Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/280 E. 2023/32 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/280 Esas
KARAR NO : 2023/32

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– müvekkili şirket nezdinde—-numaralı ve 08/01/2013/2014 vadeli yangın sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 29/06/2013 tarihinde davalı—– idaresindeki —-plakalı aracın yük boşaltması esnasında römorkunu fazla kaldırması nedeniyle şirket nezdinde sigortalı —– çatı kısmına hasar verildiğini, sigortalı tarafından işyerinde meydana gelen hasarın ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu ve ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalı mahalde 11.199,60 TL hasarın tespit edildiğini ve bu tutarın ödendiğini, yapılan bu ödeme ile sigortacı müvekkilinin müvekkili şirketin kanuni halefi olduğunu, ekspertiz raporu uyarınca dava konusu hasarın meydana gelmesinde —— plakalı aracın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı—–aracın trafik sigortacısı ve davalı—— sürücü ve işleten olduğunu, müvekkili şirkete ödeme yapılması için davalılara başvuruda bulunduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalılar aleyhine——-Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, davalının icra takiben yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın, —– meydana gelen hasarda yük boşaltma esnasında değil, giriş esnasında tavanın alçak olması nedeniyle hasar oluştuğunu, ayrıca alçak tavan nedeniyle aracında da hasar oluştuğunu, davanın reddine, alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan —— plakalı aracın trafik sigortası teminatı altında ve limitinin 25.000 TL ile sınırlı olduğunu; olayın meydana geldiği fabrika sahasının karayolu olarak kabul edilip edilemeyeceği, dolayısıyla ZMS poliçesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin incelenmesi gerektiğini, sigorta teminatı altına alınan araç sürücüsünün zararın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının talep ettiği bedelin fahiş olduğunu, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinin hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, rücuen tazminat nedeniyle açılan takibe itirazının iptaline ilişkindir.
Dava ilk olarak mahkememizin —–sayılı Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda—– Sayılı 08/03/2018 tarihli karar ile “Davanın KABULÜ ile —- İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı takibine yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 11.199,60 TL asıl alacak yönünden aynen devamına, Asıl alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” dair karar verilmiş, işbu karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmiştir.Yapılan istinaf incelemesi sonunda;—–Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesinin —–Sayılı 03/03/2021 tarihli karar ile “Dosyada aldırılan bilirkişi raporları ile olay mahallinin karayolu olduğu görüşü açıklanmış ise de; Olay yeri ile karayolu bağlantısını irdeleyen kroki bulunmamaktadır. O halde İlk Derece Mahkemesince mahallinde keşif yapılıp, olay yeri ile karayolu bağlantısını gösteren kroki çizimini de içerir şekilde rapor alınmak suretiyle, karayolu bağlantısı da değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir (Benzer yönde —–. Hukuk Dairesinin 14/01/2019 gün, —–05.04.2010 gün, —– ve—–., 29.04.2010 gün,——. sayılı kararları). Kabule göre de; Davada yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu değerlendirilerek karar verilmiştir. Gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa başvurusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden alacak likit değildir. Başka bir ifade ile alacak tutarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir.” gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Dere Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
İstinaf kaldırma kararından dosya yeniden yargılama yapılmak üzere mahkememizin——sayılı Esasına kaydedilmiştir.Davacının ;—-.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra dosyası ile 11.199,60 TL asıl alacak, 450,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.649,73 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibine başladığı ,davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin ——Es. Sayılı esasında alınan 03/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; olayın kepek çuvallarının işletme içinde boşaltılması anında meydana geldiği; olay mahallinin eşya terminali olduğu dikkate alındığında KTK’nun 2 maddesi gereğinde olay mahallinin karayolu olduğu; davalı sürücü —– yönetimindeki —— plakalı damperli kamyondaki yükü boşaltırken yeterince dikkatli ve tedbirli olmadığı; kamyondan inmeden damperin yükselme modunu durdurmadığı ve işletmenin tavanına çarpmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; binada meydana gelen toplam hasar tutarının 11.199,60 TL olduğu ve davacı—-Sigorta tarafından 27.08.2013 tarihinde ödendiği; davacı —-Sigorta tarafından—- İcra Dairesinin —– dosyası ile 11.199,60 TL asıl alacağın ödeme tarihi 27.08.2013 itibariyle yasal faizi ile tahsili için davalılar aleyhine 06.02.2014 tarihinde icra takibi yapıldığı; davalı —–sayılı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesiyle kazaya karışan —– plakalı kamyonun 15.08.2012/2013 tarihleri arasında kazanın meydana geldiği 19.06.2013 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta, 25.000 TL limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu; —– icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğü yönünde dosyada bilgi ve belge olmadığı için —– işlenmiş faiz talep edilemeyeceği; —– hasarın ödeme tarihi 27.08.2013 itibariyle yasal faiz talebinin uygun olduğu; hasar tutarının 11.199,60 TL, ödenme tarihi 27.08.2013 ile icra takip tarihi 06.02.2014 arasındaki işlenmiş yasal faizin 450,13 TL ve toplamının 11.649,73 TL olduğu kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin—– Esasında alınan Bilirkişi Ek Raporunda özetle; Olay mahallinin Karayolu olduğu, davalı sürücünün asli ve %100 kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından hasar tutarının 27/08/2013 tarihinde ödendiği, davacının 11.199,60 TL hasar tutarı için —– ödeme tarihi itibariyle —– temerrüt tarihi itibariyle işlemiş yasal faiz talep edebileceği, davalı —-talep edilebilecek yasal faiz tutarının 450,13 TL ve hasar tutarı ile toplamının 11.649,73 TL olduğu, davalı ——talep edilebilecek yasal faiz tutarının 270,63 TL ve hasar tutarı ile toplamının 11.470,23 TL olduğu bildirilmiştir.İstinaf kaldırma kararından sonra, Dava dışı—bulunan fabrikasında keşif yapılmak üzere—– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
—–Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Sayısı ile alınan bilirkişi raporunda; Somut olayda Kamyon sürücüsü aldığı yükü fabrikaya—– caddesinden girdikten sonra ana kapıdan geçip sonra 106 metre sonra—- numaralı depo önüne gelip, 35 metre sağa doğru içeri girerek geri manevra yapıp damperi kaldırarak boşaltma anında damperin üst kısmının kiriş kısmına çarpması ile meydana geldiği Jandarma tutanağından ve keşif zamanı alınan ölçümlerden anlaşılmaktadır. Unutulmamalıdır ki, “ Her olayı kendi koşulları içinde mütalaa etmek gerekir. Dış görünüşleri benzeşseler de esasta olaylar arasında farklılık bulunabilir. “Olay bir kazadır.Trafik kazalarında ise genel anlamda sürücü,yaya ve yolcu, resmi kurum kusurları mevcuttur. Bu olayda kamyon damperi kaldırmış ve tavana çarpmıştır. Jandarma tutanağında depo sorumlusu —– depoda olduğunu belirtmiştir. Deponun yüksekliği, yatay ve düşey uyarı işaretleri depoda yoktur. Sürücünün kendi tecrübesi ve uyması gereken kurallar yanında işletmenin ve dolaylı depo sorumlusunun da sorumluluğu vardır. Oluşan kazada sayılan bu kişi ve işletenin sorumlulukları irdelenmek zorundadır. Yatay düşey işaretler olmayan bu depoya gelen, çalışan kişiler işverenin de koymak zorunda olduğu kurallara uymak zorundadır. Buna karşın işverenin ve depo sorumlusunun görevleri karşılığı sorumluluğu 2918 S.K.M Trafik Kanunu ve Yönetmeliğinde düzenlenmemiştir. Kazada sadece sürücüye kural ihlali yaptı demek kazayı eksik değerlendirme yapılacağı anlamına gelmektedir.Diğer taraflara yani işleten ve görevliye 2918 sayılı kanun ve yönetmeliğinden kusur izafi edilemez. Hal böyle iken diğer kanunların bu konularda düzenleme yaptığı, tüm tarafların da bu kuralara uyması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin zapta geçen beyanlarının değerlendirilmesi ve kaza mahali ile karayolu arasında doğrudan bir bağlantı olup olmadığının açıkça belirtilmesi için talimat mahkemesinde rapor veren bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verildiğinden Ek rapor için talimat mahkemesine yeniden talimat yazılmıştır.
——Sayısı ile alınan Ek raporda; Kök raporda istenilen husus ile ilgili olarak “Somut olayda Kamyon sürücüsü aldığı yükü fabrikaya —– caddesinden girdikten sonra ana kapıdan geçip sonra 106 metre sonra —- numaralı depo önüne gelip, 35 m. Sağa doğru içeri girerek geri manevra yapıp damperi kaldırarak boşaltma anında damperin üst kısmının kiriş kısmına çarpması ile meydana geldiği Jandarma tutanağından ve keşif zamanı alınan ölçümlerden anlaşılmaktadır ve fabrika dışı ve karayolu çizgisine—- Caddesinden başlayarak 141 m. Sonra depo içindeki kaza meydana geldiği” kroki ve beyan ile izah edildiğini, olay yeri karayolu çizgisi olan —-Caddesinden 141 m. Mesafede olduğu bu hali ile karayolu ile doğrudan bir bağlantısının olmadığının düşünülmekte ise de takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.İş verenin olay mahallinde uyarı işaretleri koymamasının kazanın oluşuna etkisi, ve iş verene yüklenebilecek bir kusur bulunup bulunmadığının tespiti için dosyanın iş güvenliği konusunda uzman bir bilikişiye tevdine karar verilmiştir.Bilirkişi raporunda; Dosya münderecaatının tetkik edilmesi sonucunda; 29.06.2013 tarihinde davalı—- idaresindeki —- plakalı aracın damperinin —–işyeri çatısına çarpması nedeniyle meydana gelen olayda yukarıda açıklanana nedenlerle,—– firmasının ihmali davranışının olayın meydana gelmesinde % 60 (Y. Altmış) etkili olduğu, Araç sürücüsü —— ihmali davranışının olayın meydana gelmesinde %40 (Y. Kırk) etkili olduğu, Olayda başkaca kusuru bulunan olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığını bildirmiştir.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde—– plaka sayılı araç için—– Tarafından 15/08/2012 başlama 15/08/2013 bitiş tarihli trafik poliçesi düzenlendiği, sigortalının davalı —– olduğu, KTK. 2.maddesinde; ” Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar. Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; a)Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b)Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan, karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü bulunduğu, olay mahallinin karayolu ile doğrudan bir bağlantısının olmadığı bilirkişi tarafından tespit edildiği, KTK. 2.maddesi hükmüne göre, olay mahallinin kamuya açık eşya terminali olarak değerlendirilemeyeceği, davalıların ZMMS poliçesi genel şartları ve KTK. gereği sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı—— kötü niyet tazminatının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 191,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,37 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —–tarafından sarf edilen 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
6-Davalı—- Şirketi tarafından sarf edilen 50,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı — Şirketine verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı —–vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.