Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2021/1024 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/356 Esas
KARAR NO: 2021/1024
ASIL DAVADA
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/05/2015
BİRLEŞEN—- DAVA DOSYASI
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/05/2015
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde—- sevk ve idaresindeki — plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde müvekkilinin murisi —- vefat ettiğini, —- plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı —— olduğunu, murisin vefatı nedeniyle annesi olan davacının destekten yoksun kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ——destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —– plakalı aracın müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, poliçedeki şahıs başı azami vefat teminatının —–olduğunu, bu limitin tamamının mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, poliçeye göre uğranılacak zararlar karşısında araç sürücüsünün hukuki sorumluluğunun teminat kapsamında olduğunu ancak sürücünün uğrayacağı bedensel ve maddi zararların teminat kapsamında olmadığını, davaya konu kazada araç sürücüsü vefat etmiş olduğundan ortada bir suç ve suçlu bulunmadığını,—-maddesine göre uzamış ceza zamanaşımı söz konusu olmadığından, vefat eden sürücünün desteğinden yoksun kalan hak sahiplerinin —– maddesinde belirtilen —- yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açmış olmalarının gerektiğini, meydana gelen kazada müteveffa sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, bu nedenle tazminat hakkının bulunmadığını, zira kimsenin kendi kusurundan menfaat elde etme hakkının olmadığını, aynı şekilde murislerinin de müteveffanın kusurundan menfaat elde edemeceğini, —– kapsamında, araç sürücüsünün kusuru ile zarar gören kusursuz 3. Kişilerin zararlarının teminat alınması amacında olduğunu, sürücünün asli kusuru ile sebep olduğu kaza sonucu vefatı nedeniyle destekten yoksun kalan mirasçıların zarar gören kusursuz 3. Kişi sıfatına haiz olmadıklarını, zira hukuken 3. Kişi tanımının bir hukuki muamelenin tarafları ile onların halefleri dışında kalan kimseler olduğunu, davada davacıların vefat eden sürücünün anne ve babasının mirasçı olduklarını dolayısıyla müteveffanın külli halefi olduklarını belirterek, davanın zamanaşımı yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekklinin azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasını, faiz taleplerinin reddini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İlgili —- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —– aracın müvekkili şirket nezdinde herhangi bir poliçesinin olmadığı, tramerden yapılan sorguda ise, sözü edilen aracın kaza tarihini kapsayan trafik poliçesi bulunmadığı tespit edildiğini, davacı taleplerinin muhatabı güvence hesabı olduğunu, açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, maddi bir hata sonucu dava dilekçesinde araç plakası hatalı yazılmış ise; deliller tebliğ edildiğinde ayrıca cevap verme hakkımızı saklı tutulacağını, davanın hususmet yönünden reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sevk ve idaresindeki —–plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının murisi — vefat ettiğini; — plakalı aracın, kaza tarihi itibariyle davalı —– bulunduğunu;—–vefatı nedeni ile babası —–destekten yoksun kaldığını; davacının oğlunun desteğinden mahrum kaldığı iş bu haksız fiil nedeni ile sorumluluğu bulunan davalı şirket hakkında iş bu davayı açmak zorunda kaldığını; mahkemece açılmış olan davanın murisin annesi —- destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile açmış olduğu ve aralarında hukuki bağlantı bulunan —-sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini; açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —– davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini; talep etmiştir.
İLK KARAR
Mahkememizin —— uyuşmazlıkta; davacılar desteğinin vefat ettiği kazada tamamen kusurlu olduğunun alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği, kusura ilişkin bu tespite itiraz olunmadığı ——- kararında belirtildiği üzere yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmasının mümkün olmadığı ve desteğin kusurunun davacılara yansıtılması gerektiği, bu hali ile de her iki davacı yönünden de davanın reddine karar vermek gerektiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
—- tarihli ilamı ile ; “Somut olayda davaya konu trafik kazası—- poliçesinin başlangıç tarihi ise ——– tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, kaza tarihi ile poliçe tarihi, sözü geçen — Kanun değişikliğinden öncedir. Bu durumda kazanın meydana geldiği ve poliçenin tanzim edildiği tarihe göre —- değişikliklerin somut olaya uygulanması da mümkün bulunmadığından, —— kararlarıyla da örtüşen içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davacıların sigortalı araç işleteninin mirasçısı olarak değil, destek alacaklısı 3. kişi olarak sürücünün ve işletenin kusuruyla sorumlu tutulmadan talepte bulunabilecekleri sonucuna varıldığından, “yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmasının mümkün olmadığı ve desteğin kusurunun davacılara yansıtılması gerektiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili —-tarihili dilekçesi ile tarafların sulh olduğunu, anlaşma gereği ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Davacılar vekili — tarihli dilekçesi ile ibranameyi dosyaya sunmuştur.
İbranamenin incelenmesinde; mahkememiz dava dosyasına konu trafik kazası nedeniyle tarafların sulh olduğu, davacı tarafa destekten yoksun kalma tazminatı için — işlemiş faiz, — dava vekalet ücreti ödenmesi konusunda tarafların anlaştığı, ödemeye ile birlikte davalı —– başkaca bir hak ve alacağın kalmadığının belirtildiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan beyan dilekçesi ve ibraname ile tarafların sulh olduğu, davacılar zararının karşılandığı, davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Buna göre; HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, yargılama sırasında tarafların sulh oldukları, davacılar vekilinin sulh kapsamında ödeme yapıldığını bildirdiği buna göre asıl ve birleşen davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla talep doğrultusunda davanın konusu kalamdığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, dosyaya sunulan “ibraname feragatname” başlıklı belgede yargılama vekalet ücretinin ödendiği, davacıların başkaca bir hak ve alacağın kalmadığının belirtildiği, bu nedenle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili— olarak — göründüğünü, bu nedenle — dava açıldığını, kaza tarihi itibari ile — plakalı aracın— sigortalı olduğunu beyanla yanlış gösterilen davalının düzeltilerek —- dava dilekçesinin tebliğini talep etmiştir.
Mahkememizin —- maddesi gereği davalının değiştirilmesi talebi kabul edilmiştir.
Davanın ilk yönlendirildiği —-Şirketi bakımından——maddesinde yer alan “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesi karşısında lehine maktu vekalet ücretine karar vermek gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A- Mahkememizin—— sayılı dosyası yönünden,
1-DAVANIN KONUSU KALMADIĞINDAN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 17,07 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 42,23 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücretinin ibraname kapsamında ödendiği görülmekle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İlgili—- Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenen —- vekalet ücreti ile vekalet harcı için ödenen—— yargılama giderinin davacıdan tahsili ile ilgili şirkete ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-Birleşen —– sayılı dosyası yönünden,
1-DAVANIN KONUSU KALMADIĞINDAN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10,24 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 49,06 TL’nin’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücretinin ibraname kapsamında ödendiği görülmekle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/10/2021