Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2021/1073 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2021/1073

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/08/2013
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/03/2006 tarihinde davalı … —- sigortalı, sürücüsü —- sevk ve idaresindeki— plakalı aracın—– — sayılı —- çarpışması neticesinde ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı– kazasının meydana geldiğini, kazada araçta yolcu olarak bulunan — yaralandığını, müvekkilinin %12 oranında sürekli sakat kaldığını, davalı … tarafından 24/06/2013 tarihinde 21.898,60.-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin mağduriyetinin bu miktarın çok üstünde olduğunu, sürekli sakatlık tazminatı olarak şimdilik 1.000,00.-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- tarihinde oluşan kaza neticesinde yaralanan …— şirket nezdinde maluliyet – hasar dosyası açıldığını, tazminat hesabı için gerekli belgeleri temin ettiğini, davacının %12 oranında maluliyetinin olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacının maluliyetinden doğan zararın hesaplatıldığını, 27.367,00.-TL olarak yapılan hesaplama üzerinden %20 kusur indirimi neticesinde 21.893,60.-TL maluliyet tazminatının başvurucuya ödendiğini, müvekkili şirket tarafından tazminat ödeme borcunun sona erdiğini ve başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin — Karar sayılı — tarihinde verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiş, —– Karar Sayılı ilamı ile verilen kararın bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin —- Karar sayılı kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine—–Karar sayılı ilamı ile; “… davacının hesap tarihinde belirlenen güncel tazminat miktarından davadan önce ödenen bedelin güncellenmiş değerinin mahsubu ile sonuç tazminata karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru olmamış …” gerekçesiyle bozularak mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 30/06/2021 tarihli raporda özetle; ödeme tarihi esas alınarak müterafik kusur indirimi olmaksızın yapılan hesaplamada davacının sürekli iş göremezlik zararının —– olduğu, müterafik kusur indirimi uygulanması halinde ise 18.327,97 TL olduğu, rapor tarihi esas alınarak müterafik kusur indirimi olmaksızın yapılan hesaplamada davacının sürekli iş göremezlik zararının yapılan ödemenin tenzili ile 50.094,55 TL olduğu, müterafik kusur indirimi uygulanması halinde 40.075,64 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; bozma ilamı doğrultusunda alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile davalı … tarafından yapılan ödemenin, davacının zararını karşılamadığı, yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan maddi zararı arasında açık nispetsizlik bulunduğu, bu nedenle taraflar arasında düzenlenen — ibranamenin geçersiz olduğu, davalı … tarafında yapılan ödemelerin makbuz hükmünde olduğu, Mahkememizin 19/09/2019 tarihli kararı ile davalı yanın müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığına kanaat getirildiği, verilen karar davalı tarafça temyiz edilmediğinden davacı lehine kazanılmış usuli haklar da gözetilerek davalı yanın buna ilişkin itirazları hakkında yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığı, davacının —- göre hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının 50.094,55 TL olduğu, ancak davacı tarafça 21/07/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 6.901,36 TL’nin davalıdan tahsilinin talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca işbu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile,
Sabit olan 6.901,36 TL tazminatın 27/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 471,43 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 24,30 TL harç ve 25,20 TL ıslah harcının toplamı 49,50 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 421,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı ve 25,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 73,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 305,50 TL posta ücreti, 2.000,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.305,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.