Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2021/970 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2021/970

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2013
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 13.05.2012 günü meydana gelen kazada müvekkillerin müşterek çocukları —— ——- tarihlerini kapsar–teminat verdiğim, bir nolu davalı —– tarihlerini kapsar—— poliçesi ve —— tarihlerini kapsar ——ile teminat verdiğini, kaza sonrası her İki şirketin de sorumluluk üstlen —- müvekkili diğer şirkete yönlendirerek zararı tazmin etmediklerini, ayrıca —- davalı şirketin vefat eden —–tazminat hesabı yaparak olayı kapatmak istediklerini belirterek, —- olan araç için 19.400-TL kasko bedelinin ve ayrıca davacıların her bîri İçin şimdilik 5.000-TL olmak üzere toplam 10.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren uygulanacak bankaların uyguladığı avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 09/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı ——– lehine destekten yoksun kalma tazminat tutarının 36.680,45 TL olduğunun bilirkişi raporunda belirtildiğini bu nedenle 31.680,45 TL daha artırılarak ——- için talebini 36.680,45 TL’ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-yönünden müvekkil şirketin —— vefatı nedeniyle anne olan davacıya 1.980,57-TL ödeme yapmayı teklif etliğini ancak kabul edilmediğini, davacı babanın aracın işleteni olduğundan Genel şartlar A.3b maddesi gereğince tazminat talep hakkı bulunmadığını, davaya konu aracın—– rehinli olduğunu, muvafakat alınmadan dava açıldığını, aracın daha önceden —– tarafından kasko poliçesi sigortalanmış olduğu, 28.02.2012 tarihinde yenileme zamanı gelen poliçenin yenilendiği ve yürürlükte olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket tarafından yapılan poliçenin TTK 1467 maddesi gereğince geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle: araç hasar bedeli açısından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, araca ———- düzenlendiği, müvekkili şirket nezdinde düzenlenen poliçenin ise —–düzenlendiği,—– söz konusu olması nedeniyle TTK 1467 gereğince sorumluluğun —– olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının —- poliçesini düzenleyen şirkette olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, —- kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat talebi ve hasar bedelinin tazminine ilişkindir.
Mahkememizin —- tarihinde verilen gerekçeli karar temyiz edilmiş—- ile verilen kararın bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin —– sayılı kararı davalı —— kararı ile; “… bozma öncesindeki ilk hükme esas alınan 01.07.2015 tarihli rapordaki tazminat hesabında esas alınan veriler yönünden davalı lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını temin etmek üzere, önceki bozma ilamımızda belirtilen desteğin —-yaşından sonra gelir elde etmeye başlayacağının kabulü ile — verilerinin esas alındığı önceki bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre (davacı lehine davalı —–oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken …” gerekçesiyle bozularak mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, bozma gerekçeleri doğrultusunda aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —tarihli ek raporda özetle; davacı —-destekten yoksun kalma alacağı oluştuğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan denetime elverişli bilirkişi raporu ile ilk hükme esas alınan 01/07/2015 tarihindeki verilere göre ve desteğin —- yaşından sonra gelir elde etmeye başlayacağı kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı— destekten yoksun kalma zararının 24.946,03 TL olduğunun tespit edildiği, alınan raporun mahkememizce de benimsendiği, mahkememizce 28/01/2020 tarihinde verilen karar ile diğer hususların bozma konusu yapılmadığı ve kesinleştiği dikkate alınarak; dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı—- tarafından davalı—- aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
24.946,03.-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 01/07/2013 tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile birlikte davalı —– tahsili ile davacı—- verilmesine,
2.Davacı —- tarafından davalı —- aleyhine açılan ve davacı—- tarafından— aleyhine açılan dava yönünden mahkememizce daha önce verilen karar bozma konusu yapılmadığı ve kesinleştiği anlaşılmakla, bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3.Davanın —- yönünden kabul edilen 24.946,03 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 1.704,07 TL nispi karar harcının, Mahkememizin —– tarihli kararın 3. Hüküm fıkrası ile belirlenen miktarda tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile davalı —– tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.Davacı tarafından yatırılan toplam 209,45.-TL peşin harç ve 24,30.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 233,75.-TL harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5.Davanın kabul edilen 24.496,03 TL dava değeri üzerinden davacı — yararına belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı —- tahsili ile davacı—- ödenmesine,
6.Davanın reddedilen 11.734,42 TL dava değeri üzerinden davalı—– belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacı —- tahsili ile davalı—– ödenmesine,
7.Davacılar tarafından, bozmadan önce yapılan toplam 2.897,70 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 400,00 TL Bilirkişi inceleme gideri, 22,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.319,70 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 2.257,69 TL yargılama giderinin, Mahkememizin —– tarihli kararın 5. Hüküm fıkrası ile belirlenen miktarda tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı —- tahsili ile davacı—- ödenmesine, kalan 1.062,01 TL yargılama giderinin davacı —- üzerinde bırakılmasına,
8.Davalı —-tarafından bozmadan önce yapılan 66.00 TL tebligat gideri, 450,00 TL bilirkişi inceleme gideri ile bozmadan sonra yapılan 74,50 TL temyiz posta gideri olmak üzere toplam 590,50 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre 188,96 TL yargılama giderinin, davacı —- tahsili ile davalı —-ödenmesine, geriye kalan 401,60 TL yargılama giderinin davalı —— üzerinde bırakılmasına,
9.Davacı —- tarafından davalı— aleyhine açılan ve davacı —- tarafından—- açılan dava yönünden mahkememizce daha önce verilen karar bozma konusu yapılmadığı ve kesinleştiği anlaşılmakla, bununla ilgili olarak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına,
10.Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.