Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/512 E. 2021/1030 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/512 Esas
KARAR NO : 2021/1030

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/02/2015
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete———— altına alındığını; teminat altına alınan aracın —— tarihinde —- yangın neticesiyle tümüyle yanarak zayii olduğunu, durumun davalı ——— araçlarda ilk 1 yıllık sigorta süresi içinde çalınmaları veya tam hasara uğramaları halinde aracın —- sigortalanması ve aracın teknik özelliklerini aracın — belirgin bir şekilde değiştirmemiş olması koşuluyla aynı —– değerinin esas alınacağının” belirlendiğini, meydana gelen trafik kazası ve hasarın — kapsamında kaldığını, bunun —- talep edildiğini, ——— ödenmesi gereken tazminat tutarının 35.515 Euro olduğunu, davalının ödeme yapmaması—–ihtarname keşide edildiğini, olumlu sonuç çıkmaması üzerine—–tahsili için takip başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle vaki itirazın iptali ile %20 inkâr ödenmesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait aracın müvekkili şirket nezdinde —— sıfatı bulunduğunu, TTK.m.1273 hükmü uyarınca kredi borcunun—– olan teminattan öncelik hakkı rehin sahibi olduğundan davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, talebin fahiş olduğunu, müvekkili şirketin azami 65.000,00 TL sigorta bedeli ile sınırlı sorumlu olduğunu, sorumluluk miktarının ——- belirlenecek tutarını geçemeyeceğini, yeni değer —- sigortacının sorumluluğunun limitsiz olduğu anlamına gelmediğini——– tarihi itibariyle — düzenleme tarihi arasında—- aracın tam hasarlı sayılması için çalınmış sayılması gerektiğini, aracın araç için ödenecek tazminat miktarının üst sınırının poliçede ——– bedelinin —– belirleneceği ve ödenecek tazminat miktarının hiçbir şekilde bu üst sınırı aşamayacağının” vurgulandığını, öte yandan davacının talebine dayanak yaptığı —– konu ——- sigortalı araç ile aynı ——- özelliklerine sahip olduğunu göstermediğinden bahisle yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
—–tarihli kararı, —– sayılı kaldırma kararı ile kaldırılarak mahkememiz esasını almış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili 06/10/2021 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu icra dosyanın davalı tarafından haricen ödendiğini, taraflarınca da icra dosyasının haricen tahsil ile işlemden kaldırılmasını talep ettiklerini, haricen tahsil harcı ödenerek icra dosyasının işlemden kaldırıldığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 06/10/2021 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacı ile davalı arasında dava konusu olay ve poliçe sebebi ile tazmini gereken, maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata vardıklarını, davadan ve dava dayanağı icra dosyasından feragat edildiğini, davacı taraftan herhangi bir dava vekalet ücreti yargılama gideri taleplerinin olmadığını, sulh nedeni ile davanın konusuz kalmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, taraf vekillerince icra takibine borcun haricen ödendiğinin bildirildiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla talep doğrultusunda davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, taraf vekillerince yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının açıkça ifade edildiği, bu nedenle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2.Alınması gerekli 59,30.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.193,80.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.134,5‬0.-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep olunması halinde davacıya iadesine,
3.Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Taraflarca vekalet ücreti talep edilmediği beyan edilmiş olmakla, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.