Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/688 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/381 Esas
KARAR NO: 2022/688
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —-gereğince —- yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Müflis şirket tarafından—–işini davalıya ihale edildiğini, borçlu müflisin bu işin yapımında çalışan işçisi—- tarafından müvekkili ve davalı aleyhine —- sayılı işçilik alacağı davası açıldığını,—–sayılı kararı ile hüküm altına alman tazminat alacaklı tarafından —–sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu ve davalı müflisin ödemesi gerek tazminat müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, davalı —- müvekkili kurumun ödediği bu bedelden sorumlu olduğunu, müvekkili belediye, ihale makamı ve kanunun verdiği görevi yine kanunun verdiği yetki ile ihaleyi alan firmalara anahtar teslim iş olarak verdiğini, bu kapsamda müvekkili belediye tarafından —- verildiğini,—- tarihinde —-dosyasına ödenmek zorunda kalman — kayıt başvuru tarihi olan— tarihine kadar işleyen — tarihinde müvekkilinden kesilmiş —- iflas masasına kaydının yapılması için talepte bulunulduğunu, —- sayılı dosyasından vermiş olduğu —– nolu kararla alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedildiğini, bu sebeple alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulünce tebliğ edilmiş ancak süresinde cevap dilekçesi sunulmayarak HMK 128 gereği iddia edilen tüm vakıaların inkar edildiği kabulü ile yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, sıra cetveline itiraz ve neticelerini düzenleyen İİK’nun 235.maddesi hükmüne dayalı kayıt kabul davasıdır.
Mahkememizce iflas müdürlüğüne müzekkere yazılmış cevaben—- müzekkere cevabı ile Müflis hakkında —- iflas kararı verildiği, tasfiyenin —- sayılı dosyasından adi tasfiye olarak yürütüldüğünü, iflas kararının kesinleştiğini, davacının alacağın sıra cetveline yazılması bakımından —- başvurduğu ve alacağının reddedildiği, sıra cetvelinin ilanını ve masa ret kararının — tarihinde davacı vekili —— evrak almaya yetkili memur olan—-tebliğ edildiği, bildirilmiş, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyada mübrez —- kararının davacısı —ve davalısı—– olup, davalı —- işini üstlenen —-alacaklarını içeren dava açtığı, bir kısım işçilik alacak —- mahkeme masraflarının davalılardan müşterek-müteselsil olarak tahsilinin hüküm altına alındığı, davanın —- tarihinde açıldığı, bozulup gelmekle — kaydedildiği, davacı-alacaklı tarafından —— tarihinde takip başlatıldığı, —- icra müdürlüğünce kapak hesabı yapıldığı, icra emrinde alacak kalemlerinin hesaplandığı, —- icra dairesine ödeme yaparak, dosya borcunu kapattığı, —- tarafından temyiz edildiği,—temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına, bakiye——- onama harcının —- tahsiline kararı verildiği, mahkemece ilgili —- —– harç için tahsili amacıyla harç tahsil müzekkeresi yazıldığı ve davacının bu harcı — tarihinde — yatırdığı, davacı —tarihli kayıt talebinde —-sayılı dosyasına ödenmek zorunda kalınan — kayıt başvuru tarihi olan —- tarihine kadar işleyen — tarihinde müvekkilden kesilmiş—- karar ve ilam harcı toplamı—–iflas masasına kaydının yapılması için talepte bulunulduğu,— alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile —arihinde reddedildiği, geçerli bir taşeronluk sözleşmesinin varlığı hâlinde, —- fıkrası uyarınca asıl işveren ve alt işveren, iş sözleşmesi kapsamında alt işverenin işçilerine karşı birlikte sorumlu olup, bu kapsamda, alt işverenin çalışanları işçilik haklarının kendilerine ödenmesi için alt işverene veya doğrudan asıl işverene başvurabilmekte, ödemeyi yapan taraf, borcun tamamını veya sorumluluğundan fazlasını ödemiş ise diğer tarafa rücu etme hakkına sahip olduğu, davacı (asıl işveren), davalı (alt işveren) işçisinin işçilik alacaklarını İş K 2/6 madde kapsamında Mahkeme kararına istinaden ödeme yapmış, bu dava ile davalı müflis şirketten rücuen talep ettiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 146. maddesi uyarınca, kanunda aksi belirtilmedikçe her alacak —- yıllık zaman aşımı süresine tabi olup, davacıda yukarıda dökümü ve ödeme tarihleri belirtilen borçları — yıllık zamanaşımı süresinde ——— tarihinde alacak kayıt talebi dilekçesini iflas müdürlüğüne vererek yaptığı, Türk Borçlar Kanunun 167. maddesinde “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” ifadelerine yer verildiği, . “Aksi kararlaştırılmadıkça” ibaresi bizi işçilik alacaklarına ilişkin ödemeyi gerçekleştiren kamu işverenleri ile hizmet satın alınan firmalar arasındaki iç ilişkinin tespiti bakımından taraflar arasında kanunda öngörülen yarı yarıya sorumluluk hükmü yerine başka bir hüküm konulup konulmadığının araştırılmasını gerekli kılacağı, taraflar arasındaki şartname veya sözleşmelerde işçilerin İş Hukuku kaynaklı alacaklarından ihaleyi alan firmanın sorumlu olacağına dair bir hüküm yahut idarenin işçiye ödediği tutarı ihaleyi alan firmalardan rücuen isteyebileceğine ilişkin bir hüküm mevcut olması halinde ve ihaleyi alan firma işçinin son çalıştığı firma ise kamu işverenleri işçilere yaptıkları ödemenin tamamı bakımından iç ilişkide ihaleyi alan firmaya rücu edebilmekte; bu yönde bir hüküm yok ise ödediği miktarın yarısı oranında rücu hakkına sahip olabildikleri, dosyada —— tarihinde imzalandığı, incelendiğinde asıl işverenin, alt işveren işçisinin işçilik alacaklarını ödediğinde ne şekilde rücu edeceğine / sorumluluğun kime, ne oranda ait olduğuna dair düzenleme mevcut olmadığı tespit edildiği, bu nedenle BK 167. Madde düzenlemesi gereği yarı yarıya sorumluluk geçerli olacağı, davacının — olduğu, davacı tarafça ödenen —onama ilam harcı davacının kararı temyiz etmesi ve temyiz talebinin reddi nedeniyle ödediği bakiye onama harcı olup, davalının sorumlu olmadığı, davacı —- tarihine kadar işleyen — faiz talebinde bulunduğu, davacı ancak iflas tarihine kadar tahakkuk eden ana parat faiz talep edebileceği, iflas tarihinden sonra işleyecek faiz talep edilemeyeceği, davacı tarafça ödeme —- yapıldığı, bu nedenle hesap yapılmadığı, ayrıca davacının talep ettiği alacağın dayanağı, —-dosyanın davacısı dava dışlı işçi —- asıl işveren —- arası çalışma dönemine ait olup, bu tarih aralığı, davalı şirketin iflas kararının verildiği ——– öncesi döneme ait bir alacak olduğu, davacının net alacak tutarının —- olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; esasında talebin ihale eden makam olan davacının, ihale ettiği yapım işini ihale alan davalı müflisin işçisi olan —- için ödemiş olduğu işçilik alacaklarının davalı müflisten rücuen tazmini olduğu, müflisin iflası açılmakla davanın müflisin iflas masasına kayıt ve kabul talepli olduğu, mahkememizce — sayılı dosyası , —- Sayılı dosyası, ihale evrakı, şartname, sözleşmesi ve eklerinin bilirkişi vasıtasıyla incelendiği, alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı müflisten rücuen talep edebileceği alacağının seçenekli olarak hesap edildiği, yarı yarıya sorumluluk ilkesi benimsendiğinde davacı alacağının —, tam sorumluluk ilkesi benimsenir ise —- alacağının olacağının hesap edildiği, —- işlemiş faize ilişkin alacak kalemlerinin incelenmesinde ise; onama harcının davacının temyiz ettiği iş mahkemesi hükmünün temyiz isteminin Yargıtayca reddedilmesi sebebiyle davacının sorumluluğunda olacağı ve rücuya tabi olamayacağı, işlemiş faiz alacağının ise iflastan sonra faiz işleyemeyeceği ve istenemeyeceği dolayısıyla bu kalemler yönünden talebin yerinde olmadığı, sorumluluk oranına ilişkin ise; davacının ihale eden makam olduğu, kendi sorumluluğunda olmayan müflis-ihale alanın işçisi olan dava dışı Hüsamettin Uyanık’ın işçilik alacaklarını ödediği, asıl işverenin işçilik alacaklarından mesul olduğuna dair ihale şartnamesi ve sözleşmesinde bir hüküm bulunmaması halinde, davacı-ihaleyi yapan kurumun işçiyi çalıştıran yükleniciden ödemiş olduğu tüm bedelleri talep edebileceği mahkememizce değerlendirilmiş,—- tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmış ve davacının benimsenen bilirkişi raporu ile belirlenen toplam —- alacağının müflisin iflas masasına İİK’nun 235. maddesi gereğince kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
—— davacı alacağının davalı müflisin —– kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-KARAR HARCI
a-Davacı harçtan muaf olduğundan dava açılışı sırasında alınmayan 80,70-TL başvurma harcı ve 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam ——-sayılı dosyasında işlem gören Müflis ——- iflas masasına kaydı ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ;
a-Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 5.100,00-TL maktu avukatlık ücretinin—- sayılı dosyasında işlem gören Müflis—- masasına kaydına,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 485,30-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı müflis —– verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ,
a-Davacı tarafından sarfedilen 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 146,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.146,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.055,68-TL’sinin ———–sayılı dosyasında işlem gören — iflas masasına kaydına, kalan bakiye 90,32-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.30/06/2022