Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2023/636 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/335
KARAR NO : 2023/636

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/05/2010 tarihinde dava dışı —– sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı aracın seyir halindeyken davacının kontrolündeki at arabasına çarptığını, kaza sonucu davacının yaralandığını ve davacının eşi ——vefat ettiğini, her de kadar davalı sigorta şirketince sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle müvekkilinin maluliyetine ve müvekkilinin eşinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalmasına sebep olunduğundan ödeme yapılmışsa da yapılan ödemenin müvekkilinin maluliyetine ve destekten yoksun kalan müvekkilin mağduriyetine kıyasla düşük olduğundan bahisle doğan maddi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-Şirketi adına kayıtlı—–plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu ve ölüm için şahıs poliçe teminatının 150.000 TL ile sınırlı olduğunu, müteveffa —eşi olan davacının—-zararı ile ilgili müvekkili sigorta şirketine yapılan müracaat üzerine yatırılan aktüerya hesabı ile 26.024,00 TL zararı olduğunun tespit edildiğini ve belirtilen tazminatın 20/07/2010 tarihinde davacıya ödendiğini ve maddi tazminata ilişkin başkaca hak ve alacakları kalmadığından bahisle müvekkili şirketin ibra edildiğini, davacının maluliyet zararına ilişkin müracaatı üzerine yaptırılan aktüerya hesabı ile 17.767,78 TL zararı olduğunun tespit edildiğini ve belirlenen tazminatın 04/06/2014 tarihinde davacıya ödendiğini ve müvekkili şirketin ibra edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK KARAR
Mahkememizce 25.10.2018 tarih ve — esas, —-sayılı kararı ile hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF KALDIRMA KARARI
—Bölge Adliye Mahkemesi—. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2021 tarih ve— Esas ve—- kararı ile; ” 2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.Somut olayda,davaya konu kaza nedeniyle davalı tarafından davacıdan iki ayrı ibraname alındığı, yapılan ödeme miktarlarının ibranamede yazılı olduğu, mahkemece hak düşümü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olmakla birlikte ibranamelerden birisi 04/06/2014 olduğu, dava tarihinin de 25/03/2015 olduğu dikkate alındığında iki yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmakla bu husus gözden kaçırılarak ve her iki ödemeye ait belgeler incelenmeksizin karar verilmiş olması eksik inceleme olduğundan doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken ödemelere ilişkin her iki hasar dosyasını istemek, davalı sigorta şirketinden açıklama alınarak hangi tazminat için ne kadar ödendiği, destekten yoksun kalma tazminatı içinde davacı dışında başka hak sahiplerine ilişkin ödeme olup olmadığı hususlarını poliçe teminat limitleri ile karşılaştırarak belirlemek, ibranamelerden hangisinin hak düşümü süresinin geçmediğini belirlemek, maluliyet ile ilgili ibranamenin hak düşürücü süresinin geçmediğinin tespit edilmesi halinde davacıya ait maluliyet raporunun temini, yoksa geçici ve kalıcı iş göremezlik sürelerinin belirlenmesi için maluliyet raporu alınmak, daha sonra aktüer bilirkişiden davacıya ödenecek tazminatının hesaplanması için denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar vermek olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ” denilmek suretiyle mahkememiz dosyasının iadesine karar verilmiştir.
—-Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2021 tarih ve —Esas ve—– karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararı kaldırılmakla dosya yukarıdaki esasına kaydolunarak yargılamaya devam olunmuştur.—- Başkanlığı —-Kurulu 16/05/2022 tarihli maluliyet raporunda özetle;davacının 12/05/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasını, 11/10/2008 tarih ve — sayılı — yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32b….5) A %9 E Cetveline göre %12.1 (yüzdeonikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aktüer bilirkişiden aldırılan 21/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı —-19/01/2022 tarihinde vefat ettiğinin tespit edildiğini, a) % 12,1 Oranında malul kaldığı bildirilen davacı —– cismani zararları sebebiyle davalı sigorta kuruluşu aleyhine olarak açılan iş bu davada; davalı sigorta şirketi davacıya 04.06.2014 tarihinde 17.767,78 TL. ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, ödeme tarihi itibariyle ve 19.01.2022 tarihi itibariyle bilinen en son yasal asgari ücret artışları tarihi itibariyle; davacıya yapılan ödemenin davacının maddi zararını karşıladığı, davacı —- cismani zararları – maluliyeti sebebiyle bakiye alacağının bulunmadığının tespit edildiği, b) 19.01.2022 Tarihinde vefat eden davacı —- vefatından sonra, adı geçen davacının mirasçılarını gösteren bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi, iş bu davaya devam edildiğine ilişkin herhangi bir beyana rastlanılmadığı, c) Dava dosyasında mevcut belgelere göre: 12.05.2010 Tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden —-vefatı sebebiyle geride kalan hak sahibi eşi —- 20.07.2010 tarihinde 26.024,00 TL. ödeme yapıldığının tespit edildiğini, iş bu davanın 25.03.2015 tarihinde ikame edildiğini, dava dosyasında mevcut davalı —-17.06.2016 tarihli beyan yazıları ekinde sunulan 16.07.2010 tarih ve —tediye numaralı Trafik Poliçesi İbranamesi Ve Tazminat Makbuzu başlıklı, —–parmak imzalı belgede: ” Hasar Bedeli: 26.024,00 TL. Yukarıdaki tarih ve numarası yazılı poliçeye ait ve tarafımızdan tetkik ve kabul edilen hasar hesabı gereğince tazmin bedelini teşkil eden yirmialtıbinyirmidönt TL. —-Sigorta Şirketi’nden aldığımızı beyan ederiz. Bu suretle anılan sigorta poliçesi hükümleri
tamamen yerine getirilmiş olmak ile söz konusu olay nedeniyle herhangi bir talep ve iddiamızın kalmadığını —-Sigorta Şirketi’ni bu hasar nedeniyle gayri kabili rücu olarak
tamamen ibra ettiğimizi kabul ve beyan ederiz.” Şeklinde yer aldığı, 16.07.2010 Tarihli ibranamede, ihtirazı kayda rastlanılmamış olup, ibranameden 2 yıl süre geçmesinden sonra, iş bu dava 25.03.2015 tarihinde ikame edildiği, bu nedenle 2918 Sayılı KTK.’nın 111/2 maddesinde öngörülen 2 yıllık süre geçmesinden sonra ikame edilmesine sebebiyle iş bu davanın reddi gerekip gerekmediğine ilişkin nihai değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu, Öte yandan, davaya konu destekten yoksunluk tazminat talebine ilişkin alacağın zamanaşımına veya hak düşümüne uğramadığının kabulü halinde ise, bu taktirde destekten yoksunluk sebebiyle maddi zararın yukarıdaki şekilde hesap ve tespit edildiği, davacı —- ise dava devam ederken 19.01.202 tarihinde vefat ettiği tespit edildiği; dahili davacı veya davacılara ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı bildirilmiştir.Taraflar arasında görülmekte olan davanın 15/06/2023 tarihli celsesine davacı vekilinin katılmadığı, mahkememizce dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal üç aylık sürenin 15/09/2023 tarihinde dolduğu, yasal üç aylık süre içerisinde de davacı tarafından yenilenme talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği yönünde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 320/4 md. Uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 269,85-TL maktu harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 242,15-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —-BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.