Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2022/99 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/231 Esas
KARAR NO: 2022/99
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında mevcut olan ticari ilişkiden kaynaklı olarak ——- bedelli faturalar bulunduğunu, borçlu taraftan alacağın tahsil edilememesi sonucunda bu faturalara dayalı——– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalı tarafın borçlu olmadığına yönelik iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın kaldırılmasını, kötü niyetli olarak itiraz yapılması nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —– dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —-asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan —yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu ——- yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının davalıdan kendi ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi olan — tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, bu alacağın davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalardan ve davalının kısmi ödemelerinin mahsubu sonucu kalan bakiye alacak olduğu, takibe konu faturaların teslim alan kısmında isim-imza olmadığı, fatura muhteviyatındaki ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin ispata yarar başkaca belge bulunmadığı, yine davacının ticari defterlerinde taraflar arası ticari ilişkiyi gösterir ekstre üzerinde yapılan incelemede de; —-tutarlı fatura dışında tüm faturanın aylık tutarlarının — yasal bildirim sınırı altında kaldığı, dosyada davalının —–mevcut olsa bile —- tutarlı faturanın davalı tarafından bildiriminin yapıldığı, haliyle tesliminde ihtilaf olamayacağı tespit edilse bile davalının teslimi ispatlanabilecek fatura bedelinden fazla ödemesi olduğundan, ——yazılacak müzekkere ile de faturaların davalı yana teslimi ispatlanamayacağından ve dosyada somut ispata yarar başkaca belge bulunmadığından, faturaların ve muhteviyatlarındaki ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediğinin tarafınca tespit edilemediği, takibe konu bakiyeyi oluşturan faturaların davacı tarafından davalı yana haklı yere düzenlendiğinin ve fatura muhteviyatındaki ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın faturaya dayalı takip sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemli olduğu, mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacının ticari defterlerini incelemeye sunduğu, incelemeye sunulan—- davacı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu —– ticari defterlerinin ise 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu ve sahibi lehine delil kudretine haiz olmadığı, davalı tarafın ise incelemeye katılmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, incelenen davacı defterlerinde davacının davalıdan takip tarihi olan —– alacaklı olduğunun okunduğu ancak takibe konu faturaların teslim alan kısmında isim-imza olmadığı, fatura muhteviyatındaki ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin ispata yarar başkaca belgenin de dosyaya sunulmadığı, takibe konu faturaların bir fatura haricinde —-sınırının altında kalması sebebiyle alacağın isbatlanamadığı, yine davacının ticari defterlerinde taraflar arası ticari ilişkiyi gösterir ekstre üzerinde bilirkişi tarafından yapılan incelemede de; —- tutarlı fatura dışında tüm faturanın aylık tutarlarının— yasal bildirim sınırı altında kaldığı, dosyada davalının —- mevcut olsa bile—– tutarlı faturanın davalı tarafından bildiriminin yapıldığı dolayısıyla bu faturaya konu mal ve hizmetin tesliminde ihtilaf olamayacağı değerlendirilse bile davalının teslimi ispatlanabilecek fatura bedelinden daha fazla ödemesi olduğu davacı ticari defterlerinden anlaşıldığı , ——-yazılacak müzekkere ile de faturaların davalı yana teslimi ispatlanamayacağı kaldı ki bunların dışında dosyada ispata yarar başkaca belge de bulunmadığı ve davacının alacağını dosya kapsamında isbat edemediği mahkememizce anlaşılmış —– tarihli bilirkişi raporu gerekçeli , bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 96,93-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 16,23-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 10/02/2022