Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/309 E. 2022/779 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/309 Esas
KARAR NO: 2022/779
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin——- zararlılarla —- olduğunu, davalı firmanın, müvekkili firma ile yaptığı —- beri davalı şirketin —– tesisinde müvekkil şirketten zararlı kontrolü ve mücadelesi hizmetlerini aldığını, davalıya —- tarihinden başlayarak ——bulunan iş yerine zararlı kontrol hizmeti verildiğini, hizmetin verildiğine dair uygulama servis raporları düzenlendiğini, verilen hizmet sonrasında sözleşmeye uygun şekilde — hizmet faturası düzenlendiğini, davalıya verilen ilaçlama hizmetlerinden sonra, arka arkaya — bedelinin ödenmemesi üzerine, davalıya verilen hizmet durdurulduğunu, davalı-borçlu ile muhtelif şifahi görüşmeler yapılmışsa da sonuç alınamadığını, —— esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapılmışsa da, davalı vekili vasıtasıyla borca,fer’ilerine,yetkiye ve takibe itiraz ettiğini, itiraz sonrasında, ticari davalarda dava şartı zorunlu arabulucu müracaatı yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını,—— Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir..” şeklindeki yetki maddesi gereği, davalı vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak ” borca ,takibe ve faize itiraz” ettiğini,——– sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava konusu alacağın cari hesap alacağı olduğunu ileri sürerek takip ve dava açtığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını, aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu alacağın ticari nitelikte olduğunu, davacısı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava : İtirazın İptali istenime ilişkindir.
Dava konusu —-sayılı dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında ——- üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
—-tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı tarafından sunulan yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmış olduğu, her iki şirket yasal defterleri sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı tarafından keşide edilen tüm faturalar davalı şirket yasal defterlerinde de kayıtlı olduğu, takip tarihi olan —— tarihinde davacının —- alacaklı olduğu, taraflar arasındaki — maddesi gereği davacının —— faiz talep edebileceği, yönünde oluşan görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin —–‘Tarafların bu anlaşmadan doğabilecek ihtilafların çözümünde———- ve icra daireleri yetkilidir.” şeklinde yetki şartı bulunduğu görülmüştür.
HMK 17. maddesi ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
” gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı taraf faturaya konu hizmetin verilmediği savunmasında bulunmuşsa da; tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde davacı tarafından keşide edilen faturaların davalı şirket yasal defterlerinde de kayıtlı olduğu görülmüş, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi nedeniyle yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış, alacağın likit olduğu, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
İtirazın 3.440,34 TL üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalının kabul edilen miktarın %20’si olan 688,06 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 235,01 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik bakiye 175,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.440,34TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30-TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı toplamın 118,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 44,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.044,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.030,09 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 1.302,41 TL’sinin davalı taraftan, 17,59 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 27/09/2022