Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/28 E. 2022/291 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/28 Esas
KARAR NO : 2022/291

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ve davalı firma arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, taraflar arasında—- nolu zeyilnamenin imza edildiğini, bu sözleşmeler kapsamında yapılan işler ile ilgili olarak işveren hak ediş raporları, geçici ve kesin kabul tutanakları da düzenlenerek imza edildiğini, müvekkilinin sözleşmelere göre üzerine düşen edimleri yerine getirdiği halde davalı tarafından karşı edimin yerine getirilmediğini, kesin tutanaklarına rağmen ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalı şirket adına süreçte düzenlenmiş e-faturalar bakiyesi ve cari hesap mesnet gösterilerek —esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu şirketin icra takibine, asıl borca, faizine ve tüm fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, haklı davasının kabulüne,—, davalı tarafından yapılan itirazının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle iptaline ve takibin aynen devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle bu tutarın % 20’sinden az olmamak üzere İ.İ.K. Uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretinin, karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen alt işveren sözleşmesi gereği, davacı alt işverenin işin bitirildiğine dair üstlendiği edimleri yerine getirmemesine karşın davalı tarafından kendisine ödeme yapılmaması iddiasıyla ile başlatmış olduğu icra takibi ve açmış olduğu itirazın iptali davası haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, davayı ve davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davalı müvekkili şirketin işveren konumunda olduğu ve davacının alt işveren konumunda olduğu — alt işveren sözleşmesi ile bu sözleşmeyle ilgili –no’lu alt işveren sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme hükümleri gereğince, davalı işverenin taahhüdü altındaki işyeri içerisindeki—işlerinin sözleşme ve eklerinde verilen detaylara göre her türlü malzemeleri, işçiliği, nakliyesi ve montajı dahil olmak üzere davacı alt işveren tarafından yapımının ihtiva edileceğinin kararlaştırıldığını, anılan sözleşmenin madde-9 ödemeler bölümü hükümlerince, davacı alt işveren yaptığı iş karşılığında işverenin—- gününde ve iş bitiminde kesin hakediş hazırlayarak davalı işverene vermesi gerektiği, hakedişlerin gerekli incelemenin yapılmasını müteakip davalı işveren tarafından onaylanacağı, davacı alt işverenin onaylı hakediş tutarı karşılığında keseceği ara hakediş fatura bedeli, fatura ve davacı işveren tarafından istenen tüm evrakların (iş yerinde çalıştırdığı personel listesi,—– tahakkuk sayfası, eksik gün bildirim formu, işten çıkış bildirgesi, — imzalı veya ücretlerin ödendiğini gösterir banka dekontu, işten ayrılanlara ait ibraname belgeleri, —- beyannamesi vs.) davacı işverene teslim tarihinden itibaren 30 (otuz) iş günü içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak ödemelerin davacı alt işverenin taahhüdünü tamamen veya kısmen yerine getirdiği veya hatalı işçilik veya uygun olmayan malzemenin işveren tarafından kabul edildiği manasına gelmeyeceği, davacı alt işverenin iş sağlamlığı bakımından olan vecibeleri ile tespit edilen hataları düzeltmek sorumluluğunu azaltmayacağı veya kaldırmayacağı, davalı işverenin, işin tamamının veya bir kısmının eksik veya hatalı yapıldığını tespit ederse ve verilen ek süre zarfında davacı alt işveren bu düzeltmeyi yapmazsa teminatlarından bu tutarı mahsup etmeye ve irat kaydetmeye yetkili olduğunun açıkça hüküm altına alındığını, taraflar arasında belirlenen —- halinde ara hakedişlerin, iş bitiminde kesin hakedişin yapılmış olmasını, davacı alt işverenin tamamen yerine getirdiği anlamına gelmediğini, davalı işveren müvekkilinin teminatları mahsup etmeye ve irat kaydetmeye yetkisi bulunduğunu, davacı alt işverenin işin bitirildiğine dair üstlendiği edimleri yerine getirmemesine karşın faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı yani nakit teminatın iadesi talebi ile açmış olduğu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini beyan ederek, davanın esasına ilişkin ve beyanları doğrultusunda haksız ve mesnetsiz usul, yasa ve içtihatlara aykırı esastan reddine, davacı tarafından kötü niyetli olarak başlatılan — esas sayılı icra takibi nedeniyle yapılacak olan yargılama neticesinde alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının daval— işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.365,42 TL üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
–tarihli müzekkere cevabında; İcra dosyasında alacaklı olarak görünen–tarafından devir alındığı görülmüştür.
Dosya içinde yer alan bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen dava ve icra konusu faturalar,— tutarındaki faturanın %5 Nakit — tutarındaki faturanın %5 Nakit Tem Kes. 7.067,86 TL toplamı tutarı — davacı taraf defterlerinde yer alan, ancak davalı taraf defterlerinde yer almayan — hesap düzeltme” açıklamalı 1.027,16 TL tutarındaki dekonttan kaynaklandığı —-taraf defter kayıtlarına göre; davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen dava ve icra konusu faturalar,– tutarındaki faturanın %5 Nakit Teminat Kesintisi 6.954,80
TL, 31.01.2018 — faturanın %5 Nakit —-toplamı tutarı 14.022,66 TL kadar alacaklı olduğu, ancak, sözleşme ile ilgili alt işveren durumundaki davacı şirketin %5 Teminat Nakit iadesi
ile ilgili sözleşmedeki 11 ve 15. maddedeki şartları yerine getirmesi halinde, hakkediş tutanaklarında da detaylı olarak belirtildiği gibi Nakit Teminatların iadesi için açık tarihli teminat çeki yada bir yıl vadeli kesin teminat mektubu, vergi dairesi borcu yoktur yazısı, —yoktur yazısı, taahhütname, mutabık olduğu kaşe ve imzalı ekstrelerin tamamlanması halinde Nakit Teminatların iadesinin gerçekleşebileceği, faturalarda kesinti yapılan %5 nakit teminat iade tutarı
14.022,66 TL’yi talep edebileceği,
davacı taraf defterlerinde yer alan, ancak davalı taraf defterlerinde yer almayan 31.12.201— tutarındaki dekonttan kaynaklanana alacağı talep edemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafın eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalardan kalan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptalini talep ettiği, davalı tarafın ise eser sözleşmesi kapsamında — getirilmediğini, sözleşmenin 10.3 maddesine göre davacının hakedişlerinden % 5 nakit teminat kesintisi yapıldığını, nakit teminatın iade koşullarının sağlanması için sözleşmenin 15. maddesi gereği sigorta yükümlülüğünü yerine getirilmediğini, 11. madde gereği — ilişiksizdir yazısı, vergi borcu yoktur yazısı, tahsilat makbuzu ibraz edilmesi gerektiğini, nakit teminatların iadesini için gerekli olan şartları yerine getirilmediğini beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, 10.3. maddesinde; alt işveren hakedişlerinden
%5 oranında nakit teminat kesintisi yapılacağı, işveren, alt işveren hakedişlerinden kesilecek
olan nakit teminatı geçici kabul şartlarının sağlanması ile alt işverene iade edeceği, sözleşmede
istenilen şartların alt işveren tarafından sağlanamaması durumunda, işveren nakit teminat kesintisinin iadesini sözleşme şartlarının yerine getirilmesine kadar erteleyebileceği, kesin kabul şartlarının alt işveren tarafından yerine getirilmesi koşuluyla iade edileceği, nakit teminatın iadesi için –ilişiksizdir yazısının işverene teslim edilmesi gerektiği, 15. maddesinde; –ile ilgili tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra ilgili belgelerin bütün belge ve bilgilerin davalı şirket üst işverene ibraz edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme gereği, davacı şirket alt işveren personelinin her türlü ücret,
—- yatacak –. giderlerinin, iş nedeniyle ödenmesi gereken bütün işçilik ücretleri, ——-ve diğer işçilik hakları ve personel giderlerinin tamamından alt işverenin sorumlu olduğu, nakit teminat iadesinin gerçekleşebilmesi için sözleşmede açıkça yazılı “Sigorta Yükümlülüğü”ne ilişkin maddelerin gereği yerine getirilmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre nakit teminat kesintilerinin iadesi için kesin kabulün yapılarak– ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki — sözleşmelere ait kesin kabul tutanaklarının dosyaya sunulduğu,– arasında aylık prim hizmetlerinden kaynaklanan prim borcunun olmadığının belirtildiği, buna göre takip tarihi itibari ile hakedişlerden kesilen nakit teminatların iadesi koşullarının gerçekleştiği, taraf defter kayıtlarına göre; davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen–%5 Nakit Teminat Kesintisi —-7.067,86 TL toplamı tutarı 14.022,66 TL kadar alacaklı olduğu, davalı taraf defterlerinde yer almayan– tutarındaki dekonttan kaynaklanana alacağı talep edemeyeceği, davacının asıl alacak iddiasının 14.022,66 TL üzerinden ispatladığı kabul edilmiştir. Bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebi haklı görülmemiştir. Alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebi ise haklı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının –esas sayılı takibe yaptığı itirazın 14.022,66 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile, asıl alacağa yıllık 19,50 oranını aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak likit olmakla, kabul edilen 14.022,66 TL alacağın %20’si oranında belirlenen 2.804,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 957,89 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 209,73 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 748,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
3-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul red oranına göre 1.065,90 TL’sinin davalıdan, 254,10 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4— tarifesine göre davacı vekili için taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5—– ücret tarifesine göre davalı vekili için taktir olunan 3.342,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 209,73 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 277,53 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 35,50 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 3.035,50 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.451,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 584,32 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.