aktarılmadığı gibi, yangın sonrasında olay mahallinde yapılan değişiklikler gizlenmiş ve bu nedenle gerçek dışı tespitlere dayanılarak davanın açıldığını,
Sorumluluk hukuku yönünden olaya bakıldığında: gerek davacının dayandığı delillerle de örtüşen—— maddi gerçeklik, uzman görüş raporu tespit ve değerlendirmeleri, belirlenmiş nedenler ve yangın ve patlamaya varan gelişmenin nedeninin özellikle makine ile makinanın ana işlevinin yaptırılması fonksiyonu ile bir alakası olmadığı açık bir gerçek ve vakıa olduğunu, yangına neden olan ve müvekkili firma ile hiç alakası olmayan husus şudur ki: makinenin güç ünitesi aksamı olan — şarj işlemi ve disiplinleri ile ilgili tehlike ve risk anlatımlarını da içeren kullanma kılavuzu önlemlerine uymamış bir kullanıcı—- tarafından bu yönde çok büyük ihmalleri açık halde görülen bu şirketin, kullanıcılarının eğitimsizliği ve/veya —-ihmalleri sonucu, makine ile hiçbir alakası olmayan ve davalının da gerek makine ile ilgili garanti süresi bitmişliği ve bundan sonrada bakım anlaşmaları için duyarsızlığı devamı ile bunların yanında olarak da —için de yine davalı müvekkil ile hiçbir bağlantı ve sorumluluk yönünde herhangi bir alakası olmayan—– dair teknik disiplinlerin önlemlerindeki kullanıcı özensizlikleri yangının oluşumunun nedeni ve sorumluluklarını ortaya koyduğunu,
Müvekkilinin bu hasarın meydana gelmesinde hiç bir kusuru ve sorumluluğu olmadığından Tarafımızca çok üzerinde durulması gerekmemekle birlikte, eksper tarafından davacı sigorla şirketinin % 10 hissesine göre üç ayrı poliçede hesaplanmış olan hasarı kabul etmediklerini, pem miktar hem de değer yönünden Sigorta eksperi tarafından tek yanlı düzenlenmiş olan raporu kabul etmediklerini, sadece faturalara bakarak depo içerisinde yanmış olduğu kabul edilen ürünlerin hacminin —olduğu, oysa deponun tamamının dolu olması halinde dahi kapasitesinin — olduğu gerçeği dikkate alındığında ve üstelik de yangınla ilgili kamera görüntülerinde rafların bir çoğunun bos olduğunun görülmesi nedeniyle, hayali olarak varlığı hayli kuşkulu ürünlerin hasara uğradığı varsayımına dayalı rücu talebinin reddi gerektiğini, kabul anlamına kesinlikle gelmemek kaydı ile herhangi bir oranda kusur tespit edilecek olursa buna yönelik itiraz ve savunmalarımızı daha ayrıntılı delillerimizle kanıtlamak üzere gerektiğinde ilave delil sunma hakkı saklı tutularak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; hukuki niteliği itibari ile rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Celp edilen Mahkememizin —- esas sayılı dosyası ile tarafların ve dava konusunun aynı olduğu, her iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK 166.maddesi uyarınca; aynı yargı çevresi içinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde davalar arasında bağlantı var sayılır.
Tüm dosya kapsamına göre, Mahkememizin —– sayılı dava dosyası arasında HMK’nun 166. maddesinde ön görülen hukuki bağlantının bulunduğu, birleştirme koşullarının gerçekleştiği belirlendiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-İş bu dosyanın Mahkememizin -dosya ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Kararın hemen yazılıp dosyanın —- sayılı içerisine alınmasına,
3-Birleştirilen dosyanın duruşmasının — — olduğunun taraflara bildirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2021