Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/520 E. 2023/443 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/520
KARAR NO : 2023/443

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde :
Davacı müvekkili şirket ile aracılık hizmeti veren davalı şirket arasında, —–kentinde 1-3 Aralık 2020 tarihlerinde düzenlenecek fuara katılım için 20.02.2020 tarihli Fuara Katılım Sözleşmesinin imzalandığını, davacı müvekkili şirket tarafından, sözleşme gereği davalıya ödenmesi gereken 12.015,60 Euro ödeme edinimin, 2.000,-Euro’sunun 26.02.2020 tarihinde banka marifetiyle, kalan 10.015,60 Euro’sunun 24.04.2020, 29.06.2020, 21.08.2020 ve 23.10.2020 tarihli çeklerle ödendiğini, ancak düzenlenmesi gereken fuarın pandemi sebebiyle iptal edildiğini, verilen çeklerden 23.10.2020 tarihli 3.015,60 Euro bedelli çekin iade edildiğini, diğer çeklerin davalı tarafından tahsil edildiğini, bakiye 9.000,- Euro bedelin davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini, dava ve taleplerinin kabulü ile çekilen ihtarla temerrüde düşen davalı şirketten tahsiline karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili davalı arasında, 20.02.2020 tarihinde fuara katılım sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme gereği, davacı şirketin, davalı müvekkili şirkete 12.015,60 Euro ödeyeceğinin taahhüt edildiğini, ancak bahse konu fuarın pandemi nedeniyle iptal edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmesinin 06.10.2020 tarihinde revize edildiğini, yeni tarihte yapılacak fuar şartlarında mutabık kaldıklarım, yeni sözleşme gereğince, davacı tarafça ödenen 9.000 Euro’nun yeni tarihli sözleşme bedeline mahsup edileceğini, yeni tarihli sözleşme gereği indirim Uygulanarak 9.043,32 Euro olarak kararlaştırıldığını, dilekçelerinde açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, davacı taraf ile davalı arasında akdedilen “Fuara Katılım Sözleşmesi” nedeniyle yapılan ödemelerin gerçekleşmeyen hizmet nedeni ile geri ödenmesi talepli alacak davasıdır.
Davacı vekili özetle, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı edimlerini (ücret) yerine getirmelerine rağmen, davalı yanın yükümlendiği edimin pandemiden kaynaklı yerine getirilemediğini, bu nedenle edimin bir kısmının iadesi gerçekleşmişse de bakiye kısmın iadesinin gerçekleştirilmediği iddiasıyla bunun iadesini talep etmiş; davalı vekili ise 1-3 Aralık 2020 tarihinde yapılacak fuarın pandemi nedeniyle 30 Kasım-2 Aralık 2021 tarihine ertelendiğini, taraflar arasındaki ilk sözleşmenin 6/10/2021 tarihinde revize edildiğini, bu son sözleşme doğrultusunda vadesi gelmeyen çekin iade edildiğini ancak ödenen tutarın ücretten mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 28/9/2021 tarihli yazılı beyanında 6/10/2020 tarihli sözleşmede yer alan kaşe ve imzanın müvekkiline ait olmadığını belirtmiştir. Davalı vekili ise 12/12/2021 tarihli dilekçesinde müvekkilinin sözleşme ile yükümlendiği edimini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davacının fuara katılım sağlamadığını, fuar katılım listesinde adı yer aldığını ancak fuara iştirak etmediğini belirtmiştir.
Mahkememizce 22/2/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu, “Taraflar arasında imzalanan 20/02/2020 tarihli sözleşmenin 06/10/2020 tarihli sözleşme ile revize edilip edilmediği, 06/10/2020 tarihli sözleşme altında davacı adına atılı imzanın ve kaşenin davacıya ait olup olmadığı davalı tarafından sözleşme konusu edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacının davalı yana yapılan ödemenin iadesini talep edip edemeyeceği” şeklinde belirlenmiş, aynı celse ara kararı gereği, —- Nöbetçi ATM’ne talimat yazılarak davacı tarafın 2020-2021 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bir mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılarak uyuşmazlık konularına ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
14/4/2022 tarihli raporda özetle, “(…) Yukarıda inceleme ve tespitler bölümünde ayrıntılı olarak yapılan tespitlere bağlı olarak;
1) Davacı tarafa ait raporumuzda tasdik bilgileri yer alan ticari defterler HMK’ un 222. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan “…Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, Kanun’a göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır” hükümleri kapsamında dikkate alındığında, delil niteliğine haiz olduğu,|
2) Davacı kayıtlarına göre, davalıdan 9.000,- Euro alacağının bulunduğu, bu alacak tutarının, ticari defter ve belgelerde, kayıt ve karşılığının mevcut olduğu,
3) Davacı kayıtlarına göre, 09.07.2021 dava tarihi itibarı ile VUK mevzuatı gereği dövizli alacağın değerlemeye tabi tutulduğu, 9.000,- EBuro bedelin, değerlenmiş kur üzerinden karşılığının (9.000- x 10,3135-) 93.280,50 TL olduğu, davacı alacağının 31.12.2021 bilanço tarihi itibarı 132.140,70 TL olduğu” belirlemelerine yer verilmiştir.
Talimat mahkemesi dönüşü dosya, Mahkememizce (—–) numaralı celse ara kararı gereği bu sefer davalı yanın aynı yıllara ilişkin ticari defter kayıtları ve bilgisayar kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere mali muhasip ve bilgisayara mühendisinden oluşan heyete tevdi edilmiştir.
1/11/2022 tarihli raporda özetle;
“(…) Her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere, dava dosyasına sunulu belgeler ile davacı ve davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda detayları yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen 2020, 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı ve davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu,
Tarafların Ticari Defterlerine Göre; Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,
Davacı ve davalı şirketin ticari defterlerine göre; dava tarihinde davacı şirketin davalı şirketten kaydi olarak 9.000.- Euro alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra davalı tarafından davacı adına düzenlenen 9.043,33.-Euro faturanın bulunduğu, iş bu faturadaki hizmetin davacıya verilmiş olup olmadığına ait takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Davalı – şirkete ait “—- isimli mail adresine —– mail adresinden 06.10.2020 saat 15:32’de sözleşme revize başlıklı bir mailin gönderilmiş olduğu,İlgili mailin ekinde 1 adet PDF formatında Fuara Katılım Sözleşmesinin bulunduğu görülmüş olup rapor ekinde sunulmuştur” belirlemelerine yer verilmiştir.
6098 sayılı Yasanın “İfa imkânsızlığı” üst başlıklı 136 ncı maddesine göre, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer (f.1). Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır (f.2).
Tüm dosya kapsamı, rapor içerikleri ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ilk sözleşme ile kararlaştırılan 1-3 Aralık 2020 tarihli fuarın pandemi nedeniyle iptal edildiğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, davalının savunmalarına ekli (revize edildiği belirtilen) sözleşmenin fotokopi olması ve ıslak imza vb kayıt içermediği, elektronik posta yazışmalarına da tek başına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla davalının sözleşmenin taraflar arasında revize edildiğine dair savunmaya itibar edilemeyeceği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının da bu durumun aksini göstermediği, pandeminin mücbir sebep teşkil ettiği ve uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme ile kararlaştırılan edimin objektif olarak imkansız hale gelmesi nedeniyle yukarıda anılı düzenleme gereği tarafların edimlerini karşılıklı olarak iade etmeleri gerektiği anlaşıldığından, 9000,00 Avro’nun ihtarname ile verilen makul süreden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KABULÜ ile,
9.000,00 Avro’nun temerrüt tarihi olan 27/8/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 6.227,82.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 1.556,38.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.671,44.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafından yatırılan 1.556,38.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.615,68.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından sarf edilen 147,70.-TL posta gideri ve 800,00.-TL bilirkişi ücreti toplam 947,70.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6.-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 14.587,20.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde —- Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.