Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/437 E. 2022/82 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/437 Esas
KARAR NO : 2022/82

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—– olduğunu, müvekkilinin davalı ile yaptığı sözleşme doğrultusunda işlerini yerine getirdiğini, yapılan işleri kapsayan bir protokol yapıldığını ve imza altına alındığını, Öte yandan aynı protokolde ödenmesi gereken tutar da belirtilmiş, tutarın muaccel olduğunu, derhal ödenmesi gerektiği —- —… tarafından —- yöneticisinin temsilcisi sıfatıyla imza altına alındığını, sözleşme bedeline müvekkilinin hak kazandığı karşı tarafça da kabul edilmiş olmasına rağmen, müvekkilinin sayısız talebine rağmen karşı tarafça— ödenmediğini, bunun———- dosyası üzerinden dava konusu —-üzerinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, akabinde —- üzerinden ihtiyati haczin süresinde tatbik edilmesi sonrasında davalı tarafından ikrar edilen borcun ödenmemesi üzerine, ihtiyati haczi tamamlayan — olarak, davalıların yerleşim yeri dikkate alınarak yetkili —- sayılı dosyası üzerinden davalılar aleyhine takip başlatıldığını, davalılar tarafından söz konusu talebe itiraz edilmesi neticesinde icra takibi durduğunu,—— …—- zamanda ———-olan, ihtiyati haciz ve icra dosyasına vekalet sunan Davalılar vekili —–…., müvekkilinin bu davaya konu tamir alacağına güvence teşkil etmesi için Müvekkilimize ——– müvekkilinin de bu senetler kapsamında alacağının güvencede olduğu düşüncesi ile tamir hizmetini gerçekleştirdiğini, böylece —– batık olduğu için ödeme yapamayacağını bilmesine rağmen müvekkiline bono vererek güven ortamı yarattığını ve nihayetinde tamir hizmeti sunulmasını sağladığını, işin karşılığı bedelin ödenmediğini davalılar çeşitli hukuki ilişkiler çerçevesinde borç altına girerek hizmet aldığını, iş ödemeye geldiğinde ödeme yapmamayı kendilerine adet edinmiş olduklarını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla —– esas sayılı dosyasında derdest icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, itirazın iptali ile birlikte İİK m. 67/2 hükmü çerçevesinde alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri,—-davanın sair tüm — davalılar üzerine bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş ilişkisinde, davacının kimden alacaklı olduğunu ispat edemediğini, hasım olarak gösterilen …—- geminin —– alacaklı olduğunu ispatlayamadığını, davacının dosyaya sunduğu sözleşme gereği hak ettiğini iddia —– fatura kesti ise iddia ettiği alacağını fatura borçlusundan talep edilebileceğini alacağın ispatı için en önemli belge olan faturasını, dosyaya ibraz edilmediğini , davaya konu alacakla ilgili davacının —- — dosyasından almış olduğunu ihtiyati haciz kararını icraya koyduğu —–. Dosyasına, davaya konu borcu tüm ferileri ile birlikte icra dosyasına ödeme yapıldığını, —– —- numaralı dosyasından sadece —– üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini ancak ihtiyati haczin sadece ihtiyati hacze konu asıl alacak için teminata kaydırılması talebimiz ise icra mahkemesince reddedilerek alacağın tamamı ve tüm ferileri üzerinden depo kararı verildiğini ihtiyati haciz kararına yaptığımız itirazlarımız gereğince ihtiyati haciz kararının mevcut şartlara göre ve hadiseye uygun olarak yeniden gözden geçirilmesini, ihtiyati haczin sadece asıl alacak için devam ettirilmesini, fazladan depo ettiği teminatın tarafımıza iadesini, delillerinin HMK 222/5 gereğince davacı defterlerine hasrettiğimizden davacının iddia ettiği alacağı için kime ne miktar fatura kestiğinin ve kimden alacaklı olduğunun tespiti için davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına ve davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili amacıya başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde, davacının davalılar hakkında 19/04/2021 tarihinde, 19.09.2019 tarihli tamir sözleşmesine dayalı olarak —- üzerinden icra takibi başlattığı görülmüş, davalıların yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
——yönünden; dava eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda akdî ilişkinin varlığı ile yapılıp teslim edilen işleri kanıtlama yükümlülüğünün yükleniciye, ödemeleri ispat yükümlülüğünün ise iş sahibine aittir.
Somut olayda, davacı yüklenicinin davaya konu işin yapılarak teslim edildiğini beyanla davanın kabulünü talep ettiği, davalının ise yapılan iş için fatura düzenlenmediğini, davacının —- —-işleteninden mi, yoksa —– talep edildiğinin belli olmadığını, davacının defterlerinin incelenmesi ile bu hususun açıklığa kavuşacağını, davacının gerçek hasmının tespiti için münhasıran davacının defterlerine dayandıklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
03.09.2019 tarihli —-” başlıklı belgede donatan olarak davalılardan——– işleri ile iş miktarı ve fiyat listesine—– tamamlandığı, fatura tutarının ——-… tarafından —- imzalandığı —— mührünün protokolde olduğu görülmüştür.
—– adına düzenlendiği, fatura tutarının——görülmüştür.
Davalı —— işleteni olduğu tarafların kabulündedir. 6102 Sayılı TTK’nun 1061/2. maddesine göre, kendisinin olmayan—– sağlamak amacıyla —— kendi adına bizzat veya —– aracılığıyla kullanan kişi, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde —– sayılır. Bu kapsamda somut olaya dönüldüğünde, davalı —— amacıyla —— adına kullanarak üçüncü kişilere karşı—– sahip olduğu anlaşılmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun 1104. maddesine göre, —– dışında bulunduğu sırada ——– donatılmasına, —— elverişli bir hâlde tutulmasına ve genel olarak yolculuğun güvenli bir şekilde sürdürülmesine ilişkin her türlü işlem ve tasarrufları üçüncü kişilerle—- yetkili olduğu, TTK’nun 1109. maddesine göre,—– hareket ettiğini bildirerek veya bildirmeyerek, —- sevk ve idare eden kişi sıfatıyla kanuni yetkileri dâhilinde yaptığı hukuki işlemlerden dolayı üçüncü kişilere karşı hak iktisap eder ve borç—- başlıklı belgede donatan—- tarafından imzalandığı, protokolde yapılan işlerin teslim edildiğinin belirtildiği, iş bedelinin —- göre davalı —- iş bedelinden sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Diğer yandan davalı vekili, davacının yapılan iş için kimin adına fatura düzenlenmiş ise iş bedelini fatura borçlusundan talep edebileceğini, davacı tarafından düzenlenen faturanın dosyaya ibrazının zorunlu olduğunu, davacının gerçek hasmının tespiti açısından münhasıran davacının ticari defterlerine dayandığını savunmuş ise de TTK 1104. ve 1109. maddeleri uyarınca iş bedelinden davalının sorumlu olduğu, davacı tarafından davalı adına fatura düzenlenmemiş olsa bile iş bedelini talep edebileceği,——– düzenlendiği, davacının asıl alacağa yönelik iddiasını ispatladığı, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği dolayısıyla davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bunun yanında alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haklı olduğu anlaşılmakla—- davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
—– Davacı vekili —— TTK’nun 1104. ve 1109. maddeleri—- yöneticiyi borç altına soktuğunu iddia edilmiş ise de söz konusu—— adının yazılı olduğu, bu belgede davalı —– sıfatını taşımadığı, dolayısıyla — masraf ve giderlerden sorumlu tutulamayacağı, —- — husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilerek bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
(İcra inkar tazminatı için —-
(Yargılama giderleri için —–
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ——– —-.. hakkında açılan davanın PASİF HUSUMET BULUNMADIĞINDAN REDDİNE,
2—– davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının —–takibe yaptığı itirazın —-D üzerinden İPTALİ ile, buna takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının —- açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak likit olmakla, —- karşılığı ( 20.000 USD x8,08) 161.600,00 TL’nin %20’si oranında belirlenen 32.320 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 11.817,63 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.164,89 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik bakiye 8.652,74 TL’nin davalı —- tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4—– ve kabul edilen kısım yönünden—- göre davacı yararına belirlenen 20.385,00 TL vekalet ücretinin davalı —- davacıya ödenmesine,
5—– —–ve rededilen kısım yönünden —- — belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— ödenmesine,
6—— aleyhine açılan ve pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddedilen dava—- tarifesine göre davalı —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– ödenmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
7-Davacı tarafından dava açılışı sırasında harç olarak yatırılan 3.232,69 TL ‘nin davalı —– davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 69,00 TL posta ücreti yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 64,34 TL’nin davalı—— — verilmesine, kalan 4,66 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9—– düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.360,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul red oranına göre 1.268,33 TL’sinin davalı — —- davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildİ.