Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2022/162 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/456 Esas
KARAR NO : 2022/162

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin müşterisi —- —- ticari bağlantı kurulması ve davalı ile —– arasındaki —– elde edilen kazançta müvekkiline —– ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma uyarınca bir süre ticaretin doğrudan müvekkili üzerinden yapıldığını ve —- ödendiğini, daha sonra müvekkilinin aradan çekilerek davalı ile —-doğrudan—-davalının müvekkiline — ödediğini, ancak bir süre sonra davalının ödemesi gereken komisyonu ödemediğini, davalı yana düzenlenen—- fazla süre itiraz edilmediğini, ödeme yapılmadığını, bir süre sonra iade faturası düzenlendiğini, bunun üzerine müvekkilinin tekrar aynı faturayı kestiğini, davalının ise tekrar iade faturası düzenlediğini, bu durumun bir çok kez —- ettiğini, davalı aleyhine — sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yetki itirazında bulunulması üzerine yetki itirazının kabul edilerek takibe — sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, takibe itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazı iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu takibin — bir takip olduğunu, aksinin kabulü halinde icra dosyasının süresi içinde yetkili — gönderilmediğini, davacı tarafından takip konusu fatura içeriğinde belirilen —- verilmediğini, davacı ile müvekkili arasında — sözleşmesi yapılmadığını, müvekkiline— verilmediğini, davacının sözleşme ilişkisini ve —verdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, mahkememizce alınan bilirkişi raporu,—- ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 17/06/2020 tarihinde—-ile davalı aleyhine —asıl alacak,— faiz olmak üzere toplam — alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak temerrüt faiziyle birlikte tahsiline ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana 22/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 24/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve yetkiye ilişkin itiraz edildiği, davacı tarafından sunulan 02/07/2020 tarihli dilekçe ile yetki itirazı kabul edilerek takip dosyasının —- gönderilmesinin talep edildiği, gönderme istemi üzerine dosyanın —-Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, işbu dosyadan düzenlenen ödeme emri—– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 04/06/2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter kayıtları incelenerek uyuşmazlık konularına ilişkin olarak rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davacının — yıllarına ait ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından davalı yana —- karşılığı —- tutarında fatura düzenlendiği, davalının — tutarında iade faturası düzenleyerek davalı yana gönderdiği, tarafların dava konusu —tutarındaki faturayı karşılıklı olarak bir çok kez birbirlerine düzenledikleri, davacı kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- tutarında alacaklı olduğu, dava konusu faturanın davalı tarafından —- düzenlenen hangi faturalara ilişkin olduğunun belirli olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı yanın derdestlik itirazı bakımından; davacı tarafından başlatılan—- sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı tarafça yetki itirazında bulunulduğu, yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın — sayılı dosyasına gönderildiği ve takibe işbu dosyadan devam edildiği, dava konusu — dosyanın —- devamı niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, davalı yanın derdestlik itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça süresi içinde gönderme talebinde bulunulmadığı ileri sürülmüş ise de, davalı tarafından — tarihinde yetki itirazında bulunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davacı tarafından 02/07/2020 tarihli dilekçe ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği, gönderme süresinin itiraz dilekçesinin tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı, kaldı ki aksinin kabulü halinde dahi davacı tarafça süresi içinde gönderme isteminde bulunulduğu görülmekle, davalı yanın işbu itirazı da dikkate alınmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmalık noktalarının; taraflar arasında —- sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı, davacı tarafından fatura konusu —- verilip verilmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir — sözleşmesi olmadığı sabittir. Davacı vekilince—- sözleşmesinin varlığına dair bir —-yazışmaları dosyaya ibraz edilmiştir. Anılan —- yazışmalarına göre; davalı ile ——- bulunan dava dışı —– arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalar için davacının %—— alacağı bulunmaktadır. Davalı tarafça işbu mail yazışmalarına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığından artık taraflar arasında — sözleşmesinin kurulduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafından; takip ve dava konusu faturaya konu hizmetin davalı yana verildiğinin ve faturanın sözleşmeye uygun şekilde düzenlendiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Sözleşmeye aykırı olarak düzenlenen faturanın karşı tarafın ticari defter kayıtlarında yer alması, fatura içeriğinin kabul edildiği sonucu doğurmaz. Dosya kapsamında; dava ve takip konusu edilen faturaya konu — hizmetinin davalı yana verildiğine ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediği gibi, düzenlenen faturanın davalı ile dava dışı —- arasındaki hangi ticari ilişkiye istinaden düzenlendiğine ve faturanın sözleşmeye uygun şekilde düzenlendiğine dair herhangi bir delil de dosyaya ibraz edilmemiştir. Bu nedenle faturaya konu hizmetin davalı yana verildiği ve faturanın sözleşmeye uygun şekilde düzenlendiği davacı tarafından ispat edilemediğinden, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan toplam 421,37.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 340,67.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.