Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/36 E. 2022/791 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/36 Esas
KARAR NO:2022/791

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/01/2021
KARAR TARİHİ:29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket —-plakalı aracın,— tarihinde karıştığı kaza nedeniyle müvekkili — yaralanmış olup kalıcı maluliyet yaşadığı, araç sürücüsü—hakkında yapılan soruşturma neticesinde, soruşturma evresinde—- alınan rapor doğrultusunda — kusursuz olduğu gerekçesi ile hakkında kamu davası açılmadığı,—-, soruşturma evresinde kusura ilişkin — rapor almayıp tek—aldığı rapor ile yetinmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili kaza nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşadığı, Mahkemece yapılacak tahkikat sonrasında, davalı sigortalısı aracın kusurlu olduğu görüleceği, sigortalı araç, dar ve virajlı bir sokakta hız sınırını aşacak şekilde seyir ederken müvekkiline çarptığı, bu anlamda — dosyasının celbedilmesini ve bildirilerecek tanıkların mahallinde yapılacak keşif ile dinlenilmesini ve akabinde dosyanın —sevki ile kusura ilişkin rapor alınmasını, müvekkilinin — doğumlu çocuk olup herhangi bir işte çalışmadığı, müvekkilinin çocuk olması ve iyileşme olasılığının yüksek olması nedeniyle maluliyet oranına ilişkin rapor alınamamış olup tazminat hesabına esas alınacak maluliyet raporu alınmasını için — sevkinin yapılarak ilgili hastaneden rapor alınmasını, kazadan kaynaklı maddi hasarların giderilebilmesi için davalı sigorta şirketine başvurulmuş ve — süreci işletilmişse de sonuç alınamadığından işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğundan bahisle HMK 107 kapsamında esas miktar daha sonra belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik — maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;— sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olması karşısında, dosyada tazminat hesaplanması bakımından Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların dikkate alınmasını, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığı ceza yargılamasıyla da tespit edilmiş olup, söz konusu davanın reddi gerektiği, söz konusu kazada müvekkili şirket sigortalısının herhangi bir kusuru olmadığından müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün olmadığı, bununla birlikte, müvekkili şirket sigortalısı olan sürücünün kusursuz olduğu aşikar ise de, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde kusur durumunun tespiti için —rapor alınmasını, kabul manasında olmamak üzere öncelikle davacının, trafik kazasından kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından —Genel Şartlar ve ekine uygun engelli sağlık kurulu raporunun dosyaya kazandırılmasını, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebi tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında —tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; tarafların vermiş olduğu tüm dilekçeler ve ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, —aldırılan kusur raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.Mahkememizce tarafların yüzdeli kusur oranlarının belirlenebilmesi açısından dosyamız— gönderilmiş, düzenlenen —tarihli –raporunda özetle;— Caddesini takiben eski — karşına geldiğinde aracının sağ ön köşe kısımlarıyla, istikametine göre sağ ön ilerisinde bulunan merdivenlerden inip, koşarak kaplama içerisinde yolun sağ tarafında bulunan annesi — yanına gelip, durmayarak yola giren — doğumlu yaya —çarpması sonucu davaya konu yaralanmalı olay meydana geldiği, — sevk ve idaresindeki— ile seyirle olay mahalline geldiğinde, istikametine göre sağ ön ilerisinden koşarak yolun sağ tarafında bulunan annesinin yanına gelip durmayarak yola giren yaya — karşı yakın mesafede alabileceği yeterli bir önlem olmadığından meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı,— doğumlu — seyir halindeki sürücü idaresindeki aracın hızını ve konumunu dikkate almadan, ilk geçiş hakkını bu araca vermeden, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak koşarak annesinin yanına gelip ani ve kontrolsüzce yola girdiği sırada meydana gelen olayda, yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerine—-oranında etken olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın trafik kazası sebebiyle maddi tazminat davası olduğu, mahkememizce davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde tarafların yüzdeli kusur oranının tespiti için dosyanın kül halinde — tarihli —raporunda— doğumlu yaya —kazanın meydana gelmesinde — oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, bu durumda kazanın meydana gelmesinde— raporu doğrultusunda dava dışı araç şoförü — kusurunun bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu somut olayda ise sigorta şirketinin sigortalısının meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiş ve açılan davanın reddine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli—karar ve ilam harcından, dava açılışı esnasında peşin alınan — harcın mahsubu ile eksik kalan — davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan — arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — hafta içerisinde —nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.