Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/303 E. 2022/841 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/303 Esas
KARAR NO : 2022/841

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——- ——– tarihinde vefat etmesi sonucunda, —– hak sahiplerine—- peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, davalı şirkete ait ——işletmesine —- çatısındaki çatı kaplama —- bağlı olduğu —- basmakta olduğu —– kırılması sonucunda çatıdan bina içine düşmesi sonucunda ölümlü kaza olayının meydana geldiği, söz konusu iş kazasının önlenmesi için işyerinde gerekli iş sağlığı ve işçi güvenliği tedbirlerine yönelik bir önlem alınmadığını, işçilere gerekli eğitimi vermek, her türlü teçhizatı kanuna dayalı sorumluluklarını yerğine getirmediği ve de iş kazasında kusurlu olduğunu beyan etmekle kurum zararının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin meydana gelen kazada hiç bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, zira davalı —– tedbirlerin alındığını, —— eğitimlerin verildiğini, —— ilişkin ——-meydana gelen olayda müteveffanın tam kusurlu olduğunu, olayın müteveffanın dikkatsizliği, tedbirsizliği ve ağır kusuru sonucu meydana geldiğini, ——-olduğunu, çalışırken uyması gereken kurallara ve almasa gereken tedbirleri çok iyi bildiğini, —————- tamamen kendi isteği ve iradesi ile çalışırken dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu meydana gelen kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, meydana gelen kazada davalı şirketin hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile mahkeme harç ve masrafları ile avukatlık ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, rücuen tazminat davası olarak açılış, davalı şirket dava tarihinden önce —— olmakla kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Dava önce ——davanın kısmen kabulüne kararı verildiği, ilgili kararın —— vekilince istinaf edilmesi üzerine ——————–başvurusunun esastan reddine kararı verildiği, bu kararın davacı ———– vekili tarafından temyiz edilerek dosyanın———– bozma ilamı ile kararın bozularak dosyanın ————— kaydı yapıldığı, bozma ilamı doğrultusunda görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın ————-davalı müflis ———– mahkememiz yargı çevresinde verildiğinden bahisle yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
—————- esas sayılı dosyası ile ————— tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dava ise 08/07/2015 tarihinde açılmakla iflas tarihi dava tarihinden önce olmakla ———— ilamı uyarınca davaya kayıt-kabul davası olarak devam olunmuştur.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, bilirkişi raporları, ———- esas sayılı dosyası ile dosyamız arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.——————– tarihli kusur raporunda özetle; maktul ———– kusurlu olduğu, yıkılan ve atermit çatı kaplamaları sökülen———-kusurlu oldukları, mevcut dosya kapsamına göre ————- cezai sorumluluk açısından kusur izafe edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
————– tarihli bilirkişi raporunda özetle; ———– mahallesindeki —– —————— binasının yıkılması talimatını işverenden alan ————– temin ettiği işçilerden —————–, sökmek istediği —- kırılması sonucu binanın içine düşerek ağır şekilde yaralandığı ve yapılan tüm tedavilere rağmen kurtarılamayarak ——— tarihinde vefat ettiği, İşçilerin işe uygun olup olmadığını değerlendirmeyen, gerekli organizasyon ve denetim ve gözetim görevini yerine getirmeyerek, olabilecek riskleri değerlendirip önlem almayan, kişisel koruma araçları kullandırmayan ve —– mevzuatına aykırı davranarak—— çatıdan düşerek vefat etmesi olayında yükümlülükleri yerine getirmeyen —– asli kusurlu olup kusur oranının %70 olduğu, inşaat işlerinde uzun süredir çalıştığı anlaşılan ——- dayanıklı olmadığını,——— üzerine basılmayacağını, bunun kırılma ve düşme riski doğurabileceğini bilmesi gerekirken ve herhangi bir merdiven veya kalas yada tahta levhalar kullanmadan tedbirsiz ve dikkatsizce çatıya çıkıp —– sonrasında da ————- kırılması sonucu düşerek vefat etmesi olayının tali kusurlusu olduğu ve kusur oranını %30 olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
————– tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut tahsis belgelerinden müteveffa —- hak sahiplerine —- tahsis onay tarihli gelir bağlandığı, bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerlerinin: —- bağlanan gelirin ilk peşinde sermaye değeri:— bağlanan gelirin ilk peşinde sermaye değeri: —–bağlanan gelirin ilk peşinde sermaye değeri: —— ilk peşinde sermaye değeri:————— bağlanan gelirin ilk peşinde sermaye değeri: 8.710,38-TL olduğu, toplam ilk peşinde sermaye değerinin 80.668,62-TL olduğu, kurum zararının değerlendirilmesine göre; kurum ——– meydana gelen iş kazası sonucunda —- tarihinde vefat ettiği, hak sahiplerine gelir bağlandığı, dosyada mevcut —– tarihli kusur bilirkişi raporunda iş kazasında davalı işverenin %70 oranında, müteveffa işçinin %30 oranında kusurlu oldukları tespit edildiği, müteveffa işçinin davalı işverenlik —- süresinde verilmediğinin tespit edildiği, 5510 sayılı Kanunun Süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk başlıklı 23. Maddesi: “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içerinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının —- tespit edildiği tarihten önce meydana gelen İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu İlgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.” Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde,—– gerekil bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21. maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir…” hükmünü içerdiği, 5510 sayılı Kanumnun 23.Maddesine göre davalı işyerenin sorumluluğu kusursuzluk ilkesine dayanmakta olup, zararlandırıcı sigorta olayında jşverenin hiç kusuru olmasa bile, sigortalının işe giriş bildirgesi yasal süre içerisinde Kuruma verilmemişse ve zararlandırıcı sigorta olayı bu yasal süreden sonra meydana gelmişse Kurumca yapılan sigorta yardımlarından 23. maddeye göre sorumlu tutulması, bu durumda tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen İlk peşin sermaye değerinden, Borçlar Kanunu’nun 4344, maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak kurum zararının belirlenmesi gerekeceği, bu durumda; Davalı işverenin kusur oranı %70 müteveffa işçinin kusur oranı %30’un %50 si: , %15 davalının %85 kusur oranına göre zarardan sorumlu tutulması gerekeceği,
Hak Sahibi
Gelirin—–
%85 Kurum Zararı
—–
——
32.027,20-TL


12.309,71-TL
10.463,25-TL


12.601,46-TL
10.711,24-TL


9.368,01-TL
7.962,81-TL

—-
8.710,38-TL
7.403,82-TL

——

hukuki değerlendirme ve delillerin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, 24.08.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda vefat eden kurum sigortalısı — hak sahiplerine bağlanan gelir sebebiyle tahsili gereken kurum zararının 68.568,32-TL ve faiz başlangıcının 31.12.2014 tahsis onay tarihi olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 13/04/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında mevcut —–yazılarına ekli tahsis belgelerine göre 24.08.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu 31.08.2010 tarihinde vefat eden —hak sahiplerine bağlanan gelirin 01.09.2010 tarihinde geçerli, 2912.2014 onay tarihli ilk peşin sermaye değerlerinin aşağıdaki şekilde olduğu;
¸ Davacı kurumun maddi zararı; önceleri 506 sayılı yasanın 26.maddesinde belirtilen hususlar nazara alınarak davalıların kusurları nispetinde gerek davacı kurum gerekse hak sahiplerine karşı- olan sorumluluklarının (—-) tespiti yapılarak belirlenmekte olduğu, 506 Sayılı Yasanın 1.fıkrasında yer alan ve tavan hesabına esas teşkil eden hüküm Anayasa Mahkemesinin —- Sayılı dosyası ile verilen—- ile iptal edildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan son durumda; davacı kurumun artık bağladığı gelirlerin sadece “ilk” peşin değerler herhangi bir tavan sınırlaması olmaksızın tazmin sorumlularına kusurları oranında rücu edeceği anlaşılmakla tavan yapılmaksızın bağlanan gelirlerin ilk peşin değeri esas alınarak davalıların kusuruna göre davacı kurumun maddi zararı belirlenmekte olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra ve —– tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın 21.maddesi; “ MADDE 21- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir…” dendiği, yeni yasal düzenleme; Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirtildiği gibi sadece ilk peşin değerlerin rücuan tahsiline imkan verirken, ilk peşin değerlerin önceden olduğu gibi hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarla sınırlı olacağını belirtildiği, 5510 Sayılı Yasanın 21.maddesinde belirtilen hususlara göre; davacı kurumun bağladığı gelirlerin ilk peşin sermaye değeri esas alınarak, sigortalı veya hak Sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla (tavan) sınırlı olmak üzere davacı kurumun maddi zararı tespit ve hesaplanacağı, İş bu davaya konu olay 24.08.2010 tarihinde vuku bulduğu, hak sahiplerine 01.09.2010 tarihinde geçerli iş kazası sebebiyle hak sahiplerine gelir bağlanması sebebiyle ( 01.07.2012 tarihinden önce olması sebebiyle) —————- esas alınarak %10 artış %10 iskontolu hesaplama yöntemine göre peşin sermaye değerli gelir bağlamakta olduğu, — ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (70) yaşına kadar yaşayacak olduğu, dava dosyasında —içinde mevcut Kayıt İnceleme tutanağında belirtilen müteveffanın brüt ücretleri memleketimizde uygulanan asgari ücret seviyesinde olduğu, müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi vefatından önce çalışmış olduğu işlerde işçisi olarak çalışarak kazanç sağlayacağı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılacağı, her ne kadar işbu davada, müteveffa %30 oranında, davalı işveren müessesi %70 oranında kusurlu ise de; dava dilekçesinde 5510 sayılı yasanın 23. maddeye göre talepte bulunulmuş olup, kazalının işe giriş bildirgesini yasal süresi içinde — Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 23’nci maddesine göre sorumluluğu bulunduğundan davalı işveren — durumu hiç gözetilmeksizin önce %100 kusurlu varsayılarak daha sonra kazalının kusuru olan %30 kusurun yarısı(%15)oranında indirim yapılarak neticede davalı işveren yönünden (%100-%15)=85 kusur durumuna göre hesaplama ve değerlendirme yapılacağı, dava dosyasında davalılar tarafından ve diğer ilgililer tarafından davacı hak sahiplerine ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığından davacı hak sahipleri bakımından hesaplanan maddi tazminat miktarından, bu hususta bir indirim yapılmayacağı, dava dosyasında mevcut —- tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden —- sahiplerine — tahsis numarası ile iş kazası geliri bağlandığı, müteveffaya ait hastane gideri dökümü ile geçici işgöremezlik ödemesine ilişkin bilgilerin sunulduğu tespit edildiği, ¸
Tavan tahsis karşılaştırmasında hak sahiplerinin destekten yoksun kalma sebebiyle niha ve gerçek maddi zararının tavanı aşmadığı, 68.568,83 TL.’nin 29.12.2014 Onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan rücuan tahsili gerektiği, davalı —hak sahiplerine gelir bağlama onay tarihinden ( —- tarihinden) önce alması sebebiyle kayıt kabule esas alınacak miktarın — olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
ISLAH
Davacı vekili 24/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep artırım dilekçesi sunarak talebini ——– artırmış, ıslah harcını yatırmış ve talep artırım dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Buna karşın davacı vekili mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu sonrası sunmuş olduğu 18/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile , dava değerini 24/10/2016 tarihinde 82.773,87-TL’ye artırmasına karşın, dava değerini ıslah ile 68.568,83-TL’ye artırdığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 24/08/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sebebiyle davalı müflisim işçisi olan dava dışı—-kazası geçirdiği ve akabinde 31/08/2010 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı vefat etiği, davacı kurumun vefat eden işçi için hak sahiplerine ödemiş olduğu bedelin meydana gelen iş kazasında kusuru olmakla müflis davalı şirketten talep edildiği, açılan davanın eldeki dava tarihinden önce davalı şirket iflas etmiş olmakla kayıt kabul davası olduğu, davacı kurumun maddi zararının 5510 Sayılı Kanun’un 21. maddesinde belirtilen hususlara göre değerlendirilmesi gerekeceği, davacı kurumun bağladığı gelirlerin ilk peşin sermaye değeri esas alınarak, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla (tavan) sınırlı olmak üzere davacı kurumun maddi zararı tespit ve hesaplanması gerektiği, davaya konu iş kazasının — tarihinde geçerli iş kazası sebebiyle hak sahiplerine gelir bağlanması sebebiyle ( —-esas alınarak %10 artış %10 iskontolu hesaplama yöntemine göre peşin sermaye değerli gelir bağlamakta olduğu bu durumda iş kazası sonucu vefat eden ve — doğumlu olan müteveffa —- yaşında olduğu kabul edilerek—- tablosuna göre muhtemel bakiye —– olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen ——- yaşına kadar yaşayacak olduğu, her ne kadar dosyamızda aldırılan kusur raporlarında müteveffa işçi %30 oranında, davalı müflis işveren %70 oranında kusurlu ise de; dava dilekçesinde 5510 sayılı yasanın 23. maddeye göre talepte bulunulmuş olup, kazalının işe giriş bildirgesini yasal süresi içinde kuruma vermeyen davalı müflis—– kaldırılan 10’ncu maddesi ile—– Kanunu’nun 23’nci maddesine göre sorumluluğu bulunduğundan davalı —-gereği kusur durumu hiç gözetilmeksizin önce %100 kusurlu varsayılarak daha sonra kazalının kusuru olan %30 kusurun yarısı(%15)oranında indirim yapılarak neticede davalı işveren yönünden (%100-%15)=85 kusur durumuna göre hesaplama ve değerlendirme yapılması gerekeceği, dosyada mevcut —– tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden— hak sahiplerine— tahsis numarası ile iş kazası geliri bağlandığı, müteveffaya ait hastane gideri dökümü ile geçici işgöremezlik ödemesine ilişkin bilgilerin sunulduğu tespit edildiği, tavan tahsis karşılaştırmasında hak sahiplerinin destekten yoksun kalma sebebiyle niha ve gerçek maddi zararının tavanı aşmadığı, 68.568,83 TL.’nin 29.12.2014 Onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan rücuan tahsili gerektiği, davalı — tarafından hak sahiplerine gelir bağlama onay tarihi olan 29.12.2014 tarihinden önce davalının iflas etmiş olması sebebiyle kayıt kabule esas alınacak miktarın 68.568,83 TL olduğu mahkememizce anlaşılmış, 13/04/2022 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış, davacının dava değerini daha önce — tarihinde görevsiz mahkemede ıslah ile 82.773,87-TL’ye artırmasına karşın , mahkememize sunmuş olduğu — artırdığını bildirdiği, oysa bu talebin talebin daraltılması hükmünde olduğu, talebin daraltılmasının—- ve davanın 68.568,83-TL üzerinden kabulüne aşan istemin ise kısmi feragat dolayısıyla reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
68.568,83-TL davacı alacağının davalı müflisin —masasına kayıt ve kabulüne,
Fazlaya ilişkin talebin kısmi feragat sebebiyle reddine,
2- KARAR HARCI;
a-Davacı harçtan muaf olduğundan dava açılışı sırasında alınmayan 80,70-TL başvurma harcı ve 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TL’nin —- masasına kaydı ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen —–maktu vekalet ücretinin — işlem gören— masasına kaydına,
Davalı —-. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenen— maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı— verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan dava açılışında ve yargılama sırasında harç yatırmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
b-Davacı tarafından sarfedilen 3.075,00-TL bilirkişi ücreti ve 915,5‬0 TL posta ücreti olmak üzere toplam 3.990,50-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3.305,68-TL’nin—–işlem gören —– davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden 10 gün içerisinde—nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.