Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2021/1071 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/518 Esas
KARAR NO: 2021/1071
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/06/2016
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, borçlu — olduğu —tarihli —- dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak borca ve faize itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle hali hazırdaki davanın açıldığını, taraflar arasında akdedilen —- kayıtları incelendiğinde, Davalının müvekkile borçlu olduğunun tespitinin yapılabileceğini, bu borca ilişkin davalıya Kat İhtarnamesi gönderildiğini, davalının borcu bildiğini ve dilekçesinde kabul etmesine rağmen, alacağın diğer borçlulardan tahsil edilmesi gerektiğini savunduğunu ve itiraz ettiğini beyan ederek, davanın kabulü ile, davalının vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde kendisine tebliğ edilen dava dosyasındaki borca itiraz ettiğini, — olduğunu, —- devrettiğini, şirket müdürlüğü ile imza yetkisinin sona erdiğini, — tarihinde şirketin icralık borcunun olmadığını, bu tarihten itibaren şirkette bulunmadığını ve hiçbir evraka imza atmadığını, — devrettiğini ve ortaklıktan ayrıldığını,— tarihinde attığı imza kefaletinin —– tarihi itibarı ile sonlanmış olduğunu, borcun diğer ortaklardan tahsil edilmesi gerektiğini beyan ederek, borca, ferilerine ve takibe itiraz ettiğini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; —– kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin davacı —- davalı — olduğu, ticari krediden doğan —ödenmesinin istenildiği, ihtarnamenin davalıya —tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Dava konusu—- takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam —alacağın tahsili istemi ile —tarihli kredi sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıya çıkarılan ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalının —- tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, davacı alacaklı vekiline itirazın dilekçesinin tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan —- tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Bankacı Bilirkişi — tarafından hazırlanan raporda özetle;—- gereği tüm yazılı şekil şartlarını ihtiva etmediği ve şeklen kefilliğin geçerli bir kefalet olmadığı, zira davalı —- müteselsil kefil olarak, azami sınır içinde kalmak kaydıyla, —-asıl borçlu şirket adına ne kadar miktar kefil olduğu, doğacak borçlardan ne kadar miktarda sorumlu olduğu, Kefil olunan miktarın boş bırakılması sonucu bilinmediği, davalı —–kefil olduğu miktarı bildiğinden söz edilemeyeceğinden veya bu miktarı el yazısı ile kabul ettiğini gösterir başka bir belge olmadığından, söz konusu kefalet sözleşmesi’nin geçerli bir kefalet sözleşmesi olduğundan bahis edilemeyeceği, zira — kefil olarak, azami sınır içinde kalmak kaydıyla, —- asıl borçlu şirket adına ne kadar miktar kefil olduğu, doğacak borçlardan ne kadar miktarda sorumlu olduğu, kefil olunan miktarın boş bırakılması sonucu bilinemediği, ayrıca davalı —– kefil olduğu miktarı rakam veya bu miktarı el yazısı ile kabul ettiğini gösterir dosya içerisinde başka bir belge olmadığı, söz konusu kefalet sözleşmesi’nin geçerli bir kefalet sözleşmesi olduğundan bahis edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Bankacı bilirkişi— tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket —-imzalandığı, iş bu sözleşmeye;—-
borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalarının alındığı,—- imzalandığı, iş bu sözleşmeye; —– müşterek borçlu ve müteselsil
kefil olarak imzasının alındığı,
davacı bankanın kayıtlarına göre, yukarıda bahsedilen——
istinaden, Dava dışı firma lehine cari hesap kredileri kullandırıldığı, davalının yukarıda bahsi geçen sözleşmeyi imzalamış olmakla, doğan borçtan
bankaya karşı sorumlu olduğu, davacı bankanın davalıyı takip ve dava hakkı mevcut olduğu, —– yevmiye nolu muacceliyet
ihtarnamesi ile borçlu şirket ve kefiller adına;—- tarihi itibarı ile kat edildiği, ihtarnamenin tebliğinden itibaren —–
fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, gider vergisi ve sair ferileri ile birlikte ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı,”
ihtar edildiği, akabinde; —- yevmiye nolu muacceliyet
ihtarnamesi ile borçlu şirket ve kefiller adına;—- itibarı ile kat edildiği, toplam —-borcun, ihtarnamenin tebliğinden itibaren — içinde fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, gider vergisi ve sair ferileri ile birlikte ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı,” ihtar edildiği, davacı banka tarafından —- keşide edilen hesap kat ihtarının;
davalıların —- bildirdikleri adreslerine gönderildiği, dava dışı asıl borçlu firmaya bila tebliğ olduğu, davalı — Maddesine
istinaden tebligat yapıldığı, davalı kefilin —- takip tarihinde temerrüde düştüğü, davacı banka tarafından da takip tarihine kadar ve takipten sonra da akdi faiz talep ettiği, bu tespitlere istinaden davacı bankanın borçlu cari hesaplar için —-faiz ve yine aynı oranda temerrüt faizi talep ettiği, talebiyle bağlı olduğu, davacı banka tarafından —- tarihinde
açılarak dava dışı borçlu firma lehine —-itibarı ile risk bakiyesinin—
tarihi itibarı ile risk bakiyesi olan — Takip hesaplarına aktarıldığı,
diğer — tarihi itibarı ile risk bakiyesinin
— olduğu, hesap kat tarihi — aktarıldığı, bu tespitlere göre; kredilerin en son hareket tarihlerinden itibaren —
takip tarihine kadar—- uygulanarak hesaplama yapıldığı,
davalı kefil —- belirlendiği, —- görüşü
kabul gördüğü takdirde;
davacı bankanın davalı kefilden — işlemiş
akdi faiz ve —- talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın —– tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptalinin talep ettiği, davalı tarafın asıl borçlu şirketteki hisselerini devrettiğini bu nedenle kefaletinin sona erdiğini, kefalet limitini sözleşmede belirtilmediğini, kefaletin geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür. Davalı taraf asıl borçlu şirketteki hisselerini devrettiğini bu nedenle kefalet sorumluluğunun sona erdiğini savunmuş ise de davalının şirket ortaklığından ayrılmasının müteselsil kefaletini ortadan kaldırmayacağı anlaşılmakla davalının savunmasına itibar edilmemiştir. Davalı taraf kefalet miktarının yazılı olmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu savunmuş ise de —– sayfasında kredi limitinin—-olarak yazılı olduğu, davalının kredinin kullanıldığı tarihte asıl borçlu şirketin yetkilisi olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan —-davalının şirket müdürlüğünün sona erdiği, dolayısıyla davalının müteselsil olduğu tarihte kredi limitini bildiği ve bu limit kadar kefil olduğu, davalı ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan ——- tarihli —davacı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, kefalet limitinin — olduğu, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan—- eden maddeleri hükümlerine göre davacının kefaletinin geçerli olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı bankanın davalı kefilden —– talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı bankadan kullanılan kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit —- olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının —- takip dosyasına yaptığı itirazın—– üzerinden İPTALİNE, Takibin talep gibi asıl alacağa yıllık —- temerrüt faizi ve faizin —- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacak likit olmakla, kabul edilen — alacağın %20’si oranında belirlenen — icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli —– karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.939,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.808,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 254,00 TL posta ücreti toplamda 1.754,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.687,51 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 66,49 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.. 14/10/2021