Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/466 E. 2021/863 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/466 Esas
KARAR NO : 2021/863

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında—– işi konusunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin esnaf olduğunu, davalının ise tacir olduğunu, görevli ve yetkili mahkemenin—-Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinden —- kesilmesinin istenildiğini, müvekkilince de bu işin yapıldığını, müvekkilince ayrıca havuz yapması gerektiğinin bildirildiğini, davalı tarafça bu işlemin yapılacağının bildirildiğini, ancak yapılmadığını, davalı tarafından gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını, müvekkili ve diğer işçilerin sigorta prim ödemelerinin tamamının yatırılmadığını, ———-edilen kısımların ödemesinin tam yapılmadığını, gerekli kalitede ve miktarda malzeme temin edilmediğini, müvekkilinden sözleşme kapsamı dışında işlerin de yapılmasının talep edildiğini, müvekkilince bu koşullar altında çalışılamayacağının bildirilmesi üzerine müvekkilinin tehdit edildiğini, bu hususta savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı tarafından İstanbul –. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin— sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, yapılan tespitte müvekkili tarafından yapılan imalatların —- sözleşme alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları belirlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartları arasında sayılmış, 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (A) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile 6102 sayılı Ticaret Kanununun 5/3.maddesi değiştirilerek bir davanın ticari veya hukuki niteliği nedeniyle mahkemenin iş alanına girip girmediği, taraflarca sadece ilk itiraz şeklinde ileri sürülebileceği şeklindeki düzenleme, “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Somut olay bakımından; davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, her ne kadar davalı yan ticari şirket ise de, davacı yanın şahıs olduğu, davacı vekilince davacının esnaf olduğunun açıkça belirtildiği, dosya kapsamında davacının tacir olduğuna dair herhangi bir belgeye ulaşılamadığı, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, bu hali ile eldeki davanın nispi ticari davalardan da olmadığı, bu durumda davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili — Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan incelemede gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde –nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.