Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/477 E. 2022/624 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/477 Esas
KARAR NO : 2022/624
DAVA TARİHİ:21/08/2015
BİRLEŞEN —- SAYILI DAVA DOSYASI
DAVA : Menfi tespit(Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu ve bu ilişki çerçevesinde müvekkilinin yaptığı —— faturaları düzenleyerek davalı tarafa gönderdiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine aleyhine ——üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, bilakis — borçlu durumda olduğunu, nitekim bu borçluluk durumunun, davacının gönderdiği —-tarihli mutabakat mektubuyla da teyit edildiğini savunarak davanın reddini ve % 10 tazminata mahkumiyetini istemiştir.
BİRLEŞEN
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu ve bu ilişki çerçevesinde müvekkilinin yaptığı—– ilgili faturaları düzenleyerek davalı tarafa gönderdiğini, davalı tarafça itiraz edilmediğini, durum böyle olduğu halde davalının, müvekkilinin — tutarında borcu olduğundan bahisle—- üzerinden takibe geçtiğini ve bu takibe dayanak olarak da müvekkili şirket muhasebecisi tarafından gönderilen mutabakat mektubunun gösterildiğini, oysa bu mutabakat mektubunun gerçeği yansıtmadığını, sehven fakslandığını, yetkisiz elaman tarafından düzenlenen bu mutabakat mektubunun geçerli bulunmadığını, mutabakat mektubunun düzenlendiği tarihte bile müvekkilinin — alacaklı durumda bulunduğunu öne sürerek,—-takip tutarından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen mahkememiz dosyasına cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-birleşen davacı yüklenici, davalı-birleşen davalı ise iş sahibidir.
Davacı yüklenici tarafından, davalı ile yapılan — tarihli — kapsamında yapıldığı belirtilen — ilişkin düzenlenen – adet faturaya dayalı olarak— sayılı takip dosyası üzerinden —- işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine işbu itirazın iptali asıl davası açılmıştır.
Birleşen davada ise, davalı iş sahibi tarafından davacı aleyhine—takip dosyası üzerinden — tarihli mutabakat yazısına dayalı olarak—-işlemiş faiz üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin dayanağını oluşturan mutabakat yazısının sehven gönderildiği, yetkisiz eleman tarafından düzenlendiği ileri sürülerek, bu takibe ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK KARAR:
Mahkememiz tarafından — karar sayılı kararı ile davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre, — yılına devrolduğu,— yılında davacının davalıya — tutarlı – adet fatura düzenlendiği, toplam alacağının — olduğu, davalıdan— alacağının bulunduğu, bu alacağının tahsili için de —- sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine başladığı,
Davalının incelenen ticari defter kayıtlarında ise, davacının — alacağının— yılından –yılına devrolduğu, — tutarlı — adet fatura aldığı, toplam borcunun — olduğu, buna karşılık— ödeme yaptığı ve —- tutarlı iade faturası düzenlediği, sonuçta davalının davacıdan —alacaklı durumda olduğu bu alacağının tahsili için davalının —–sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine başladığı,
Taraflara ait defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı, davacı defter kayıtlarında bulunan — faturanın davalı defter kayıtlarında yer almadığı, davalı defter yer alan —- tutarlı davalı şirket ödemesinin de davacı defter kayıtlarında yer almadığı belirlenmiştir.
Davalı defter kayıtlarında olan ancak davacı defter kayıtlarında görülmeyen ödemenin davacı defter kayıtlarında — açıklamasıyla — olarak dava dışı —– açıklamasıyla yapıldığı, davacının da davalı defter kayıtlarında yer almayan — tutarlı fatura muhteviyatı hizmeti verdiğini belgeleriyle birlikte ispatladığı ancak, taraflar arasındaki imzası inkar edilmeyen — tarihli mutabakatla —- tarihi itibariyle davacının davalıya —- borcunun bulunduğu, taraflarca kabul edilmekle, davacının bu beyanıyla bağlı olduğu belirlenmekle asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
—- MAHKEMESİ KARARI:
—-Mahkemece yukarıda belirtildiği üzere, “imzası inkar edilmeyen — mutabakata göre davacının davalıya —– borçlu bulunduğu, davacının bu beyanıyla bağlı bulunduğu” gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, birleşen dosya dava dilekçesinin —açıkça ifa edildiği üzere, hükme esas alınan— tarihli mutabakat yazısının davacı —- tarafından imzalanmadığı, davacının bağlı olduğu serbest muhasebeci ve mali müşavirin elemanlarından biri tarafından imzalandığı, bu kişinin davacıyı temsile yetkili olmadığı ileri sürülmüş, ayrıca ilk derece mahkemesinin —- tarihli duruşmasının—- nolu ara kararı ile davacı vekiline bu belgeye karşı beyanda bulunması için süre verilmesi üzerine davacı vekilince asıl dava dosyasına sunulan —– tarihli dilekçeyle de aynı mahiyetteki itiraz tekrar edilmiştir.
Buna göre, mahkemece öncelikle söz konusu mutabakat yazısı üzerindeki imzanın kime ait olduğunun açıklığa kavuşturulması, bu kişinin davacı haricinde biri olduğunun tespit edilmesi durumunda davacıyı temsile yetkili bir kişi olup olmadığının, bu kişinin daha önceden de bu şekilde başkaca imzalar atıp atmadığının, bu yönde oluşmuş mutat bir uygulama bulunup bulunmadığının da ayrıca açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre söz konusu mutabakatın davacıyı bağlayıp bağlamadığının yeniden değerlendirilmesi, sonrasında davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması yerinde olmamıştır.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizce —- tarihli mutabakat belgesinde yer alan imzaya ilişkin beyanda bulunmak üzere davacının isticvabına karar verilmiştir.
Davacı —beyanında; “bana göstermiş olduğunuz — tarihli mutabakat yazısında —atfen atılan imza bana ait değildir, o dönemde bizim kaşemiz mali müşavirde de bulunmaktaydı, bana anlatıldığına göre mali müşavirin yanında işe giren yeni bir çalışan mali müşavirden de habersiz olarak ——-tarihli mutabakatı imzalamıştır, ancak ben mali müşavire yada mali müşavirin yanında çalışan kişilere yetki vermedim, dolayısıyla söz konusu belge beni bağlamamaktadır, ayrıca davalı taraf ile aramızda böyle bir uygulama yoktur, mutabakatlar doğrudan bana gelirdi mali müşavir sadece defterlerimizi tutar resmi kayıtlarımızı düzenlerdi, ayrıca söz konusu mutabakat yazısı faks ile gerçekleşmiştir, faks gönderildikten sonra evrak aslının akıbetini bilmiyorum, zaten icra takibi yapıldıktan sonra ben böyle bir yazışma olduğunu öğrendim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—– tarihli mutabakat belge aslının dosyaya sunulması için davalı tarafa süre verilmesine rağmen mutabakat aslı dosyaya sunulmamıştır.
Asıl dava yönünden; davacının, davalı ile yapılan —- tarihli —– kapsamında yapıldığı belirtilen —- ilişkin düzenlenen – adet faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise borcu kabul etmediği, —- tarihli mutabakat belgesine göre alacaklı olduğunu beyanla davanın reddini savunduğu görülmüştür.
Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda; davacının lehe delil vasfına haiz defterlerine göre — bedelli faturadan bakiye —alacaklı olduğu, davalının lehe delil vasfına haiz defterlerine göre — alacaklı olduğu, defterleri arasındaki farkın —– olduğu, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın — bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından ve davacı defterinde kayıtlı olan —-ödemenin davalı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, bu durumda davacının — bedelli fatura içeriği işi yaptığını ispatlaması gerektiği, dosyaya sunulan ödeme dekontunun açıklama kısmında — numaralı faturaya istinaden —- açıklaması ile dava dışı —- ödediği, ödeme dekontundaki açıklamanın — bedelli faturanın miktar ve seri numarası ile tamamen örtüştüğü, davacının, ödemeyi yapan—- tarihli sözleşmede iş sahibi olduğu, davalı —- yüklenici olduğu, davalının sözleşme kapsamında aldığı boya işini davacıya taşere ettiği, ödemenin sözleşme kapsamında davalı nam ve hesabına yapıldığı buna göre davacının — bedelli fatura içeriği işi yaptığını ispatladığı mahkememizce kabul edilmiştir. Diğer yandan davalı—- tarihinde ticari defterine kaydettiği — bedelli hak ediş faturasını—- tarihinde yani —- sonra iade etmiş ise de TTK’nun 21/2 maddesine göre faturaya—- gün içinde itiraz edilmemesi halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayıldığı, davalı defterindeki kaydın aleyhine delil taşıdığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebi haklı görülmemiştir. Alacağın faturaya dayalı olması ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebi ise haklı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle asıl davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Birleşen dava yönünden; davalı iş sahibi tarafından davacı aleyhine —– sayılı takip dosyası üzerinden — tarihli mutabakat yazısına dayalı olarak —- işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlattığı, davacının icra takibinin dayanağını oluşturan mutabakat yazısının sehven gönderildiğini, yetkisiz eleman tarafından düzenlendiğini ileri sürülerek, bu takibe ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi talep ettiği görülmüştür. Davacı taraf, isticvap beyanında—- tarihli mutabakat belgesinin altındaki imzaya itiraz ettiği, o dönemde kaşenin mali müşavirde bulunduğunu, kendisine anlatıldığına göre mali müşavirin yanında işe giren yeni bir çalışanın mali müşavirden habersiz olarak mutabakat belgesini imzaladığını, mali müşavire ya da yanında çalışan kişilere mutabakat belgesini imzalamak için yetki vermediğini, davalı ile aralarında böyle bir uygulama olmadığını, mutabakat yazısının faks ile gerçekleştiğini beyan etmiştir. Mahkememizce mutabakat belgesindeki imzaya itiraz üzerine davalı tarafa belge aslını dosyaya sunmak üzere süre verildiği, belge aslının dosyaya sunulmadığı, davacının mutabakat belgesinin mali müşavir çalışanı tarafından imzalandığını beyan ettiği ancak davalının mali müşavire ya da yanında çalışan kişilere mutabakat belgesini imzalamak için yetki verildiğine ya da taraflar arasında bu şekilde mutad bir uygulama olduğuna dair delilin dosyaya sunulmadığı görülmekle davacının, —- tarihli mutabakat yazısı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden ; davanın KISMEN KABULÜ ile davalının —sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın — asıl alacak üzerinden iptali ile buna takip tarihinden itibaren yıllık —oranını aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen 10.542,78 TL alacağın %20’si oranında belirlenen 2.108,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
2-Birleşen dava yönünden; davacının menfi tespit davasının KABULÜ ile —-tarihli mutabakat nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
KARAR HARCI
3-Asıl dava olan mahkememizin —– sayılı dosya yönünden alınması gerekli 720,18 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 134,86 TL harçtan mahsubu ile kalan 585,32 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Birleşen —-esas sayılı davası yönünden alınması gerekli 309,15 TL karar harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 77,29 TL harcın mahsubu ile kalan 231,86 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Asıl dava olan mahkememizin —- esas sayılı dosya yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen —-esas sayılı davası yönünden dava değeri olan 4.525,69 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
7-Asıl dava olan Mahkememizin —sayılı dosya yönünden davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 166,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Asıl dava olan Mahkememizin—- sayılı dosya yönünden davacı tarafından sarf edilen 4.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 477,80 TL posta ücreti olmak üzere toplam 5.177,18 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 4.888,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 288,79 TL ‘nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Asıl dava olan Mahkememizin —- sayılı dosya yönünden yönünden asıl davanın davalısı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Birleşen —- esas sayılı dosya yönünden davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 110,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Birleşen — sayılı davası yönünden birleşen davanın davacısı tarafından sarf edilen 20,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Birleşen —- sayılı davası yönünden birleşen davanın davalısı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2022