Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2022/180 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/21 Esas
KARAR NO: 2022/180
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı— müvekkili şirket nezdinde —- sigortalı olduğunu, sigortalıya ——— araç ile davalı şirketin sorumluluğu altında taşındığını, emtiaların alıcıya ulaşmasını müteakip yapılan boşaltma işlemleri esnasında ürünlerin hasarlandığının tespit edildiğini ve —– tarihinde tutanak tanzim edildiğini, ayrıca şoförün, hasarın taşıma esnasında meydana geldiğine dair yazılı beyanda bulunduğunu, söz konusu emtialarda meydana gelen hasara istinaden —– sayılı ekspertiz raporu tanzim edildiğini, rapora göre , davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma esnasında hasarlanan emtialarda —– zarar tespit edildiğini, hasar ile ilgili gerekli incelemelerin yapıldığını, poliçe kapsamında dava dışı sigortalı —- hasar bedeli ödemesi yapıldığını,—- —— denilerek taşıma işini yapan davalı şirketin emtiada meydana gelen hasar nedeniyle sorumlu olduğunun açıkça ortaya konduğunu, ayrıca —- “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi işpat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” denildiğini, gerçekleşen zarardan dolayı dava dışı sigortalı —– bedeli ödemesi yapıldığını ve sigortalı şirket tarafından -dilekçe ekindeki ibranamede de görüleceği üzere – sorumlulara karşı rücu hakları kayıtsız ve şartsız olarak müvekkili davacı şirkete devredildiğini, böylece sigortalıya ödenen hasar bedeli üzerindeki icra takibi ve dava açma hakkı da halefiyet ilkesi gereği müvekkili şirkete geçtiğini, emtialarda meydana gelen hasara istinaden sigortalıya ödenen bu bedelin rücuen tahsil edilmesi amacıyla davalıya rücu ihtarnamesi gönderilmişse de ihtarnameye olumsuz cevap verildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine —– sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borca ferilerine ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini, yetkili —-dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı tarafından yine itiraz edildiğini, bütün bu hususların yanı sıra davalının, dava dışı sigortalı —- tarafından gönderilen —- tarihli rücu ihtarnamesine cevaben gönderdiği ve davalı tarafın kaşe ve imzasını içerir yazıda, —- hükümlerince sorumlu olduklarını kabul ettiklerini, davalı-borçlunun takip dosyasına yapmış olduğu tüm itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle, davalı-borçlunun ——sayılı takip dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, takibin devamına, borçluların takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen değişen oranlardaki reeskont avans faizi ile ödemelerine ve davalıların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin dava konusu taşımada üst taşıyıcı olduğunu, dava konusu eşyayı —- araçla fiilen taşıyan firmanın dosyadaki taşıma evrakları ve eksper raporlarından da görüleceği üzere —–olduğunu, davanın söz konusu şirkete ihbar edilmesini talep ettiği, dava dosyasında mübrez mal faturasına göre malın ücretinin peşin ödeneceğinin görüldüğünü, bu durumda davacının sigortalısı —-mal bedelini malın alıcısı —- tam olarak ödenmiş olmasının muhtemel olduğunu, davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetine sahip olabilmesi için malın satıcı-sigortalı olan firma —- mal bedelini eksik aldığını ispat etmesi gerektiğini, aksi takdirde davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını ve davanın reddi gerekeceğini,—-ambalajından kaynaklanan hasarlarda taşıyıcıya kusur yüklenemeyeceğini, malın tesliminden sonra yerinde yapılan eksper incelemesi neticesinde düzenlenen —sayfasındaki tespitlere göre malın ambalajının —- göre korunaklı yapılmadığı ve malın hasarlanmasına sebebiyet verdiğinin tespit edildiği, —- gereği yükleme ve istiflemenin kanunen göndericiye yüklenmiş görevler olduğunu, hatalı yükleme ve hatalı istiflemeden ötürü taşıyıcı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğini, eksper raporunun —– tespitlere ve bu tespitlerin atıf yapıldığı rapora ait renkli fotoğraflara göre kaynaklamanın yetersiz ve cilalı alan üzerine kaynaklama yapılmasının yeterli sağlamlılık sağlayamadığı, yapılan yüklemenin, sağlanan yük emniyeti ve yapılan istiflemenin ——taşımaya elverişsiz olarak tespit edildiğini, malın kitle kuvvetini karşılayamadığını, bu sebeple taşıyıcının sorumluluğu bulunmadığını,—-özel şarta göre taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, —- Yükün ambalajlanması ile araç içine istifi gönderen tarafından yapılmış olup, bu nedenlerden doğacak hasarlardan taşıyıcı sorumlu değildir” kaydına göre taşıyıcının müterafik kusuruna dahi gidilemeyeceğini, zira yükleme ve ambalajı göndericinin yaptığını, hasarın da yükleme ve ambalaj hatasından doğduğunu, bir an için taşıyıcının hasarda müterafik kusurlu olduğu düşünülürse, bu seferde —– göre baskın kusurun göndericide bırakılması gerektiğini, iddia edilen hasarın oluştuğu ve kesinlikle ikrar kabul edilmemekle kaydıyla bir an için müvekkilinin hasar sebebiyle sorumlu olduğu düşünülse dahi hasarda taşıyıcıya rücu meblağının —— göre hesaplanmadığını, dava değerine itiraz ettiklerini, eksper raporuna göre maldaki hasarın boyutunun dava dilekçesinde belirtildiği kadar yüksek olmadığını, faiz oranının emredici hükme göre — olarak belirlenmesi gerektiğini, —- talep edilecek faiz oranının yıllık —- geçmeyecek şekilde olması gerektiğinin düzenlendiğini, davacının dava dilekçesinde avans faizi talep etmesinin ——– aykırı olduğunu, dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmolunamayacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —–dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı—– tarihinde , davalı —- tarihinde tebliğ edildiği, davalılar tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ile dava dışı —- arasındaki —- sözleşmesi kapsamında sigortalı emtianım davalı tarafın sorumluluğu altında — esnasında zarar görüp görmediği; dava dosyasında yer alan—– raporda da detaylı olarak belirtildiğine göre meydana gelen hasarların tümünün taşıma esnasında meydana geldiğinin tespit edildiği, dava dosyasında bu konuda yer alan iddialarda —- değiştiği ve güzergahin değişmesinden kaynaklanan yol bozukluklarının sebep olduğu iddiaları bulunduğu, şoförün rapor hazırlayan kurumlara vermiş olduğu bilgiye göre aracın normal boyutlardan farklı olduğu ve bu yüzden—— sınır kapısından giriş yaptığını bu nedenle de hasarın meydana geldiğini, sözleşme ve ekleri incelendiğinde bir güzergah tanımının yapılmadığı, bunun yanında şoförün vermiş olduğu ifadeden anlaşıldığı üzere aracın boyutlarının diğer —– geçişinin mümkün olmadığı, bu yüzden kullanılan —-seçildiği yönünde olduğu, ekspertiz raporları ve dosyaya sunulan deliler incelendiğinde hasarın meydana gelmesinde ana etkenin, taşımanın gerçekleştiği güzergah olmayıp yüklemenin doğru yapılmaması olduğunun tespit edildiğini, —— ve çevirisi verilen —şirketinin eksper raporunda —–hasar tespit edildiği belirtilirken sonradan hasarlı malzemelerin faturalar ile ilk faturanın karşılaştırılması neticesinde hasarın bu kadar olmadığı, ilk faturada ve ikinci faturada yer alan aynı ürün miktarının —- olduğunun belirtildiği, yapılan değerlendirmede ilk ürünlerin faturaları ile sonradan hasar olduğu iddia edilen ürünlerin faturalarının karşılaştırıldiği ve her iki raporda belirtilen sonuçların elde edildiği, hasarlandığı iddia edilen ürünlerin fatura karşılaştırılmasında;
—–
—-

—-
—–

—-


Sonuçlarının elde edildiği, bu nedenle hasara uğrayan miktarın —şirketinin eksper raporunda da belirtildiği gibi —- olduğunun tespit edildiği, zarardan davalının sorumlu olup olmadığı hususunda; ilk olarak taşınan ekipmanların tespit edildiği veya sabitlendiği kaynakların boyalı kısımlardan yapılmış olduğu, kaynakların boyalı kısımdan yapılmasının doğru olmaması nedeniyle de yükleme ve istilemede bir hatanın veya ihmalin olduğu, yükleme ve istifleme sorumluluğunun ise —- sözleşmesi gereği satıcı/üretici ye ait olduğunun tespit edildiği, bunun yanı sıra —-taşınmasında —- mevcut olduğu durumlarda, satıcı tarafından yazılı olarak bir —— yapılmadığında, yükün ve yolun durumuna göre—- tespitinin taşıyıcıda olduğu, —– olayda ise — ile belirlenmediğinin tespit edildiği, kullanılan —- taşınan emtianın yükleme şekli ile aracın normal boyutlarını aşması nedeniyle ——- kapısının kullanıldığı, bu zorunlu —-tespitinde de taşıyıcı firmanın bir dahlinin olmadığının tespit edildiği, bu nedenle, davalının zarardan sorumlu olmadığı, İcra takibinde talep edilen tutam fer’ileri ile birlikte yerinde olup olmadığı; zarardan davalının sorumlu olmadığı tespitinden hareketle icra takibinde talep edilen tutar ve fer’ilerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, İtirazın yerinde olup olmadığı hususunda, davalının itirazın yerinde olduğu kanaatine varıldığı, her türlü hukuki mütalaa ve takdir hakkı tamamı ile mahkemeye ait olmak üzere; heyetlerince yapılan inceleme ve tespitler sonrasında, dava konusu olayda meydana gelen hasarların emtianın nakliyesi sırasında olduğu, hasar oluşma nedeninin ise emtianının yükleme ve istiflemesinin —- uygun olarak yapılmamasından kaynaklandığı, yükleme ve istiflemede sorumluluğun davalı taşıyıcıda değil, satıcı firmada olduğu, hasar miktarının—- olduğu itirazın yerinde olması ile icra takibinde talep edilen tutar ve ferilerinin yerinde olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İLK KARAR;
Mahkememizce —- sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI;
—-karar sayılı ilamında; ” 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hasarın gönderenin sorumluluğunda kalan yükleme ve istiflemenin gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığı, bu
nedenle davalı taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. —– maddesinde taşımacının, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğu, yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması halinde taşımacının sorumlu tutulamayacağı düzenlenmiştir. Ancak,—— uygulamalarına göre, yüklemenin taşıyıcıya ait olmadığı ve hasarın yükleme hatasından kaynaklandığı hallerde de davalı taşıyıcının işletme güvenliğine aykırı yükleme ve sabitleme yapılıp yapılmadığına nezaret görevi bulunması nedeniyle tali de olsa bir müterafik kusurundan söz etmek mümkündür. Bu itibarla mahkemece, davalı taşıyıcının özellikle aracına gabarisi yüksek eşya yüklenmesine karşı çıkmaması ve bunun sonucu olarak —- kaçınmak amacıyla —- bozuk yoldan ———geçmesi ve bozuk yol koşullarının da etkisi sebebiyle malların hasarlanmasında nezaret yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle hasarın meydana gelmesindeki müterafik kusur oranının belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yazılı gerekçeyle davanın reddi yönünde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve dosya yukarıdaki esasına kaydedilerek bozma ilamı doğrultusunda davalı taşıyıcının malların hasarlanmasında nezaret yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle hasarın meydana gelmesindeki müterafik kusur oranının belirlenmesi için dosya daha önce dosyada rapor sunmuş bulunan heyete ek rapor için tevdii edilmiştir. Aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; bir malzemenin taşıyıcılık kapasitesinin olup olmadığı hakkında, şayet varsa mukavemeti hakkında yorum yapılabilmesi için malzemenin cinsinin ve muhteviyatının bilinmesi gerektiği, bir kaynağın mukavemetinden bahsedebilmek içinse kaynak yapılacak —— emniyetleri gibi birçok unsurun bilinmesi gerektiği, malzemenin taşıyıcı özellik kazanabilmesi için kendi karakteristiğine ve yük miktarına, yükün hangi koşullarda taşınacağına göre projelendirmesinin ve hesaplamalarının yapılması gerektiği, mevcut durumda malzemeye ve kaynağa ait teknik bilgilerin dosya ve eklerinde bulunmadığı, ancak malzeme ve kaynağa ait teknik bilgilerin dosya ve eklerinde bulunsaydı dahi iyi bir yapışma mukavemetinden bahsedebilmek için en önemli unsurlardan birinin kaynaklama öncesi —— olduğu, kaynak yapılacak —— gerektiği,—— olmasının doğru bir uygulama olmadığı ve bu şekilde yapılmış bir uygulamanın kaynağın mukavemetini düşüreceği, kaynaklama işleminin hatalı bir şekilde uygulanmış olmasının , güzergahtan ve dolayısıyla yolun bozukluğundan bağımsız bir durum olduğu sonucuna ulaşılabileceği, güzergahın taşınan yükü yanal ve dikey kuvvetlere maruz bırakmayacak şekilde dahi ve ihtimalen kaynaklar yerinden ayrılmamış ve bu olay yaşanmamış olsaydı dahi, bu ihtimaller silsilesi kaynaklamanın uygun şekilde yapılmadığı gerçeğini değiştiren bir durum olmayacağı, ulaşılan bu sonuçla meydana gelen hasarın gabari dışı yüklemeden değil, gönderenin sorumluluğunda olan, gönderilen metal eşyanın araç üzerinde kaynakla sabitlemesinin yetersizliği sonucu meydana geldiği görüşüne ulaşıldığı, yükleme ve sabitleme için kaynak ameliyesinin sigortalı gönderen tarafından yapıldığı, taşıyıcının adamı konumundaki sürücünün bu kaynağın kalitesini ve onun mukavemet gücünü kontrol edebilme ve denetleyebilme imkanı olamayacağı açık olduğundan, sabitlemenin de sorumluluğunun dava dışı sigortalıda olduğu, —— bozma ilamında yüke nezaret kuralının ihlali nedeniyle tali de olsa taşıyıcıya müterafik kusur addedilmesi gerektiği yönündeki kararı nedeniyle, taşıma sırasında sabitleme eksikliğinden meydana geldiği subuta eren hasar nedeniyle taşıyıcıya, nezaret etse de anlayamayacağı bu eksiklikten dolayı en fazla %10 oranında müterafik kusur yüklenebileceği, somut olayda davacının rücu talebini dayandırdığı tazminat ödemesine ilişkin hasarın ——–karayolu taşıma işi sonucunda ortaya çıktığından, alıcının, gönderenin veya onlardan birinin sigortacısının taşıyıcıya rücu edilebileceği tazminat alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tayininde CMR Konvansiyonunun gözetilmesi gerekeceği, bu bağlamda CMR Konvansiyonu uygulaması bakımından taşıyıcının, çalıştırdığı kişilerinin veya taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yakut çalışanlarının hata ve ihmallerinden dolayı sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olduğu, ayrıca taşıyıcının Konvansiyonda öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıdığı eşyayı varma yerinde ——alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiği gibi ” yükün güzergah üzerinde yaptığı aktarmalar dahil olmak üzere ” taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesul olduğu, (CMR md.17/1) bu sorumluluğun gereği olarak CMR Konvansiyonu’nun 34.üncü ve takip eden maddelerindeki düzenlemelere göre taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu gibi, taşımacılardan biri veya birkaçı aleyhine aynı zamanda dava açılmasının da mümkün olduğu (CMR md.36/son paragraf), taşıyıcının sorumluluğu yönünden, ”——–taşıma sürecinde ortaya çıktığı sübuta eren kayıp ya da hasar” eğer ki istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşıyıcının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise ya da eğer kayıp veya hasar, hasara uğrayan malların yüke ve güzergaha uygun bir şekilde ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olmasının, ”yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler” tarafından alınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması yüzünden yahut da kırılma suretiyle kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliğinin doğal sonucu olan —–özel risklerden doğmuş ise, taşımacının zarardan sorumlu tutulamayacağı —– sorumsuzluğu tespitte ölçünün ise ——- özen olduğu, dava konusu olayda tartışılan yükün komple kamyon hamulesi olarak taşınmakta olduğu, nitekim depoya sunulu olan belgelerden emtianın taşındığı, sadece sigortalıya ait emtianın taşındığının tespit edildiği, emtianın taşıyıcı araç üzerindeki kaynak ameliyesi ile sabitlemesinin dava dışı sigortalının sorumluluğunda olacağının açık olduğu, yapılan teknik değerlendirmede belirtildiği gibi emtiada meydana gelen zararın, gabari dışı yüklemeden değil, gönderenin sorumluluğunda alan, gönderilen metal eşyanın araç üzerine kaynakla sabitlemesinin yetersizliği ve kaynak yerlerinden kırılan metal parçalarının araç içerisindeki diğer eşyaya zarar vermesi nedeniyle meydana gelmiş olabileceği görüşüne ulaşıldığı, bu durumda ağır kusur söz konusu olmadan, yüklemeye nezaret kuralını ihlal eden hem akdi hem de fiili taşıyıcının müştereken ve müteselsilen meydana gelen zararı, CMR Konvansiyonunun 23.maddesinin 3.paragrafı gereği, belirlenecek üst sorumluluk sınırı içinde ve belirlenen müterafik kusur oranında tazmin etmesi gerekeceği, ancak davacının husumetini akdi taşıyıcı konumunda olan davalı firmaya yönelttiği için davalı firmanın bu tazmini üstlenmesi gerekeceği, taşınan malın kısmen veya tamamen nakliye sürecinde hasar gördüğünden kesinlik kazanması ve taşıyıcının da kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerden istifade edemeyeceği ve nakliye sürecinde meydana gelen zarardan dolayı alıcıya ya da göndericiye yahut da akdi veya kendisine taşıma işini devreden üst taşıyıcıya veya onlardan birinin sigortacısına karşı sorumlu tutulabileceği durumlarda; CMR Konvansiyonunun 23/1.maddesinde taşıyıcı yükün——- dolayı——- faiziyle birlikte tazminat ödemekle sorumlu tutulmuş ve aynı zamanda maddenin ——tazminat miktarının; hasar dolayısıyla ”eksilen ya da zayi olan” malın brüt ağırlığının kilogramı başına —– aşamayacağı, —- de üst sınırın belirlenmesinde kullanılacak olan —— taraflar aksini sözleşme ile kararlaştırmamış ise Mahkemenin karar verdiği tarihteki ——- olması icap ettiğinin hükme bağlandığı, nakliye sürecinde vuku bulan hasar/zarar/kayıp için taşıyıcının hak sahibine ödeyeceği tazminat miktarının ise CMR md,25/2-a ve b’ye göre ”CMR md.23/3.’de ön görülen mesuliyet sınırını aşmaması kaydıyla”, CMR md.23/1-3 ve 4’e göre belirlenen değerin hasar/kayıp nedeniyle azalmış kısmına göre belirleneceği ve bunun için de önce eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız/noksansız değerinin bulunup bu değere hasar/noksan için ödenen navlun ücreti, varsa ——– vergileri ve taşıma ile ilgili diğer giderlerin ilave edileceği, taşıyıcının hak sahibine bunlar dışında başka bir tazminat ödemeyeceğinin belirtildiği, dava konusu olayda önceki raporda yapılan tespitte ve ekspertiz raporunda hasarlı olanlar için yeniden yapılan gönderimde, ilk faturada yer almayan bir kısım ürünün de gönderildiği ve bunun kabul edilmeyeceği, hesaplanan emtia zararında düşülmesi gerektiğinin belirtildiği, davacı vekilinin bu konuya itiraz ederek, faturadaki bu durumun dava dışı sigortalının—– kaynaklandığını, ——- o yüzden farklı olduğunu ileri sürdüğünü, ——- böyle bir şeyin vuku bulmasının mümkün olmadığı gibi ilk giden emtiada kod bir yana bu açıklamalar altında ve bu tutarlarda eşyanın olmadığı, bu nedenle davacı vekilinin bu konudaki itirazının yerinde olmadığı, bu sonuçla hasarlı olan ürünlerin ikamesi için gönderilen emtianın CMR belgesinde —— bilgisi olsa da verilen—-kabul edilebilir ikame ürünleri için brüt ağırlık ——olarak verildiği, bu durumda sorumluluk sınırının belirlenmesinde, ekspertiz raporunun ve davacı vekilinin görüşlerinin aksine, CMR Konvansiyonu 23.madde gereği hasar gören parçaların brüt ağırlığı olan —— esas alınacağı, sunulan faturadaki hasarlı olduğu için değiştiği kabul edilebilecek kalemlere ait ürün ve tutar bilgisinin aşağıdaki tabloda gösterildiği;
—-
—-

TOPLAM

Hasarlı ürünler için — üzerinden yapılan ekspertiz raporunda sovtaj değeri için —– —- edildiğinin belirtildiği, oysa, emtia üzerinde ekspertiz yapan ve dosya tercümesi sunulan —- ifadesi bulunduğu, buna göre de —- yerinde malzemeyi gören surveyin raporundaki değer takdirinin daha anlamlı olacağının açık olduğu, hasarlı emtia için ——– ettiğinin tespit edildiği, bu sovtaj tenzilinin düşülmesi sonucunda hasarlanan etmiaya ilşikin olarak net zararın —olarak hesap edileceği, —paragraf gereği, taşıyıcının belgelenen diğer giderleri de tazmin etmek zorunda olduğundan, ekspertiz raporunda da kabul gören ve faturası ibraz edilen yeniden gönderme navlununda hasarlı olan ürünlere ait navlun bedeli— olarak hesap edilebileceği, fatura tarihinde geçerli olan—- çevrildiğinde —- buna ait bir poliçe veya prim tahsilat makbuzu sunulmadığı gibi bu hususta —- açıkça belgelenen giderler ifadesi geçtiğinden gider olarak belirtilen bu kalemin dikkate alınmadığı, poliçede tüm hasar üzerinden — oranında tenzili muafiyet uygulanacağının şartlar arasında yer aldığından— tenzili sonrası gerçek zarar tutarının —- olarak hesap edilebileceği, bu hesaplamalara ait tablonun:—-
—-
Bu tutarın davacı sigorta şirketinin ödeme tarihi olan —tarihinde geçerli olan — olduğundan, —- olarak hesap edilebileceği, heyetlerince yapılan değerlendirme sonucunda, davalı taşıyıcıya, meydana gelen gerçek zarar için yüke nezaret etme kuralını ihlali nedeniyle %10 oranında müterafik kusur atfedilebileceği şeklinde ulaşılan ortak görüşü sonrasında, davalının sorumlu olabileceği tutarın —-olacağının hesap edildiği, —- göre davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı, hasarlı olan ve değişen ürünlerin brüt ağırlığı ile hesap edilebileceği, — sorumluluk üst sınırının belirlenmesinde kullanılacak olan — kurunun, taraflar aksini sözleşme ile kararlaştırmamış ise mahkemenin karar verdiği tarihteki — olması gerektiğinin hükme bağlandığını, fikir vermesi açısından raporun hazırlandığı tarihte geçerli olan — olduğundan, —- hesap edileceği, meydana gelen hasar sonrası hesaplanan tazminat tutarının ise, bu sınırın altında olduğundan davacının ödediği tazminatın rücuen davalıdan talep edebileceği, gerçek zarardan belirlenen müterafik kusur oranına isabet eden tutar — dikkate alınacağı, davacının — başlatılan takibe davalı tarafından vaki itirazın —- kısmının iptalini talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davaya konu olayda meydana gelen hasar nedeninin, gabari dışı yüklemeden bağımsız olarak, dava dışı sigortalının sorumluluğunda olan kaynak ameliyesinin hatalı uygulaması olduğu, davalı taşıyıcının adamı konumunda olan sürücünün, gönderenin sorumluluğunda olan kaynak ameliyesi işleminin doğru yapılıp yapılmadığı, mukavemetinin yol şartlarına uygun olup olmadığını denetleyebilecek bilgi ve donamına sahip olmadığından yüke nezareti sırasında bu kusuru ayırt edemeyecek olsa da —- ilamında belirtildiği şekilde davalı taşıyıcıya yüke nezaret kuralını ihlali nedeniyle %10 oranında kusur atfedilebileceği, yukarıda yapılan hesaplama ve belirlenen müterafik kusur oranı sonucunda, davalı akdi taşıyıcı — meydana gelen zarardan sorumluluğunun—olabileceği, davacının —başlattığı takibe davalı tarafından yapılan vaki itirazın —kısmının iptalini talep edebileceği, — gereğince, davacının alacağı olan —– kısmına takip tarihinden itibaren avans faizi oranında faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın karayolu taşıması sebebiyle meydana gelen hasardan kaynaklı hasarın davacı tarafından sigortalısına ödenmekle rücu talepli itirazın iptali istemli olduğu, davaya konu hasarın meydana gelmesinde davalının taşıyıcı olarak sorumlu olduğu iddia edilerek başlatılan takibin davalının itirazı neticesinde durduğu, mahkememizce yapılan ilk yargılamada davalının meydana gelen hasarda kusurunun bulunmaması sebebiyle davanın reddedildiği, verilen kararın ——- sayılı ilamı ile davalının müterafık kusurunun oran olarak tesbiti ve sonucuna göre karar verilmesi için bozulduğu, mahkememizce bozmaya uyulduğu ve dosyanın önceki bilirkişi heyetine bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılması , davalının meydana gelen hasardan sorumluluk oranının belirlenmesi ve varsa sorumlu olduğu bedelin tesbiti için ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, sunulan —- tarihli ek raporda bilirkişi heyetinin meydana gelen hasarda davalının %10 oranında müterafık kusurunun bulunduğu ve toplam —– asıl alacak yönünden davalının sorumlu olduğunun rapor edildiği anlaşılmakla mahkememizce de gerekçeli , bilimsel ve denetime uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve davanın bu bedel üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olmayıp yargılama neticesinde sarahiyet kesbettiğinden icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—– sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak miktarı yapılan yargılama sonucunda sarahiyet kesbedip likit olmamakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen 2.245,36 TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 153,38-TL nisbi karar harcının 879,80-TL’lik bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, arta kalan 726,42‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.245,36-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.976,94-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 879,80-TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı ve 3,80 TL vekalet harcı toplamı 908,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 5.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 484,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 5.584,50-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 172,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 5.412,35 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından sarf edilen 50,00 TL’nin kabul ve red oranı gözetilerek 48,46-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 1,54 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/03/2022