Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 E. 2022/33 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/481 Esas
KARAR NO : 2022/33

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusunun, davalının taraflar arasında düzenlenen 06.12.2010 tarihli hizmet akdinin md 4 Diğer Şartlar bölümünde rekabet yasağı (memnuniyeti) na aykırı hareket etmesi işe müvekkiline en son almakta olduğu aylık net maaşın 12 katı kadar cezai şart ödemesi şartına istinaden şu aşamada kısmi/şimdilik olarak 10.000,00-TL cezai şarta hükmedilmesi talebi olduğunu, iş ilişkisinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, sadakat borcu da dahil olmak üzere tarafların sözleşmeden doğan borçlarının sona erdiğini, bu durumda ise işçinin önceki işverenin yanında edindiği bilgileri rakip bir işverenin işinde kullanması veya kendisinin açmış olduğu rakip işletmede söz konusu bilgilerden yararlanmasının işverene zarar vereceğini, bu ihtimali engellemek amacıyla işçi ve işverenin iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rakip bir işletmede çalışmayacağı veya rakip bir işyeri açmayacağına ilişkin sözleşme yapmasının mümkün olduğunu, bu sözleşmeye Rekabet Yasağı Sözleşmesi adı verildiğini, müvekkillerinin uzunca bir süredir inşaat ve —-sektöründe ticari faaliyetlerine devam ettiğini, —–en önemli markalarının ———alıp, satış ve —— bulunduğunu, müvekkillerinin her sene artan ciro ve kar marjları yakalanmış iken aniden — yaptığı yaptığı sektörün en önemli firmalarından “—– anlaşmalarını sona erdirdiklerine ilişkin ihtarnameler gönderdiklerini, anılan fesihlerin aynı sektörde faaliyet göstermek üzere kurulan—- işlemler ve başvuruları yapması ile eş zamanlı olarak gerçekleştiğini, rakip firmanın kurucu—- tescili ile fesih ihbarnamelerinin — olarak müvekkiline gelmeye başladığını, —— itibariyle kuruluşunun gerçekleştiğini, müvekkilinin eski faaliyet adresinde ———- şekilde personellerin ve beraberlerinde götürdükleri bilgilerin sayesinde eline geçirerek aynı sektörde satış ve sonrası hizmetler vererek haksız rekabet hükümlerine tamamıyla aykırılık teşkil eden ve halen devam etmekte olan faaliyetlerine başladığını, davalının müvekkili nezdinde görev yaptığı süreçte müvekkilleri nezdinde bulunan markalardan— olarak çalışmış dolayısı ile müvekkillerinin marka ile alakalı —- bilgileri ve ticari sırlarına haiz olduğunu, müvekkilleri sayesinde haiz olduğu bilgileri alarak rakip firmanın söz konusu bilgiler dahilinde haksız rekabet eylemlerinde bulunmasına katkı sağladığından bahisle davalının taraflar arasında düzenlenen —- tarihli hizmet akdinin madde 4 ve Diğer Şartlar bölümünde rekabet yasağına aykırı hareket etmesi nedeni ile müvekkiline sözleşmede belirtilen — kısmanın cezai şartının söz konusu eylemin vuku bulduğu tarihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, dava dilekçesinde davanın Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden söz edilse de usule ilişkin —davada görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin olarak da taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, esasa ilişkin olarak, davacı şirkette; son yıllarda —- ciddi şekilde küçülme ve bozulma meydana geldiğini, personelini azaltma yönüne gittiğini, bu süreçte — davacı ile olan sözleşmeleri feshettiklerini, — ödenmesinde sıkıntılar yaşandığını, iş akdi fesih edilen personellerin yasal haklarının bile ödenemediğini, maaşların ise geç ödendiğini, davacının —– anlaşmalarının sona erdiğini belirtse de yapılan görüşmelerde sonuç alınamadığından firmaların anlaşmalarını sona erdirdiklerini, rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının üretici firma olmadığını——- anlaşmalarını fesih ettiklerinden davacı şirketin rekabetini ortadan kaldıran tüm unsurların ortadan kalktığını, davacı şirketin personel azaltması karşısında davalının işini kaybetme —- davacı şirketin itibar kaybına uğradığını, —-temin edemediğini, müşterileri nezdindc olumsuzluklar yaşadığını, davacının ——- ve işlemleri arasında davacı tarafından kurulmak istenen illiyet bağı bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilince — olan dava değerini 12.615,20 TL arttırarak 22.615,20 TL’ye yükselttiğini beyan etmiş ve ıslah harcı yatırılmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibariyle TBK’nun 446. maddesi uyarınca işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasıyla, sözleşmede yer alan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin —- Karar sayılı ilamı ile davanın Kısmen Kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, —- Karar sayılı ilamı ile kararın; “Davalı .—- hizmet akdi sözleşmesine göre 19/02/2011 tarihinde davacı şirkette satış yetkilisi olarak işe başladığı, davalının —- — yaptığı — teknisyeni olarak yazılı olduğu halde davalının işten ayrıldıktan sonra dava dışı ….—- hangi tarihte işe girdiği ve hangi pozisyonda çalıştığına—- dosyasının dosya içerisinde olmadığı tesbit edilmiştir. Davalının hizmet akdinde satış yetkilisi görevinin hangi işleri kapsadığı belirtilmemiştir. Ayrıca davalının satış yetkilisi olarak işe başladığı halde işten ayrıldığı tarihte iş makinası —tesbit edilmekle —pozisyonunda çalışan bir kişinin şirket bünyesinde hangi işleri yapacağına ilişkin — dosyaya sunulmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, öncelikle davalının çalıştığı döneme ilişkin görev tanımı ve —— dava dışı şirkette çalıştığı döneme — dosyasının, görev tanımı ve — dosyaya kazandırılması ve bu suretle iş — çalışan bir kimsenin şirket bünyesinde hangi işleri yaptığının belirlenmesi, akabinde ise gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak hizmet ilişkisinin işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlayıp sağlamadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş ve davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş, Mahkememizce kaldırma kararı üzerine dosyanın yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılmıştır.
İstinaf kararına istinaden, mahkememizce — müzekkere yazılmış ve davacı şirket ile dava dışı şirketten organizasyon şeması celp edilmiştir.— göre, davalının davacı şirkette iş makinesi teknisyeni olarak çalışmakta iken 13/10/2014 tarihinde işten ayrıldığı, bu tarihten 2 gün sonra ——- tarihinde dava dışı —- olarak çalışmaya başladığı, davalının —- tarihinden — tarihine kadar dava dışı şirkette çalıştığı,—- meslek bilgisinin —- teknisyeni olarak bildirildiği, dava dışı şirket tarafından gönderilen kayıtlara göre; davalının —- ile dava dışı şirkette çalıştığı, ——– dava dışı şirket müşterilerinin servis veya bakım taleplerinde görevlendirilmek suretiyle —– tamir bakım işlerinin gerçekleştirildiği, sunulan hizmet belgesinde davalı ———- olarak belirtildiği, davacı şirket tarafından sunulan organizasyon şeması ve görev tanımına göre davalının, dava dışı şirkette —- çalıştığı, işbu kayıtlara göre davalının, davacının müşteri çevresi, üretim sırları ve yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanının bulunduğu (—– buna göre; Mahkememizce kaldırma kararından önce yapılan tespitler de birlikte değerlendirildiğinde, davalı yanın iş sözleşmesinde öngörülen rekabet yasağına aykırı davrandığı, TBK’nun 444. Ve 445. Maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının tazminat talep hakkının oluştuğu, davalının davacıya ödemesi gereken hizmet akdinin 4/d maddesinde bulunan en son aylık net ücretinin 12 katına tekabül eden tutarın 22.615,20 TL olarak hesaplandığı, TBK.m.182/3 maddesi uyarınca, taraflarca kararlaştırılan cezai şartın mahkememizce fahiş nitelikte bulunduğu kabul ve takdir edilmekle, cezai şartın davalı tarafından alınan en son aylık net ücretin 1/2’si olarak kabulünün taraflar arasındaki menfaatler dengesine/hakkaniyete daha uygun olacağı resen kabul edilerek; davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile (22.615,20 TL/2=) 11.307,60 TL cezai şart alacağının, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin (bakiye cezai şart alacağının fazlaya ilişkin bölümün resen —-edildiği de dikkate alınarak) istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Sabit olan 11.307,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin tenkis nedeniyle reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 772,43 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL ve ıslah ile yatırılan 215,44 TL olmak üzere toplam 386,22 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 386,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 4,10 TL vekaletname harcı ve 215,44 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 418,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Dava değeri üzerinden mahkememizce bakiye cezai şart alacağının fazlaya ilişkin bölümü resen— edildiğinden, davanın tam kabul tutarı üzerinden yargılama masraflarının değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak; davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 118,60 TL posta gideri ile istinaf kaldırma kararından sonra yapılan 107,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.126,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de dava değeri üzerinden mahkememizce bakiye cezai şart alacağının fazlaya ilişkin bölümün resen — edildiği dikkate alınarak, davalı yararına karşı vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.