Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2022/407 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/509 Esas
KARAR NO : 2022/407

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili
Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında —-esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emri örnek —gönderildiğini, davalı banka ile dava dışı—–arasında farklı tarihlerde kredi sözleşmeleri imzalandığını,—–tarihinde kullandığı krediden ödenmeyen —- bulunduğunu, buna göre —— olmak üzere —– kullandığı kredi ödenmemiş olup, —-olmak üzere kalan toplam 900.701,56.-TL,——– tarihinde kullandığı kredi ödenmemiş olup, —– olmak üzere kalan toplam 697.235,55.-TL olduğunu, ilk kredinin tahsis edildiği güne kadar alacaklı görünen banka tarafından taşınmazlar üzerine toplam —-tutarında üst sınır ipoteği tesis edildiğini, alacaklı bankanın müvekkillerinin söz konusu taşınmaz hisselerini satın almasından 20 gün sonra yani 24.01.2019 tarihinde kredi borçlusuna yeni bir kredi kullandırdığını, ipotekli taşınmazın maliki değiştikten sonra —- müvekkillerinden herhangi bir onayda alınmadan çekilen yeni kredilerden yeni maliklerin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek müvekkillerinin davalı bankaya söz konusu ipoteklerden kaynaklı olarak borçlu olmadıklarının tespitine, haksız ve kötü niyetli olan davalının takip konusu bedelin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin genel hükümler saklı kalmak kaydı ile davalının yerleşim yeri mahkemesi veya takibe başlandıktan sonra menfi tespit davası açılmışsa takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, müvekkili banka tarafından —esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça icra takibi başlatıldıktan sonra menfi tespit davası açıldığından dolayı yetkili mahkemenin —– Mahkemesi olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da davayı kabul etmediklerini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; davacılar tarafından davalı bankaya borçlu bulunmadıklarının tespiti suretiyle taşınmazları üzerine konulan üst sınır ipoteklerinin fekkine karar verilmesi istemine ilişkindir .
Davacılar tarafından davalı banka aleyhine açılan iş bu davada davalı banka ile dava dışı ——-arasında farklı tarihlerde düzenlenen kredi sözleşmelerine istinaden davacılara ait dava dilekçesinde ada, ——- belirtilen —– üzerinde ipotek konulduğu, üçüncü şahıs borçlu şirketler tarafından ipotek bedelinin ödendiğini belirtip borçlu olmadıklarının tespiti suretiyle ipoteğin fekki isteminde bulunulmuştur.
Davacılar adlarına kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını da talep etmişlerdir.
Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın —— kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği, 6100 Sayılı HMK’nun 12/1 maddesinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu
için bu konuda yetki sözleşmesi yapılamayacağı ve yetki sözleşmesi ile de başka yetkili mahkemenin kararlaştırılamayacağı,
Bu nedenle ipoteğin fekki isteminin gayrimenkullerin ———– Mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesi yetkilidir.
Nitekim ————- kararları da bu yöndedir.
Bu itibarla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar kesinleştiğinde ve istem halinde dava dosyasının —– sıfatıyla) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ——— ( Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, hazır olan davalı vekili ve —– bağlanan davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.