Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2022/14 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/420 Esas
KARAR NO: 2022/14
DAVA: Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ: 18/06/2021
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının — tanzim tarihli—bedelli bono, faiz ve komisyon ile beraber —– alacağın tahsili talebi ile müvekkili aleyhine —– sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra takibine konu senetlerde ciranta olduğunu, takibe konu senetlerde ödememe protestosu çekilmediğini, bu nedenle hamilin cirantaya karşı haklarını kaybettiğini, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki ve borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin kambiyo hukuku uyarınca da sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında — ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek; müvekkilinin — sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenilen —-tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bonoların davacı tarafından ciro yolu ile müvekkiline verildiğini, vadelerinde ödenmemeleri nedeniyle —– sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, davacının müvekkiline elden nakit para verdiğini, ortak iş yapma amacı ile elden verilen paraların karşılığı olarak alınan bonoların vadesinde ödenmediğini, davacının oyalamaları nedeniyle bonoların protesto edilmediğini, davanın açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranından az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK’nun 72. Maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, takip konusu senet ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı icra dosyasının incelenmesi neticesinde; mahkememiz davalısı tarafından dava dışı kişiler ile mahkememiz davacısı aleyhine — tarihinde toplam —- alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin mahkememiz davacısına — tarihinde tebliğ edildiği, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, — tarihinde davacı tarafından —- ödeme yapıldığı ve dosyanın aynı tarihte infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu senedin — tarihinde düzenlendiği, vade tarihinin — olduğu, — bedelli olduğu, senet üzerinde malen kaydının bulunduğu, senedir dava dışı — Tarafından keşide edildiği, lehdarının — Olduğu, senedin arka yüzünde lehdarın cirosundan sonra isimsiz bir imza bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, takibe konu senet nedeniyle davalı yana borçlu olunmadığının tespitinin ve ödenen paranın istirdadının talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, senedin süresinde protesto edilmediğinden kendisine müracaat hakkının yitirildiğini ve davalı ile aralarından herhangi bir ilişki olmadığını iddia etmekte; davalı yan ise, takip konusu senedin yapılacak ortak iş karşılığında davacı tarafından ciro edilerek kendisine verildiğini savunmaktadır.
TTK’nun 778. Maddesi yollaması ile aynı yasanın 714. Ve 730. Maddeleri uyarınca hamilin ciranta aleyhine takip başlatabilmesi için keşideciye karşı süresi içinde ödememe protestosu çekmesi gerektiği, anılan hükmün emredici nitelikte olduğu, süresi içinde ödememe protestosu çekilmemesi halinde hamilin cirantalara karşı müracaat hakkını yitirdiği, dava konusu senet üzerinde davacı ve davalının isim ve imzaları tespit edilememiş ise de, senedin davacı tarafından ciro edilerek davalıya verildiği hususunun taraf beyanları ile sabit olduğu, takip konusu senedin protesto edilmediği, bu hali ile davalının anılan madde hükümlerine göre cirantaya karşı başvuru hakkını yitirdiği, ancak davalının davacı ile aralarındaki temel ilişkiye dayalı olarak talep hakkının bulunduğu —- bu durumda davalı yanın davacı ile arasındaki temel ilişkiyi ispat etmesi gerektiği, takip konusu senedin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, bu hali ile davalının temel ilişkiyi tanık dahil her türlü delil ile ispat edebileceği, ancak davalı tarafça aradaki temel ilişkiyi ispata yarayacak tanık delili haricinde başkaca herhangi bir delilin gösterilmediği, davalı vekiline tanıklarını bildirmek üzere ihtaratlı olarak kesin süre verilmiş ise de, davalı vekilince verilen kesin süreye rağmen tanıklarının bildirilmediği, davalı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı, bu hali ile davalının davacı ile olan temel ilişkiyi ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça her ne kadar başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş ise de, takip konusu borcun davadan önce —— tarihinde davacı tarafından ödenerek, icra takibinin infazen kapatıldığı, bu hali ile davacının menfi tespit isteminde hukuki yararının bulunmadığı, ancak davacı tarafından—- tarihinde yapılan —- tutarındaki ödemenin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte istirdadının gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere—– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının menfi tespit istemine yönelik davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2.Davacının istirdat istemine yönelik davasının KABULÜ İLE;
— ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.786,82.-TL’den, davacı tarafça dava açılırken yatırılan 675,71.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.111,11‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 675,71.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 735,01‬‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yapılan posta gideri olarak yapılan 38,00.-TL yargılama giderinin yargılama giderinin davada haklı çıktığı %66 oranında olmak üzere 25,08.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde——- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.18/01/2022