Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/287 E. 2022/661 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/287 Esas
KARAR NO: 2022/661
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 06/10/2020
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müflis şirket ile —- tarihinde gönderilen adresten kabulü, cihet ayrımı ve dağıtım teslimi hizmetlerinin gönderi bazında toplam —– yaptırılması işi için sözleşme imzalandığını, —- çalıştırdığı işçilerin bir kısmının ücretlerini ödeyemediği gibi bir kısmını da işten çıkardığını, işten çıkartılanların bir kısmının şirketlerine ve kurye şirketine karşı işe iade ve tazminat talepli davalar açtığını, davaların kesinleşmeden şirketleri aleyhlerine icra takipleri başlatıldığını ve neticesinde icra dosyalarına — teminat yatırıldığını, alacağın tahsili amacıyla — kayıtlı dosyasına alacak kaydı için ——- üzerinden başvuru yapıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, müvekkilinin alacağının tamamının sıra cetveline kaydına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen mahkememiz dosyasına cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul talebine ilişkindir.
İLK KARAR:
Mahkememizin —- dosyası ile ilgili vermiş olduğu —- tarihli cevabı yazıda, müflis —– hakkında iflas kararı verildiği, tasfiyenin, basit tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği, müflis hakkındaki iflas kararının kesinleştiği, davacının —-kayıt numarası ile kayıt talebinde miktar belirtmediği,——— alacak kayıt talebinde bulunduğu, —- düzenlenen sıra cetvelinde davacı alacağının tamamının reddedildiği, davacının alacak kaydı sırasında sıra cetvelinin tebliği için tebliğ gideri verdiğini, sıra cetveli ilanı ve masa kararı davacı vekiline — tarihinde tebliğ edildiği ayrıca düzenlenen sıra cetveli —- ilan edildiği, davanın,———–açıldığı anlaşılmıştır. —-cevabı yazısında anlaşıldığı üzere alacaklı tarafça,—- çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderleri avansı yatırdığından sıra cetveline itiraz davası açma süresi, tebligat tarihinden tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek tebliğ tarihi olan—- gününden itibaren itibaren yasal —- günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
———-İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek,—- çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, ——- alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
—– yazılan müzekkereye verilen cevaba göre, davacının masaya birden çok kayıt talebinin bulunduğu, davacının tebliğ gideri verdiği, sıra cetveli ilanının davacı vekiline —- tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ekinde —- alacaklarının masaya kaydı için yaptıkları başvurunun masaya— kayıt numarası ile kaydedildiğine ve — tarihinde taleplerinin reddine dair masa kararının örneğini ibraz ettiği, yine — tarihli bu kararın tebliğe çıkartıldığına dair tebligat suretini ibraz ettiği, ayrıca ——- suretini de ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere İİK’nun 235.maddesi gereğince masaya yapılan kayıt başvurusunun reddine dair karara karşı, dava açma süresi, başvuru esnasında masraf verilmiş ise sıra cetvelinin tebliğden itibaren, masraf verilmemiş ise sıra cetvelinin ilanından itibaren—- gün olup bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir.
Davacının istinaf dilekçesi ekinde sunduğu — tarihli — yazılan yazı, tebligat sureti, yine —tarihli davacı vekiline —- numarası ile yapılan başvuruya yönelik 15 gün içerisinde dava açılmasına dair belge, — kayıt numarada belirtilen — tarihli ret kararı değerlendirildiğinde, davacıya sıra cetvelinin —– tarihinde tebliğ edildiğine yönelik — yazısı ile bu belgeler arasında çelişki olduğu anlaşılmaktadır.
Öncelikle HMK’nın 31.maddesi gereğince davacı vekiline süre verilerek iflas masasına kaydı yapılmayan ve masaca reddedilen hangi alacaklarının masaya kaydedilmesini talep ettikleri yönünde açıklayıcı beyan aldıktan sonra,——- davacının beyanı doğrultusunda, her başvuruya yönelik talep dilekçesinin ve bu talep dilekçesine istinaden masaca verilen ret kararının ayrıca masaya başvururken, masaca verilecek kararın tarafına tebliğ için İİK’nun 223.maddesi gereğince masraf verip vermediği ayrı ayrı sorularak ve belge suretleri de celp edilerek toplanan deliller çerçevesinde davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile; dava dışı işçilere iş mahkemesi kararları ve arabulucu görüşmeleri sonucunda ödenen toplam — alacağın iflas masasına kaydını talep ettiğini açıklamıştır.
Müflis hakkında —-dosyası ile iflas kararı verildiği, —-sayılı dosyasından iflas tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü, tasfiyenin İİK’nun 218. maddesi gereği adi tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği, davacının — kayıt numaralı dilekçesi ile—-alacağın sıra cetveline yazılması bakımından—- başvuruda bulunduğu,—— tarafından alacağının tamamının red edildiği, sıra cetveli ve masa kararının davacı vekiline —- tarihinde tebliğ edildiği, davanın — günlük hak düşürücü süre içerisinde— tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan dava dilekçesinde ve beyan dilekçesinde — adet ilama dayanılan alacak sebebiyle sigortalı işçilere — ödeme yapıldığı yönünde beyanda bulunmuş ise de, yukarıda tespite göre bu yönde talep edilebilecek alacak miktarının — olduğu aradaki farkın sebebi ise, ———-davacı —-arasında ise alt işveren —-sigortalı olarak çalıştığı, rücuya tabi ilamda sigortalı ——nezdindeki çalışma dönemine göre adı geçen alt işverenin sorumluluğuna göre değerlendirme yapılarak rücu alacağı tespit edildiği,, adı geçen sigortalı bakımından icra dosyasına yatırılan ödemenin —- kısmından alt işverenliğin sorumlu olduğu,— bakımından —- alacak talep edilmiş ise de, ilgili icra dosyasından yapılan kapak hesabının — olduğu ve davacı kurum tarafından icra dosyasına ödenen miktarın ——– olduğu,Davacı yan dava dilekçesinde ve beyan dilekçesinde —- tutanağına dayanılarak, sigortalı işçilere — ödeme yapıldığı yönünde beyanda bulunmuş ise de, yukarıda tespite göre bu yönde talep edilebilecek alacak miktarının —Olduğu, aradaki farkın sebebinin, sigortalı —-olarak alacak talebinde bulunulmuş ise de; —— ve banka dekontuna göre adı geçen sigortalıya fiilen ödenen miktarın —- olduğu,Davacı——- hizmet alım sözleşmesi karşılığında, sigortalı olarak çalışan işçilerin, çalıştıkları dönem, rücuya tabi ilam, icra dosyaları ve—— değerlendirildiğinde, üst işveren davacının alt işverenlikten rücuan talep edebileceği alacak miktarının toplam —-olduğu tespit edilmiştir.Taraflar bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir.
Dosya kapsamından; ———-davacı arasında posta dağıtım işine ait hizmet alımı sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede müflis şirketin yüklenici, davacının ise idare olarak yer aldığı,—- ihale dokümanın bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu, — ihale dokumanını oluşturan belgeler arasında idari şartname, sözleşme tasarısı ve benzeri hususların olduğunun belirtildiği,— yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları için — atıf yapıldığı, sözleşmenin eki niteliğindeki —–Yüklenici çalıştırdığı işçilerin, işin yapılmakta olduğu bir işkolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatla kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve uygun bir bölgedeki işkolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tespit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır. Yüklenici, varsa alt yüklenicilerinin bu çalışma şartlarına uymalarını sağlamak için gerekli tedbirleri alacaktır” hükmünü içerdiği görülmüştür.
Borçlar Kanunun birinci kısım, birinci bölümünde, borç ilişkilerinin kaynakları, birinci ayrımında ise sözleşmeden doğan borç ilişkileri düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK m.1.nin üst başlığında sözleşmenin kurulmasına yer verilerek, irade açıklaması düzenlenmiş, düzenlemede, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı, irade açıklamasının açık veya örtülü olabileceği belirtilmiştir. 12. maddede, sözleşmelerin geçerliliğinin, kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı olmadığı belirtilmiştir. İş bu davada, taraflar arasında yasal düzenleme kapsamında sözleşmenin varlığı çekişmesizdir. Sözleşme özgürlüğü ve irade serbestliği kapsamında düzenlenen sözleşme hükümlerinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğuda çekişmesizdir. Söz konusu hizmet sözleşmesi, iki tarafa edimler yükleyen bir sözleşmedir. —– müflis yüklenicinin şirketin işçilerine karşı edim ve yükümlülükleri düzenlenmiştir. Diğer yandan, sözleşmenin taraflar yönünden bağlayıcı olduğunun kabulü karşısında, davalı taraf, dava dışı işçi alacaklarının ancak kendi sözleşme dönemindeki bölümünden sorumlu olacaktır.
4857 sayılı İş Kanunun 2/6. maddesinde, asıl işveren – alt işveren açıklanmış ve bu ilişkide asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işverenle birlikte sorumludur hükmüne yer verilmiştir. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül söz konusudur. Asıl ve alt iş verenler dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludur. Bu düzenleme işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla alınmıştır. Sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt iş veren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, TBK ve sözleşme hükümleri esas alınacaktır. Bu sebeple, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu konudaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Bu durumda yukarıda ifade edildiği gibi serbest iradeleri ile yaptıkları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacaktır.
Bilirkişi raporunda davacı taraf dava dilekçesinde ve beyan dilekçesinde– adet ilama dayanılan alacak sebebiyle sigortalı işçilere — ödeme yapıldığı yönünde beyanda bulunmuş ise de talep edilebilecek alacak miktarının — olduğu aradaki farkın —- Sayılı ilamı’na göre —–tarihleri arasında davacı—- nezdinde çalıştığı, —– nezdinde sigortalı olarak çalıştığı, rücuya tabi ilamda sigortalı ——— nezdindeki çalışma dönemine göre adı geçen alt işverenin sorumluluğuna göre değerlendirme yapılarak rücu alacağının tespit edildiği,, adı geçen sigortalı bakımından icra dosyasına yatırılan ödemenin —- kısmından alt işverenliğin sorumlu olduğu, Sigortalı —- alacak talep edilmiş ise de, ilgili icra dosyasından yapılan kapak hesabının ——-olduğu ve davacı kurum tarafından icra dosyasına ödenen miktarın —- olduğu,Davacı yan dava dilekçesinde ve beyan dilekçesinde——dayanılarak, sigortalı işçilere —- ödeme yapıldığı yönünde beyanda bulunmuş ise de bu yönde talep edilebilecek alacak miktarının —-olduğu, aradaki farkın sigortalı — bakımından—- ve banka dekontuna göre adı geçen sigortalıya fiilen ödenen miktarın —– olmasından kaynaklandığı, Davacı ile alt işveren——— hizmet alım sözleşmesi karşılığında, sigortalı olarak çalışan işçilerin, çalıştıkları dönem, rücuya tabi ilam, icra dosyaları ve —— birlikte değerlendirildiğinde, üst işveren davacının alt işverenlikten rücuan talep edebileceği alacak miktarının toplam —- olduğu, davacının taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine göre davalının işçi alacaklarından işverene karşı davalı alt işveren sözleşme dönemi içinde oluşan işçi alacağının tamamı olan — sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın kayıt kabul davası olduğu dikkate alınarak yargılama giderleri yönünden de tahsil hükmü kurulmayıp, kayıt kabul hükmü kurulmuştur.———-
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —— müflis ——— dosyasında düzenlenen sıra cetveline kayıt ve kabulüne,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 26,30 TL’nin —- dosyasında işlem gören müflis ——–iflas masasına kaydı ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin——sayılı dosyasında işlem gören Müflis —— iflas masasına kaydına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 116,60 TL’nin —-sayılı dosyasında işlem gören —— iflas masasına kaydına,
5-Davacı tarafından sarfedilen 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 116,75 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 2.616,75 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek —– ————davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10(on) gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/06/2022