Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2022/31 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2022/31

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —- akdedildiğini, poliçe ile müvekkilin yaptığı ihracatlara ilişkin bedellerin teminat altına alındığı, müvekkili ———-bedelinin vade tarihinde tahsil edilememesi üzerine poliçe uyarınca tazmini talep olunan zarar tutarı ve sevkiyat ayrıntılarının davalıya bildirildiğini, davalı tarafından poliçenin 15. Maddesine atıf yapılarak talebin reddedildiğini, müvekkili tarafından zararı ispatlayan yeterli delil ile birlikte tazmin talebinin davalıya gönderildiğini belirterek; — tazminat alacağının fiili ödeme tarihindeki —- karşılığının 06/03/2018 tarihinden itibaren bankaların —- uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranına göre hesaplanacak faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, alıcının malda ayıp, itiraz, takas-mahsup veya herhangi bir sebeple borcun olmadığı veya talep edilenden daha az olduğu gibi iddialarda bulunması durumunda, bizzat sigortalının uyuşmazlı çözmeye yetkili yargı merciine başvurarak, bu merciden “alıcının haksız olduğuna ve satım sözleşmesinden kaynaklanan talep edilen bedeli ödemesine” hükmeden icra edilebilir bir karar alması gerektiğini, davacı sigortalı ile alıcı arasında husumet bulunduğunun —- olduğunu, ancak poliçe hükmü kapsamında —mahkeme kararı getirilmediğini, —tarihi olduğunu, alıcının bu bedeli ödememişken sigortalının———gerçekleştirdiğini, temerrüt halindeki alıcıya sevkiyat yapılmasının TTK’nun 1448. Maddesinin ihlali anlamına geldiğini, alıcı limitinin—— fakat —- —– adının geçtiğini,—- edilmeyen bir alıcıya —— yapıldığını,—– sonrası gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinin gerektiğini, davacının beyanına göre — gerçekleştiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kısa vadeli —— poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,—— arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, kısa ———- kapsamındaki zararın davalıdan tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı ile davalı banka —– imzalandığı, davacı tarafça ———-edilen —– bedelinin ödenmemesi nedeniyle tazminat talebinde bulunulduğu, davalı tarafça söz konusu sevkiyat bedelinin neden ödenmediği hususunda —–dava dışı —- istenildiği, verilen cevap ile teslimatta gecikme ve sözleşmeye dayalı —- nedeniyle davacı ile dava ——— arasında husumet olduğunun belirtildiği, taraflar arasından düzenlenen poliçenin 2/m maddesinde; “alıcının, sigortalının kusurundan—– kaynaklandığını iddia ettiği gerekçelerle sevk edilen malları kabul etmemesi veya edememesi ve/veya teslim aldığı —- veya sözleşme bedelini ödememesi ve/veya yaptığı ödemeleri, mahsupları ve karşı tazmin talepleri ve/veya başkaca bir nedenle satış sözleşmesindeki yükümlülüklerinin ortadan kalktığını iddia etmesi hallerinde ortaya çıkan zararlardan—– olmayacaktır. Alıcının, teslim alınan malların kalitesi ve miktarı ile ilgili şikayetleri nedeniyle malların bedelini ödememesi de bu bent kapsamında değerlendirilir. Ancak, Sigortalının uğradığını iddia ettiği zarar miktarı ile ilgili olarak alıcının—–yetkili bir mahkemeden alıcı aleyhine kesinleşmiş bir mahkeme kararını —— ibraz etmesi halinde mahkeme kararı ile belirlenen zarar işbu Poliçe kapsamında addedilecektir.” düzenlemesinin bulunduğu, buna göre davacının alacağı hakkında hakem kararı veya mahkeme kararını davalıya ibraz etmesi gerektiği—— —-. Sayılı İlamı) ancak davacı tarafça dava konusu istem hakkında alınmış bir hakem kararı veya mahkeme kararının davalı bankaya ibraz edilmediği, bu hali ile davalı bankanın ödeme yükümülüğünün bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Davacı taraf harçtan muaf olduğundan karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —–13/4. Maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş —-6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.