Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2022/167 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/209 Esas
KARAR NO : 2022/167

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin navlun alacağının ——
ile başlatılan takibe davalı borçlunun vaki itirazı ile durduğunu, arabuluculuk son tutanağına göre anlaşmazlığın çözülemediğini, takip konusu alacağın konusunun, —– üstlendiği göndericisi davalı————— navlun bedeli ile taşımasının üstlenildiğini, Davalı şirket tarafından gönderile—–araca yanlış yüklenmesi nedeniyle varış noktasında alıcısı dava dışı ——— tarfaıdna
teslim alınmadığını, taşınan yükün ——– davalı şirket —– olan ——– götürüldüğünü, bu taşımalar sonucunda müvekkili şirket tarafından düzenlenen her biri 2.714,00 TL olan
toplam iki adet faturanın yasal süresi geçtikten sonra itiraz edilmeyerek, davalı şirket tarafından 10 gün sonra
iade faturası düzenlendiğini, kesilen faturaların kabul edilmeyerek, —– ile ihtarname eşliğinde davalı
şirkete iade edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı ile durduğunu,
haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamını ve %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına
hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ———— faaliyetleri ile iştigal ettiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete ait ürünlerin müvekkili şirket tarafından belirtilen adreslere
taşınması hizmetini verdiğini, davacının, müvekkili şirket ile arasındaki bu ticari ilişki gereği, ürünlerin tam ve
sağlam—– ulaştırılması ve teslim borcu bulunduğunu, davacının, müvekkili şirkete ait ———bulunan—- dava dışı —-unvanlı şirketin—–deposuna teslim edilmek üzere ürünleri tam ve sağlam olarak teslim aldığını, ancak taşıma
şartlarına aykırı şekilde hareket ederek ve gerekli önlemleri almayarak kendi kusurlu davranışı sonucunda
taşınan ürünlerin zarar görmesine neden olduğunu, ürünlerin teslim edileceği dava dışı şirket tarafından
hasarlı olmaları sebebiyle ürünlerin kabul edilmediğini ve müvekkili şirkete ait depoya iade edilmek zorunda
kalındığını, davacının teslim noktasına ulaştığında, dava dışı ——- ——
edilerek ürünlerin—– açık olduğu şeklinde tespitte bulunulduğunu ve ürünlerin dava dışı—- teslim alınmadığını, davacının ürünün yüklenmesinden teslim edilmesine kadar
olan süreçte ürünlerde meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, davacının ürünlerin taşınması sırasında
gerekli özeni göstermeyerek ürünlerin hasara uğramasına sebebiyet verdiğini dilekçe ekinde sunulan fotoğraflarda açıkça göründüğünü, davacı tarafından, ——– araca yanlış yüklenmesi sebebiyle——- açık olduğu”nun ifade edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan dava konusu olayın da dahil
olduğu ———- dava konusu
sevkiyatta hasar meydana geldiğini, davacının iddia etmiş olduğu gibi yükleme veya üretim —— olmuş olsa idi, dava konusu sevkiyattaki ürünler ile birlikte aynı hattan çıkan tüm ürünlerin sevkiyatlarında aynı—- olacağının kaçınılmaz olacağını, yalnızca dava konusu ——- frenden kaynaklı olarak” ürünlerin yan yatması sebebiyle hasar meydana geldiğini, TTK’nun
“Taşıyıcının Sorumluluğu” başlıklı 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere kendisine teslim
edildiği andan, gönderilene teslim edileceği ana kadar kendisine bırakılan eşyanın hasar görmesinden sorumlu bulunduğunu, taşıyıcının eşyayı kararlaştırılan şartlarla bir yerden diğer bir yere taşımanın yanında,
muhafazası altındaki eşyanın her türlü tehlikeye karşı korunması için de özen göstermesinin gerektiğini, somut olayda
taşıyıcı konumunda olan davacının “eşyaya özen borcu”nu yerine getirmediğini, davacının kusurlu hareketi
neticesinde müvekkili şirketin maddi olarak zarara uğramasının yanında ticari ilişkilerinin de olumsuz yönde
etkilendiğini, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış olduğu için davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve disiplin para cezasına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taşıma ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak 5.428,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından, davalı adına iki adet e-fatura düzenlendiği, bu iki faturanın aynı ürünün taşınmasına ait olduğu, birini gidiş diğerinin
dönüş —–olduğu, davalı tarafından düzenlenen —– irsaliyenin fiili sevk tarihinin—–adresinin —————- olduğu, sevk irsaliyesinin üzerinde muhtemelen alıcı tarafından —-mal kabul yapılmayacak’ şeklinde şerh olduğu, ürünün kendisinde meydana gelen hasarla ilgili bir tutanak, ekspertiz raporu, davalı şirket kalite birimince düzenlenmiş ürünün hasarına ait bir rapor mevcut olmadığı, davalı beyanında ve taşıma irsaliyesi üzerindeki şerhe göre, miktarı belli olmaksızın—– açık olduğu, buradan anlaşılan ürünün istiflendiği ——-sarılı olduğu ve ürünleri bir arada —- üzerinde sabit tutmaya yarayan ve —- niteliğindeki ——-
adlandırılan malzemenin yırtıldığı, sunulan fotoğraflarda bu durum tespit edilemese de davacının beyanlarından da ürünün — üzerindeki, ambalaj malzemesinin zarar gördüğü, her ne kadar 6102 Sayılı TTK. Md.875`e göre taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim
edildiği tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumlu ise de; “kayıp ve/veya hasarın kendi kusurundan doğmayan” bir sebepten ya da “eşyada zaten mevcut olan noksan” veya “ayıplardan” ya da —” yahut
da 6102 Sayılı TTK Md.878 hükmü uyarınca; “eşyanın gönderen veya gönderilen
tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılmasından” (Md.878/1-c) ya da eşyanın; —-
kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliğinden” (Md. 878/1-d) veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olmasından (Md.878/1-a) yahut da nakliye sürecinde
oluşan hasarın “taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi” halinde (Md.876
hükmünden istifade edip) taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabileceği, dosya kapsamındaki belgelere göre, yüklemenin davalının adresinde ve davalının —- yapıldığı, sunulan fotoğraflara göre, davalının adamları tarafından yapılan yüklemede——
üzerinde önden arakaya doğru yüklemenin yapıldığı ve bu yükleme sırasında——-aralarında boşluk bırakıldığı, böyle bir yüklemede—– araç
üzerine istifleme ve sabitlemesinde boşluk bırakılmadan——- sonuna kadar yükleme yapılması, en sondaki —- sonra ise sabitleme için—- kullanılması gerektiği, taşınan ürünlerin —– üzerine yüklemesinin davalı şirket tarafından gerçekleştiği, davacının 878’inci madde kapsamında iddia edilen hasardan sorumlu olamayacağı, davacının taşıma hizmetini verdiği mütalaa edilmiştir.
Davaya konu taşıma; davacının —-üstlendiği——-varış noktasında—- bir kısmının açıldığı gerekçesiyle alıcısı tarafından kabul edilmeyerek gönderene geri iade edilmesi sürecindeki navlun bedelini ihtiva eden iki
adet faturanın, davalı tarafından taşınan üründe hasar olduğu gerekçesiyle
ödeme yapılmaması üzerine, davacının iki adet faturanın tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazı üzerine, itirazın iptali talebiyle ikame dildiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşıma sırasında ürüne gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun taşıyıcının sorumluluğu başlıklı 875. maddesi “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır..” hükmünü içermektedir.
6102 Sayılı TTK’nun 878. maddesi “Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, aşağıdaki hâllerden birinebağlanabiliyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur:
a) Sözleşme veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olması ————- yapılması.
b) Gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama.
c) Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması.
d) Eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma—-yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliği.
e) Taşınacak —–gönderen tarafından yetersiz etiketlenmesi…” hükmünü içermektedir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, cari hesaba dayalı olarak 5.428,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesap alacağını oluşturan 2 adet faturanın aynı ürünün taşıma işine ait olduğu, davalının taşınan ürünlerin hasara uğradığını ve alıcısı tarafından iade edildiğini, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, davacının taşıma ücretine hak kazanmadığını beyanla davanın reddini savunduğu görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu olayda iddia edilen hasarın ürünün ——-
muhtevasında değil, toplu olarak ——halinde taşınmasını ve ürünlerin —-
üzerinde istiflerinin sabitlemesini sağlayan—— malzemede olduğu, ancak hasarlı ürün miktarı ve tutarı konusunda hesap edilebilecek bir değerin dosyada mevcut olmadığı gibi, davalı tarafından hasarın kıymetlendirilmesine yönelik bir bilginin sunulmadığı, yüklemenin davalı tarafından yapıldığı sabit olmakla, davacının meydana gelen
zarardan TTK 878’nci madde hükmünce sorumlu olmadığı, davacı
taşıyıcının——-olsa yüklemeye nezaret kuralını ihlal nedeniyle müterafik kusur
atfedilecek olsa da hasarın kıymetlendirilememesi nedeniyle hesaplama yapılamadığı, davacının taşıma ücretini talep edebileceği, ayrıca alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının —- sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİ ile, asıl alacağa yıllık 13,75 oranını aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Alacak likit olmakla, kabul edilen 5.428,00 TL alacağın %20’si oranında belirlenen 1.085,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 370,79 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 92,70 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 278,09 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ABULUCULUK ÜCRETİ
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 92,70 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 160,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 35,50 TL posta ücreti toplamda 785,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi.