Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/386 E. 2022/456 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/386 Esas
KARAR NO : 2022/456

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan anlaşmaya göre müvekkilinin davalıdan beğendiği ürünleri alacağını, karşılığında da davalıya bedelini ödeyeceğini, müvekkilinin üzerine düşen ödemeyi müşteri kredi kartı ile yaptığını, buna karşılık davalının istenilen ürünleri vermediğini, davalının cari hesaplarında müvekkilinin alacaklı olduğunun açık bir şekilde belirli olduğunu, ödenen miktarın iadesi talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle —–icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının ödemesi gereken tutarın bir kısmını icra takibinden sonra —- asıl alacak ve icra dosyasının masraf ve ferilerinin ödenmediğini, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkilinde bir kısım ürünleri beğenerek sipariş ettiğini, ancak siparişin iptal edildiğini, sipariş konusu ürünlerin karşılığı 63.840,00 TL ödeme için —- ait kredi kartının kullanıldığını, davacının yapmış olduğu taksit ile satın alma müvekkilinin ticari kayıtlarına işlenildiğini, her biri 7.980,00 TL olan 8 taksidin müvekkilinin hesabına geçtiği gün davacı iade edildiğini, ancak davacının taksitle yapılan ödemenin tamamını peşin olarak almak istediğini, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, banka tarafından müvekkiline ödeme yapıldığında davacıya iadelerin yapılacağını, henüz muaccel olmayan bir alacak için dava açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller—-sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— incelenmesinde; mahkememiz davacısı tarafından cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine 65.841,64.-TL asıl alacak, 146,11.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 65.897,75.-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 23/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 24/03/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 21/04/2022 tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 63.864,57 TL tutarında alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle 39.924,57 TL alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra herhangi bir alacağının olmadığı, davalı yanın ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle 63.840,00 TL tutarında alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle 39.900,00 TL alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra herhangi bir alacağın olmadığı, tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkın 25/01/2021 tarihli 24,57 TL tutarındaki davalı şirket faturasının davacı tarafından 31/12/2021 tarihinde kayıtlara alınmasından kaynaklandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davacı alacağının muaccel olmadığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından davalıdan satın alınacak mal karşılığında 63.840,00 TL tutarında davalıya ödeme yapıldığı, ödemenin davacının müşterisi olan dava dışı şahsa ait kredi kartı ile taksitli olarak yapıldığı, ancak mal tesliminin gerçekleşmediği, tarafların bedel iadesi konusunda anlaştığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, iadesi kararlaştırılan 63.840,00 TL’nin takip ve dava tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava açılabilmesi için davacının korunmaya değer hukuki yararının bulunması gerekir. Bu ise bir dava şartıdır. Hukuki yarar dava açıldığı anda var olmalıdır. Muaccel hale gelmeyen bir alacak için takip yapılmasında ve dava açılmasında alacaklının hukuki yararı yoktur. Muacceliyet; bir borcun alacaklı tarafından istenebilecek ve ödenmediği takdirde dava konusu olabilecek duruma gelmesidir. Somut olayda; davacı taraf, davalıdan mal siparişinde bulunmuş ve ödemesini müşteri kredi kartı ile ve taksitle yapmıştır. Ödeme taksit ile yapılmış olduğundan, taksit tutarları kredi kartından vadesi geldiğinde kesilmekte ve davalı yanın hesabına yatırılmaktadır. Taksit ile ödenen bedeller, taksit tarihlerinde davalı yanın uhdesine geçtiğinden, davalı tarafından da ancak ödeme tarihleri itibariyle iade yükümlülüğü doğuracaktır. Bu hali ile, davacının dava ve takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş bir alacağı bulunmadığından, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın usulden REDDİNE,
2.Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 355,63.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 274,93‬.-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan — 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.