Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/329 E. 2022/672 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/329 Esas
KARAR NO: 2022/672
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 12/05/2021
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin —- hissesine sahip —-, davalı şirketin—– tarihli toplantısına vekilleri —- aracılığıyla katıldıklarını, —- Türk Ticaret Kanunu’nun 438. Maddesi uyarınca daha önceden bilgi edinme haklarını kullandıkları konulara ilişkin özel denetçi atanmasının talep edildiğini, ancak bu talebin oy çokluğuyla reddedildiğini, davalı şirketin çoğunluk hissedarlarından—- müvekkili — ağabeyi olduğunu, davalı şirketin toplam —adet hissesinden müvekkillerine ait—- hissenin haricindeki—– elinde bulunduğunu, gerek davalı şirketin ve gerekse davalı şirketin —— hissedarının —-ve ailesi tarafından yönetildiğini, davalı şirketin ——biri olduğunu, müvekkilinin kuruluşundan beri davalı şirketin yönetiminde yer aldığını,——vekili olarak şirket işleriyle bilfiil ilgilendiğini, ailelerin genişlemesi sebebiyle ihtilâflar ortaya çıktığını,—- yılına ait——müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinden çıkarıldığını, böylelikle davalı şirketin yönetiminin —- geçtiğini, aynı toplantıda ———– olarak seçildiklerini, bu aşamadan sonra taraflar arasındaki husumetin daha da arttığını, müvekkili —– şirket binasına ve şubelerine girmesinin engellendiğini, müvekkilinin oğullarının da hakları ödenmeden işten çıkarıldıklarını, müvekkilinin tehdit edildiğini, karşılıklı olarak şikayet dilekçeleri verildiğini, ihtarnameler çekildiğini, suç duyurusunda bulunulduğunu, grup şirketler ile alakalı çeşitli davalar açıldığını, bu arada aile arasında olayların büyümemesi ve şirketin zora girmemesi için müvekkilinin çabalarıyla sulh olunmak istendiğini, —- tarihli —— kâr dağıtımı ve ibra kararı alındığını, suç duyurularının karşılıklı olarak geri çekildiğini ve davalardan karşılıklı olarak feragat edildiğini, ancak devamında başarılı olunamadığını ve ortaklar arasındaki husumetin daha da şiddetlendiğini, müvekkilinin davalı şirket ve diğer grup şirketler ile bağlarını tamamen koparmak için —- tarihinde ihtarname keşide ederek hisselerinin satışı için öneriler getirdiğini, bu öneriler arasında müvekkiline ait payların halka arz edilerek satılmasının da yer aldığını, davalı şirketin —- tarihinde yapılan —yılına ilişkin—- bilgi alma hakkının kullanılması için sorulan sorulara gereği gibi yanıt verilmediğini, bu nedenle T.T.K.’nun 439 uncu maddesi uyarınca özel denetçi atanmasının talep edilmesi zorunluluğunun doğduğunu, dava dışı —–kurulmuş olmasına rağmen —- davalı şirket ve diğer ——-arasındaki finansal ilişkiye dair şeffaf hiçbir bilgi verilmediğini, sadece genel ifadeler ile cevap verildiğini, rekabet yasağına aykırı bir durumun olup olmadığının belirlenemediğini, müvekkillerinin bilgi alma hakkını kullanmasının akabinde söz alan —— beri gayri faal durumda olduğundan red etmesinin de söz konusu olmayacağını” bildirdiğini, ancak belge sunulmadığını; müvekkilinin özel denetçi atanma talebinin bilgi alma hakkını kullanmadıiğı için reddedildiğini, oysa davalı şirketin raporlarının ve mali tablolarının genel kuruldan önce———-tarihinde elden teslim alındığını, bunlar incelendikten sonra —- bilgi alma hakkının kullanıldığını, davalı şirketin faaliyet raporunda —- alacaktan bahsedildiğini, bunun ne olduğuna ilişkin bilgi talep edildiğini, davalı şirketin —- tarihinde noterden gönderdiği ihtarnamede buna —- diye cevap verdiğini, ancak detay bildirmediğini, müvekkillerinin genel kurulda davalı şirketin—senesindeki esas faaliyetinden——- zarar etmesini, ticari mal stoklarının ve satışlarının azalmasını, şirketin net kârının ise dövizden elde edilmesini, bunlara bağlı olarak şirketin kötü yönetilmesini gündeme getirdiklerini, davalı şirketin yukarıda belirtilen ihtarnamesinde davalı şirketin artık üretim faaliyetine devam etmediği, üretimin—— sürdürüldüğü, bu nedenle davalı şirketin kârlılığı azalsa bile —- toplam kârlığının korunduğu şeklinde cevap verdiğini, bu cevapla müvekkillerinin makul şüphesinin giderilmediğini, müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmasının engellendiğini, taraflar arasındaki husumetin gözetilerek özel denetçi tayin edilmesinin talep edildiğini iddia ederek; davalı şirkete özel denetçi atanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin diğer—-birlikte bir şirketler topluluğu oluşturduğunu, davacı—- kardeş olduklarını, —- çok sayıda —- ihracat yaptıklarını, büyük şirketler arasında yer aldıklarını,—— yılına ilişkin — toplantısının —- tarihinde yapıldığını, toplantıya ait ilânın —- yayımlandığını, ayrıca —- tüm pay sahiplerine usule uygun şekilde davet mektubu gönderildiğini, —ilişkin yönetim kurulu faaliyet raporunun, finansal tabloların, kâr dağıtımı teklif metninin — tarihinden itibaren şirket merkezi ve şubelerinde bulundurulmaya başlanıldığını, davacı vekili tarafından —– tarihinde teslim alındığını, genel kuruldan önce bir şey sormadıklarını, ilk defa genel kurul sırasında bilgi talep ettiklerini, —-ticari sırların korunma ilkesi gözetilerek yeterince bilgi verildiğini, toplantı sırasında cevap verme imkânı olmayan konular hakkında da —— günlük süre içinde bilgi verileceğinin davacılara bildirildiğini, buna rağmen toplantının kapanış maddesine geçilmeden önce söz alan davacı —vekilinin —- atanmasını talep ettiğini, davacının talebinin koşullar sağlanmadığından oy çokluğuyla reddedildiğini, genel kurul sırasında cevap verilmesi imkânı olmayan soruların cevaplarının davacı pay sahiplerine—- yevmiye numarasıyla keşide edilen ihtarnamenin ekinde gönderildiğini, özel denetçi atanması talebiyle dava açılabilmesinin ön şartının — bu istemi reddettiğine dair hukuken geçerli bir genel kurul kararı olması gerektiğini, davacıların ——tarihi genel kurulda alınan özel denetçi atanmasının reddine ilişkin kararın iptali için ———– dava açtıklarını, Mahkemenin kararın iptaline hükmetmesi halinde ortada geçerli bir—— kararı olmayacağını, bu nedenle söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasının talep edildiğini, diğer yandan davacının özel denetçi atanması talebinde bulunabilmesi için bilgi alma ve inceleme hakkını daha önce kullanmış olması gerektiğini, davacıların —- önce bu hakkını kullanmadığını, davacıların dava dilekçesinde belirttikleri konular ile ilgili olarak toplantı tutanağında bilgi verilmesi veya özel denetçi atanması taleplerinin yer almadığını, davacıların daha önce bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmadıklarını—- tarihli —– da açıkça ikrar ettiklerini, davacının zaten bildiği konular hakkında da özel denetçi aracılığı ile bilgi almak istediğini, davacı—- müvekkil şirket de dahil olmak üzere —- vekilliği yaptığını, talep ettiği konularda sanki bilgi sahibi değilmiş gibi Mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacının özel denetimi bir araç olarak kullanmaya çalıştığını, kütü niyetle hareket ettiğini, davacının sorularının cevaplandırıldığını, açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç duyulan bir husus kalmadığını, davacının gerekli olmadığı halde özel denetim talebinde bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; davalı şirketin ortağı olan davaca —– davacı—–Türk Ticaret Kanunun 439. Maddesine göre davalı şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 439 uncu maddesine istinaden açılmıştır. Bu madde genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halindeki durum için düzenlenmiştir.
Davalı —- numarasıyla kayıtlı olup, prefabrik yapılar konusunda faaliyet göstermek üzere, —— tarihinde tescil edilerek kurulmuştur.
Davalı tipik bir aile şirketi konumundadır.—- adresindedir.
Davalı şirketin sermayesi — Bu sermaye her biri —- adet paydan oluşmaktadır.
Davacılar ortaktırlar. Pay adetlerinin toplamı — Hisse oranlarının toplamı ise — Davalı şirketin —- tarihinde yapılmıştır. —uyulmuştur. Ortakların tamamı toplantıya katılmışlardır. —- Temsilcisi nezaret etmiştir. Toplantıya, — adet payın sahibi de temsilen vekaleten olmak üzere, toplam —- payın sahibinin tamamı katılmıştır.% 100 oranında nisap sağlanmıştır. Davacı, toplantıda vekili tarafından temsil edilmiştir.
Genel kurulda gündemin dilekler ve kapanış maddesine geçilmeden önce söz alan davacı —–bilgi alma hakkının kullanıldığı —— dahil olmak üzere grup şirketler ile ilişkisinin olduğunu, bunların da diğer konular ile birlikte açıklığa kavuşması için T.T.K.’nun 438/1 inci maddesi kapsamında —–talep edildiğini” bildirmiştir. Cevap olarak —– için önceden bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmasının gerekli olduğu, ayrıca genel kurulda şirkete —atandığı bildirilmiş ve yapılan oylamada; davacı tarafın özel denetçi atanması için kullandığı — oya karşılık, atanmaması için — adet oy kullanılmış ve teklif oy çokluğuyla reddedilmiştir.
—- isteme hakkı ile ilgili hususlar Türk Ticaret Kanunu’nun 438 inci, 439 uncu ve 440 ıncı maddelerinde yer almaktadır. T.T.K.’nun 438 inci maddesinin |birinci fıkrasında özel denetim istenebilmesi için iki şart öngörülmüştür. şartlardan ikincisi ise; Türk Ticaret Kanunu’nun 437 imci maddesinde yer alan “Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının” kullanılmış olmasıdır.
Davacı vekili müvekkilinin genel kurulda bilgi alma hakkını kullandığını, sorulan sorulara gereği gibi yanıt verilmediğini iddia etmişlerdir. Bilgi alma hakkının ne şekilde ve nasıl kullanılacağı yasada belirtilmiştir. Genel kurulda sorulan sorulara yeterince cevap alınamaması tek başına bilgi alma hakkının kullanıldığı anlamına gelmemektedir. Böyle bir halde, yeterli bilgi verilmediğini iddia eden davacının 437 inci maddenin 5 inci fıkrası gereği Ticaret Mahkemesine başvurması gerekmektedir. TTK 437 inci maddesi hükmü yerine getirilmeden, özel denetçi atanması istenemez.
Davacıların bilgi alma ve inceleme hakkını tamamlamadan ve yasa dakı şartı yerine getirmeden, özel denetçi atanmasını isteyemeyeceği, özel denetçi atanması için koşulların oluşmadığı belirlenmekle koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-KARAR HARCI;
Alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının 59,30 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 21,40 TL karar harcının davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETİ;
Davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 5.100 TL maktu avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ;
a-Davacı taraftan yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 8,50 TL vekaletname harcının davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
c-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/06/2022