Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2023/536 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/313
KARAR NO : 2023/536

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu, davalı ile müvekkili şirket arasında ve müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında yer alan ticari ilişki kapsamında,16.08.2019 düzenleme tarihli 55.069,26 TL tutarında faturaya istinaden davalı şirketçe kısmi ödeme yapıldığı, işbu faturadan kaynaklanan 20.069,46 TL tutarında cari hesap alacağı için davalı aleyhine —–. İcra Müdürlüğünün —– Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, davalı tarafından 28.07.2020 tarihinde borca itiraz edildiği ve takibin durduğundan bahisle — İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptalini, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 20.069,46-TL cari hesap alacağının tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 28/07/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.28/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen yasal ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, davacı yasal defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten takip tarihindeki ve dönem sonu 31/12/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 20.069,46-TL alacaklı olduğu, davacı —– keşide ettiği 5 ad. satış faturasının tümünün davalı —– tarafından —- vergi kimlik nurmarası ile bağlı olduğu——Vergi Dairesine “alış belgesi” olarak beyan edilmiş olması nedeniyle, işbu davaya konu—–sayılı icra takip dosyası ile alakalı olarak; —– İcra Müdürlüğünce gönderilen 7 örnek icra ödeme emrini 27.07.2020 tarihinde tebellüğ eden borçlu/davalının 28/07/2020 tarihli itiraz dilekçesinin 3. Maddesinde işarat olunan “…Müvekki alacaklı gözüken taraftan belirtilen türde bir hizmet almamıştır” babındaki itirazının yerinde olmadığı, icra ödeme emrinde, her ne kadar takip konusu alacak “cari hesap” olarak nitelendirilmiş ise de; dosya içersinde 6102 sayılı TTK m. 89/2 hükümlerine uygun şekilde yazılı olarak akdedilmiş bir çari hesap sözleşmesine rastlanmadığı, bu sebeple davacı ve davalı şirketler arasındaki temel ticari ilişkiyi faturalara dayalı “açık hesap” olarak tanımlayabileceği, öte yandan borçlu/davalının 28/07/2020 tarihli icra itiraz dilekçesinin 2. Maddesinde ileri sürdüğü faiz ve oranına ilişkin itirazın kısmen yerinde olduğu, şöyle ki, takip tarihi 09/12/2019’dan 31/12/2019 tarihine kadar talebe uygun olarak yıllık %19,50 temerrüt faizi işletilmesi mümkün ise de, devam eden dönemler açısından 3095 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ve ticari işlerden kaynaklı alacaklar için değişen——avans faiz oranlarının uygulanması gerektiğinin açık olduğu, buna göre davacının saptanan 20.069,46 TL işbu asıl alacak miktarına, icra takip tarihi 09/12/2019 tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasada ticari işler için öngörülen esas ve oranlar dahilinda temerrüt faizi işletilmesinin mümkün bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın cari hesap/fatura alacağından oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli olduğu, mahkememizce tarafların defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye sevk edildiği, inceleme gün ve saatinde taraflar hazır bulunmadığından inceleme yapılamadığı, ancak yapılan dosya tetkikinde davacının ticari defterlerinin—– bulunduğunun anlaşıldığı, davacının ticari defterlerinin incelenmesi için——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, 28/02/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, uyuşmazlığa konu 2019 yılında davacının davalıya 5 adet toplam 85.736,98 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacıya faturalara istinaden 65.667,52‬-TL’lik ödeme yapıldığı, incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 20.069,46-TL alacaklı olduğu, davalı her ne kadar incelemeye katılmayıp defterlerini sunmamış ise de mahkememizce resen celbedilen BA-BS formlarının incelenmesinden davacının düzenlediği cari hesabı oluşturan faturaların davalı tarafından da ilgili vergi dairesine alış bildiriminin yapıldığı, bu durumda ilgili faturalara konu mal ve hizmetlerin de davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiş bir diğer ifade ile her ne kadar davacı defterinde bulunan davaya ve takibe konu faturaların davalının defterlerini sunmaması nedeniyle davalı defterinde olup olmadığı bilinemese de tarafların BA-BS formlarının örtüştüğü bu sebeple takibe konu faturaların davalı yana teslimi ve davalı yanın kayıtlarına alındığı noktasında herhangi bir ihtilaf olmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın kabulüne karar verilmiş, davalının itirazıyla davacının alacağına geç kavuşmuş olması ve alacağın likit olması da değerlendirilerek davacı yararına %20 icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 20.069,46 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 4.013,89-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 1.370,94-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 242,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.128,55-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 242,39-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı toplamı 301,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 2.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 338,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.588,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —-BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.