Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2021/1052 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2021/1052

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı araç ile davalı —— sigortası —— tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —- plakalı aracın değer kaybı bedelinin belirlenebilmesi için müvekkili şirketten —– düzenletildiğini, verilen hizmet karşılığında düzenlenen —— davalı —– gönderildiğini, ——-süresi içerisinde itiraz edilmediğini, ekspertiz raporu ücretinin ödenmesi için davalı ——– başvurulduğunu, fakat cevap verilmediğini, —— tahsili amacı ——- esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, haksız itirazının iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan——-plakalı aracın müvekkili ——– olduğunu, Sigortacılık Kanunu 6/f.2 md. Gereğince tazminat alacağının sadece ——- ödeneceğini, davacının aktif husumet yokluğu sebebi ile davanın reddedilmesi gerektiğini, tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağını, faturanın tek başına alacağın varlığına delil olmadığını, alacağın varlığının ispat edilmesinin şart olduğunu,—– ayrı bir dava ile talep edilemeyeceğini, açılacak asıl dava ile talep edilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —- sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından fatura alacağına istinaden davalı aleyhine 664,14.-TL asıl alacak, 60,59.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 724,73.-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranında yasal faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya ——- tebliğ edilmiş , davalı tarafından 09/03/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, ——– amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin husumet itirazın bakımından; eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu, davacı yanın icra takibinde alacaklı olduğu, davalının ise borçlu olduğu, itirazın iptali davalarından husumetin icra takibinin taraflarına ait olduğu dikkate alınarak; davalı yanın husumet itirazı dikkate alınmamıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımı itirazı bakımından; icra takibine dayanak faturanın——– düzenlendiği, hasarın ——— meydana geldiği, icra takibinin ise 01/03/2021 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla; davalı yanın zamanaşımı itirazı dikkate alınmamıştır.
TTK’nun 1426. Maddesine göre, “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun tazminatın belirlenmesi veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafça, dava dışı ——– sahibine verilen ekspertiz hizmet bedelinden davalı yanın sorumlu olduğu savunulmaktadır. Taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Faturaya itiraz edilmemesi tek başına davacı yanın alacaklı olduğunu ispata yeterli değildir. TTK’nun 1426. Maddesi doğrultusunda, davalı yanın hiçbir ilişki içinde olmadığı dava dışı ———– araç sahibine yönelik bir yükümlülük altına girmediği gibi, bu yönde bir sorumluluk öngören herhangi bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Davacı ile dava —– plakalı araç ——— arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin ise davalı açısından herhangi —– bulunmamaktadır. Bu hali ile; davacı yanın, —- verdiği dava dışı üçüncü kişiye karşı talepte bulunması gerekirken, davalı —- şirketine karşı talepte bulunmasının herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL peşin harç dava açılırken peşin olarak alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — belirlenen 724,73.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan bakiye gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.