Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/25 E. 2022/671 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/25 Esas
KARAR NO: 2022/671
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; müvekkilleri hakkında davalı tarafından —— takibe özgü takip başlatıldığını, her iki icra takip dosyasına konu toplam —- tutarındaki senetlerin müvekkillerine iade edilmesi gerekirken haksız ve kötü niyetle icra takibine konu edildiğini,
Davalı— gönderilen —- yevmiye numaralh ihtarname ile müvekkillerinden —davalı ile birlikte ortak oldukları, —- yapılacak kredi müracaatlarında bankaya teminat olarak verilmek üzere boş olarak imzalanmış olan her biri ——- adet senedin iade edileceği söylenmesine rağmen iade edilmediğinden senetlerin davacılara iade edilmesi için ihtarname gönderildiğini,
Müvekkilleri tarafından boş olarak imzalanan ve davalı ile ortak oldukları şirketlerden hangisi için kredi müracaatı yapılacaksa, lehtar kısmına o şirkelin adı yazılarak düzenlenecek ve banka tarafından istenmesi halinde verilecek olan, şirket kasasında tutulan senetler davalı tarafından, hileli davranışlar ile senct alacaklısı kendisi olacak şekilde doldurulduğunu ve gerçeğe aykırı düzenlenen sahte senetler ile müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, senetlerin üzerindeki yazıların müvekkillerine ait olmadığını,
Müvekkili —- davalı —- birlikte ortaklık yapmış ve aynı geliri elde etmişlerdir. Müvekkilin, birlikte çalıştığı ve kendisi ile aynı gelire sahip olan davalıdan — gibi yüksek meblağlı borç alması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi tarafların mali içtimai durumunun da davalının —- borç vermeye, müvekkilinin de bu parayı borçlarmaya durum ve gücünün olmaması da bu borçlanmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ispatlamaktadır.
Müvekkilinin ve davalıdan borç almasını gerektirecek bir neden de bulunmadığını, taraflar arasında borçlanmayı gerektirecek bir ilişkinin olmadığını, dava ve takiplere konu senetlerin keşide darihi ile müvekkilinin şirketlerdeki hisselerini —- karşılığında davalıya devrettiği tarih aynı olduğunu, senetlerin düzenlenme ve hisselerin devri —- tarihinde gerçekleştiğini, buna göre müvekkillerinin davalıya borçlandığı tarih müvekkilinin davalıdan —– hisse devir bedeli aldığı tarih ile aynı gün olduğunu, davalının müvekkillerinden alacaklı ise neden hisse devir bedellerini ödeme yoluna gittiğini, müvekkillerinin gerçekten borçlu olmuş olsa normal şartlar da hisse devir bedelinin ödenmemesi, sözde borçtan mahsup edilmesi gerektiğini,Müvekkillerinin davalıdan borç almadığını, kendisine borçlanmadıklarını, kaldı ki davacının tacir olduğu düşünüldüğünde —– gibi büyük bir miktar paranın banka marifeti ya da makbuz karşılığı olmaksızın sözleşme veya belgesiz elden verilmesi de hayatın olağan akışına aykırı olacağını, bu nedenlerle müvekkillerinin, icra takiplerine konu senetlerden dolayı burçlu olmadıklarını, Müvekkillerinin, — bulunan hisselerinin tamamını, — yevmiye nolu —- davacı —-devrettiğini, bu sözleşmelere göre Davacı —– tarafından müvekkillerine şirketlerin hisse devir bedeli olarak, —olmak üzere toplam —-ödendiğini, Müvekkilinin sahip olduğu şirket hisselerini devrederek, davalıdan — hisse devir bedeli ödendiği tarih ile dava ve takibe konu senetlerin düzenlendiği keşide tarihi aynı olduğunu, buna göre müvekkilinin — tarihinde, davalıdan —hisse devir bedeli almışken aynı gün davalıya dava ve takibe konu toplam — tutarındaki üç adet senedi imzalayarak verdiğini, bu durum hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davalı tarafından iddia edildiği şekilde gerçekten —- alacağı olmuş olsa. Hisse devir bedelini ödemeyip senet alacağına mahsup etmesi gerektiğini, davalı taraf hayatın akşına aykırı bir şekilde müvekkilden alacaklı olmasına rağmen, şirket hisse devri nedeniyle müvekkiline — ödemesi hayatın olağan akışına tamamen aykırı olduğunu, Davalının gerçek dişi borç ilişkisini ve borç miklarını ispat ctmesi gerektiğini, çünkü bu şekildeki borç iddiası hayatın olağan akışma aykırı olduğunu, —- da bu yönde olduğunu,
Davalı taraf —- numaralı dosyasında verdiği ifadesinde müvekkillerine farklı miktarlarda ve farklı zamanlarda borç verdiğini iddia ettiğini, Davalının, gerçeğe aykırı haksız ve kötü niyetli iddiasına göre müvekkillerine farklı zamanlarda borç verdiğini, müvekkillerinin aldığı borçları ödememesine rağmen yine de borç ödemeye devam ettiğini, borcunu ödemeyen bir kişiye tekrar tekrar borç verilmesi gerçek dışı bir tutum olduğunu, bu durum da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı ne zaman hangi miktarda borç verdiğini de açıklayamadığını, Müvekkilleri ve diğer ortakların sadece şirket ortaklığında birlikle hareket etmekle yetinmemiş kazançlarını da aynı şekilde değerlendirdiklerini, müvekkillerinin ve davalının aktif/pasif taşınmaz kayıtlarında bakıldığında, sürekli olarak birlikte ve aynı yerde taşınmaz almış, araç alırken bile aynı marka ve model araç almış. uzun yıllar boyunca birlikte tatil yaptıklarını, elde ettikleri birikimleri bile birlikte değerlendiren bu kişiler arasında borç ilişkisi kurulmasından bahsedilemeyeceğini, müvekkilleri ile davalının banka kayıtları, gelirleri incelendiğinde, davalının müvekkillerine hiç bir zaman borç vermediği, borç verecek durumda olmadığı, taraflar arasında borç ilişkisi kurulacak bir nedenin bulunmadığı, taraflardan birinin diğerinden varlıklı diğerinin ise muhtaç ve borç alma arayışında bulunmadığı da görüleceğini, bu kişiler—- yıl boyunca aynı gelire sahip olup, mali olarak da denk durumda olduklarını, açıklanan nedenlerle müvekkillerinin —— dosyalarına konu senetlerden borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibi ile senetlerin iptaline, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Bonodan dolayı açılan menfi tespit davasında ispat yükü davacıda oldğunu, davacıların senede karşı ispat kuralı kapsamında yazılı delile dayanmadıklarını, bu ispat kuralı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Hem davacı — hem de davacıların —yaptığı — yazışmalarında borcu öteleyici yine borcun ödenmesine dair protokoller hazırladıkları ve müvekkiline gönderdikleri ispatlı olduğunu, nitekim hem ——tarafından daha önceki dava dosyalarına sunulan bu yazışmaların sunulması ile haberleşme gizliliğini ihlal edildiği iddiasıyla müvekkili aleyhine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, buna dair takipsizlik kararı verildiğini, —— yazışmalarda dava konusu senet borçlarının nasıl ödeneceği konuşulmuş ve hatta borç vadelerin uzatılması görüşüldüğünü, bu kayıtlar halen müvekkilinde bulunduğunu, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiğini, — son kararlarına göre bu —- yazışmaları delil niteliği kabul edildiğini, Davacı Borçlu— tarafından — tarihinde yapılan protokol de dava konusu senet takiplerinin borçlu davacı tarafından ödeneceği açıkça yazıldığını, davacı borçlu bu protokoldeki imzasını —- kabul ettiğini, Davacılar tarafından —tarihinde Noter kanalıyla keşide olunan ihtarnameye müvekkili ——–yevmiye numarası ile cevap verdiğini, bu cevabında muhatapların borçtan kaçınma çabası içinde oldukları ve iddiaların kabul edilmediği ifade edildiğini, yine borçlulara her bir senet için Banka tarafından ödememe protestosu gönderildiğini, davacı borçlunun —– meblağlı villası icra kanalıyla satıldığını, davacıların talepleri zaman aşımına uğradığını, davacılar bu davayla tasarrufun iptali davasını ötelemek için işbu davayı açtığını, davanın asıl gerekçesi ve mahiyeti de bu olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ;—— sayılı takip dosyalarının dayanağı senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin ve senetlerin iptaline ilişkindir.
—- ihtiyati haciz tutarı olmak üzere — bono komisyonu işleyen faizi ile — ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam — alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü icra takibine başladığı,
——- alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü icra takibine başladığı,
Takip dayanağı —- ödeme tarihli — düzenleme tarihli —–bononun — lehine, — tarafından keşide edildiği, —-düzenleme tarihli —- bedelli bononun lehtar — lehine davacılar —- düzenleme tarihli—- bedelli bononun lehtar— lehine davacılar — tarafından keşide edildiği, davalı ——- tarafından takibe konu edildiği, davacıların imza inkarında bulunmadıkları belirlenmiştir.
Davacıların dava konusu bonoların davalı ile birlikte ortak oldukları——- yapılacak kredi müracaatlarında bankaya teminat olarak verilmek üzere boş olarak imzalanıp şirket kasasında tutulan bonolar olduğunu, davalıya bu bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarını iddia ederken, davalının ——dosyasında iş bu dava konusu bonoların davalı —— şahsi borcu nedeniyle kendisine verildiğini belirttiği, dava konusu bonoların nakden düzenlendiği, davalı tarafından düzenleme nedeninin talil edilmediği, ispat yükünün davacılar da olduğu, dava konusu bonoların miktarı itibariyle HMK’nun 201 maddesinde düzenlenen senede karşı senetle ispat kuralı gereğince davacıların bonoların teminat amaçlı verildiği iddiasının senetle ispat etmesi gerektiği, 6102 Sayılı TTK’nun 778/2. Fıkra ve 680. Maddeleri gereği açığa bono düzenlenmesi mümkün olup, dava konusu bonoların anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddiasını da yazılı delille ispatlaması gerektiği ancak davacıların iddialarını yazılı belge ile kanıtlayamadığı, delilleri arasında yemin deliline dayanan davacıların yemin delilini de kullanmadıkları belirlenmekle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
HARÇLAR
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 23.426,63 TL ve yargılama evresinde tamamlama harcı olarak yatırılan 21.342,03 TL olmak üzere toplam 44.768,66‬ TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 44.687,96‬ TL ‘nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacılara yada ahzu kabza vekiline iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
4-Dava değeri olan 2.621.500,00 TL üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için belirlenen ve takdir olunan 111.012,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/06/2022