Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2023/469 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/310 Esas
KARAR NO: 2023/469
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 27/04/2010
KARAR TARİHİ:07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Mahkemenizin ——sayılı dosyasından verilen kararın —- gönderilmeyerek kesinleştiğini, ancak Davacının dava dışı —— firmasına açtığı ——tarihli davada, delil olarak sunduğu belgelerde şirketimizden ekli fatura —— —- çevrildiğinde —- yaklaşık % 10 kar ile sattığı görülmektedir. —– dosyasındaki dava dilekçesinden eksiksiz olarak 11.07.2005 tarihinde şirketimizden aldığı malı 15.07.2005 tarihinde (alışından 4 gün sonra) sattığı ve satışta %10 kar ettiği görüldüğünü, ——- dava dilekçesi ekinde sundukları —– yeni delil teşkil ettiğini, söz konusu dosya incelendiğinde; Davacının bu olayda bir zararının olmadığını, ayrıca Davacının 15.07.2005 tarihinde satmış olduğu, kendisine ait olmayan bir malı ileri sürerek 15.02.2006 tarihinde dava açtığını, görülmüş olan dava hayatın olağan akışına ters olduğunu, eğer açılması gereken bir dava varsa, bunu —–aleyhine malı satın alan —— açması ve bu davayı kazanması halinde ——– tarafımıza rücu davası açması gerekeceğini, ancak—- karşı bir dava açılmadığı ——— nolu dosyasından belli olduğunu, açıklanan sebeplerle davalı şirketin ağır hak kaybına uğramasına istinaden ve kaybolan hakkın insan hakkı olmasına dayanarak; yargılama iade edilinceye kadar, hükme dayalı icranın öncelikle teminatsız, gerekli görülmesi halinde teminatlı olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Davacı Yargılamanın İadesini talep ettiğini, ancak, HMK Md. 375″ te sayılan Sebepler nedeniyle Yargılamanın İadesi talep edilebilir. Bu sebepler Tahdidi dir. Bu nedenle bu maddede sayılan sebeplere dayanmayan talepler reddi gerektiğini, davacı taraf maddede sayılan herhangi bir nedene dayanmadığını, bu nedenle bu davanın kabul edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü —– Fatura Yargılamanın İadesi talep Edilen davada taraflarca ileri sürüldüğünü, taraf delilleri arasında bulunduğunu, tarafların Ticari Defterleri ve belgeleri bu davada görülmüş ve değerlendirildiğini, HMK.375 anlamında bir sebep bulunmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini, HMK. Md.377 “de düzenlenen Zamanaşımı süreleri Hak Düşürücü süreler olup, mahkemece re” sen göz önünende bulundurulması gerekmektedir. İş bu davada yasada öngörülen Üç Aylık Zamanaşımı Süresi dolduğunu, dava zamanaşımına uğramış olup, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, —– Şirketi müvekkili davalı şirket aleyhine ——- miktarında ilamsız takip yapmış ve bu takip itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, bu takibe karşı davalı şirket tarafından ———dosyası derdest olup, yargılama devam ettiğini, bu nedenle davacının iddia ettiği gibi —– tarihli faturanın kesinleşmediğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK KARAR
Mahkememizce ———sayılı kararı ile koşulları oluşmayan yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF KALDIRMA KARARI
——– sayılı kararı ile ;
“Dava dilekçesinde belirtilen, sonradan ele geçirilen fatura ve davalıya ait ticari defter kayıtlarına dayalı yargılamanın iadesi talebi, eğer gerçekten bu belgeler yargılamanın iadesi talep edilen dava sırasında değerlendirilmemiş ve bunların elde edilememesi davacı tarafın elinde olmayan nedenlerden kaynaklanmış ise, HMK’nın 375/1-ç maddesinde yazılı olan “Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak ilk derece mahkemesince bu yönde usulüne uygun bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, söz konusu sonradan ele geçirildiği belirtilen fatura ve davalının ticari defter kayıtlarının yargılamanın iadesi talep edilen dosyada değerlendirilip değerlendirilmediklerinin, o dosyaya delil olarak sunulup sunulmadıklarının, yargılamanın herhangi bir aşamasında, temyiz dilekçelerinde vs. bunların dile getirilip getirilmediğinin araştırılması, buna göre ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin HMK’nın 379/1-c maddesi kapsamında kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığının usulünce değerlendirilmesi, sonucuna göre HMK’nın 375. Maddesinde yazılı sebeplerden olmadığı kanaatine varılırsa davanın esasa girilmeden reddedilmesi, aksi halde ise esasa girilerek davacının yargılamanın iadesi sebeplerinin değerlendirilmesidir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir” denilmek suretiyle mahkememiz dosyasının iadesine karar verilmiştir. ——- sayılı kararı doğrultusunda Mahkememizce dava dosyasına sunulu bulunan delil ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, Mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının mahkememizin ——– esas sayılı dosyadan karar verildikten sonraki süreçte ele geçtiğini belirttiği ( huzurdaki davanın davalısı ——- —– tutarlı faturanın huzurdaki davanın davacısı tarafından —- tarihinde——— sayılı dosyasına bizzat sunulan bir fatura olduğu,
Ayrıca ——– sayılı dosyası kapsamından———- tarihinde gerçekleştirilen keşfe dair tutanak ile huzurdaki davanın davacısı —– yargılamanın iadesi istemine konu edilen —— sayılı dosyaya sunduğu———-dosya kapsamında karar verilmeden önceki süreçte söz konusu teknenin yurt dışındaki firmaya fatura edildiğinden haberdar olduğunu açıkça gösterdiği, dolayısıyla, somut olayda HMK m.375 1/ç bendinde sayılan ” yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ” nedenine dayalı olarak yargılamanın iadesi talebinin istenemeyeceği belirlenmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından ibraz olunan raporun taraflara tebliği üzerine, davacı Avukatı tarafından ibraz olunan 16.12.2022 tarihli istem dilekçesi ile ;
Yargılamanın yenilenmesi talebini tam ıslah ederek ; HMK Madde 375’de sıralanan;
1-(ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
1-(f) “Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.”
– (h) “Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.”ve 2- Birinci fıkranın .. (f) … bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi … Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir. şıklarının da yargılama iadesi talebine katılması gerektiğini,
Dosyaya giren 02.12.2022 tarihli son bilirkişi raporu ile, 16.05.2012 tarihli Yargılanmanın yenilenmesi talep edilen ———- Gerekçeli Kararına esas bilirkişi raporlarında mali bilirkişi ———- ara kararlarında aynen ” bilirkişilerin raporlarını düzenleyebilmeleri için inceleme gereği duyacakları yasal defter ve dayanaklarını, evrak ve belgeleri bulundukları yerde incelemek üzere yetki de verilmesine” hükmü yer almasına rağmen, bu kararı uygulamayarak, Yasal Ticari Defteri incelemekten imtina ederek HMK 374 (1)-(f) maddesinde tanımlı olduğu üzere hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu açıkça görülmekte olduğunu,
Diğer yandan davalının ——– sayılı dosyası ile yaptırdığı tespite ve yargılanma yenilenmesi istenen dosyaya gerçek dışı imzasız, dava konusu yat ile uzaktan yakından alakası olmayan——- yazılı bir şartname koyarak sanki dava konusu yatınmış gibi göstermesinin 1-(h) maddesinde tanımlı olduğu üzere lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunduğunu açıkça ortaya koyduğunu,
Açıkça sahte olduğu bilindiği halde ——–dosyası raporu dayanak alınarak karar çıkan ilk davanın———- bozma kararında (Yargıtayın da yanıltılarak) sanki gerçek bir şartnameye göre yapılmış ——- sayılı dosyası tespit raporunu adres göstermesini fırsat bilerek —— tarihli bilirkişi raporlarını düzenlenmiş, bozma kararında yer alan defter incelemesi ve yerel mahkeme ara kararlarında yerinde inceleme hükmü yok sayılarak mahkemenin yanıltılmış olduğunu ve HMK Madde 375 1-ç, h, f ve 2 maddeleri şartları gereği yargılama yenilenmesi şartları oluşmuş, geçmiş yargılama neticesinde verilen bu karar ile müvekkilinin mağdur edilmiş, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 374. maddesine göre; “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” düzenlemesi yapılmış ve aynı kanunun 375. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi uyarınca da; elde edilemeyen davalı ticari defterlerinin kararın verilmesinden sonra ele geçirildiği, Ek-1 de sunduğu Satış Senedi ile davalının dava konusu yatı üçüncü kişiye devir ettiği ve (h) bendi uyarınca da; Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması ve (f) bendi uyarınca da; Bilirkişinin hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden gösterildiği, müvekkili aleyhine evvelce ve kesinleşen kararın icrasının durdurulmasına, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilerek, kararın ortadan kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı istemlerini tam ıslah etmek suretiyle yargılamanın iadesi sebeplerini HMK.nun 375/1-ç, f,h madde hükümlerine dayandırılmıştır.
HMK.nun 375/1-ç madde hükmünün yargılama sırasında aleyhe hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, (f) madde hükmünde bilirkişi veya tercümanın hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması, ( h) madde hükmünde ise lehine karar verilen tarafın , karara tesis eden hileli bir davranışta bulunmuş olmasına bağlı olduğu belirtilmiştir.
HMK’nun 375/2 fıkrasında; birinci fıkranın ( f ) bendindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebebinin kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlı olduğu, Mahkememizin 2010/300 esas sayılı dosyasında bilirkişilik yapan mali müşavir Muhsin Bayar aleyhinde başlatılmış bir ceza soruşturması veya ceza mahkumiyeti kararı olmadığı, davacının HMK’nun 375/1.h bendi kapsamında davalının hileli davranışta bulunduğunu somut delillerle ispatlayamadığı belirlenmekle; koşulları oluşmayan yargılamanın iadesi davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM:Gerekçesi Ayrıntılı Açıklandığı Üzere ;
1-Koşulları oluşmayan yargılamanın yenilenmesine ilişkin davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 50.296,52 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 50.116,62 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre dava değeri olan 2.945.192,25 TL üzerinden davalı vekili için takdir olunan 239.355,77 nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2023