Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2022/337 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/450 Esas
KARAR NO : 2022/337

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı — tarihinden, istifa ederek müvekkili— tarihine kadar —çalıştığı, davalı—- müvekkili şirket ile akdetmiş ——- Sorumlulukları başlıklı 9. maddesinin (e) ve (f) bendi uyarınca, iş akdini haklı neden olmaksızın sona erdirmesi halinde iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 12 (oniki) ay süreyle doğrudan ya da dolaylı olarak müvekkili şirketin ana faaliyet konusunu oluşturan—— doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı işleri kendi veya başkası nam ve hesabına yapmamayı, hiçbir sıfatla— doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı işleri yapan yerlerde çalışmamayı, rekabet yasağına aykırı davrandığı takdirde son 1 (bir) yılda elde ettiği brüt yıllık geliri kadar cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davalının müvekkili şirket nezdinde ki görevi itibariyle müvekkilinin müşteri çevresine, ticari sınırlarına ve müvekkilinin yaptığı işlere —- imkanına sahip konumda olduğu, gelinen aşamada davalı —müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu— yasağı hükmünü açıkça ihlal etmesi karşısında, İş Sözleşmesi’nin 9(f) bendinde kararlaştırılan; davalının — cezai şart bedelinin davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 5/1-a maddesi gereği görev itirazları olduğu,—– olduğu iş sözleşmesi ——-ücretle çalışmaya başladığı— davacının huzurdaki davada dayanak olarak ileri sürmüş olduğu sözleşme hükmü geçersiz olduğu, hizmet Sözleşmesinde——— Hükmünde olduğu, TBK 21. Maddesi uyarınca karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girebilmesi için bu koşulları düzenleyenin karşı tarafa açıkça bilgi vermesi ve içeriğini öğrenme olanağı sağlamasına bağlı tutultuğu, davacı işveren tarafından ancak müşteri çevresi ya da — — bakımından uygulanabilecek rekabet yasağına— — olarak istihdam edeceği personele—– müzakere edilmeksizin imzalatıldığı, kaldı ki tarafların eşit güçte bulunmadığı bir sözleşme ilişkisinde doğruluk güvencesinden bahsedilemeyeceği, Borçlar Kanunu’nun 420/II. Maddesi düzenlemesi ; “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” şeklinde olduğu,—- kararında da vurgulandığı, müvekkilinin davacı şirketteki— dikkate alındığında rekabet etmeme iddiasında bulunabilmesi hiçbir hal ve koşulda mümkün olmadığı, davacının ispat külfetini yerine getirmediği, kabul anlamı taşımamak kaydıyla kapsamı ve miktarı açısından fahiş nitelikte bulunan sözleşme hükmünün uygulanmasında Borçlar Kanunu’nun 445/ıı. ve 182/ııı. maddesi dikkate alınması gerektiği, izah olunan nedenlerle müvekkili aleyhinde haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın külliyen reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasına dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Davacı iş akdinin sona ermesinden sonra bu taahhüde aykırı davranıldığı iddiasına dayalı tazminat talep etmektedir.
25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir.
—–kararında “Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır.
Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Dairemizin önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır.” gerekçesi ile iş akdinin sona ermesinden sonraki dönemde gerçekleşen haksız rekabet eylemleri nedeniyle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki kararından dönerek iş mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.
Buna göre 7036 Sayılı Yasadan önce—- devamı sırasında rekabet yasağının ihlali nedeniyle açılan davalarda; 5521 sayılı —– nedeniyle İş mahkemeleri’nin görevli olduğu gibi 7036 sayılı İş Mahkemeleri— yürürlüğe girmesinden sonra açılan eldeki davada anılan yasasnın 5/1-a maddesine göre görevli mahkeme İş Mahkemesi olduğundan davanı görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. ( —————
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli —– gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.