Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2022/606 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/203 Esas
KARAR NO : 2022/606

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ———– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– poliçesi ile sigortalı olan yerde 22.10.2018 tarihinde meydana gelen olayda davalı tarafta — poliçesi olan —- plaka sayılı iş makinesi iş yeri duvarına çarparak hasar verdiğini, meydana gelen hasar sonucu toplam 31.417,34 TL hasar oluştuğunu, ve sigortalıya ödeme yapıldığını, davalı tarafa her ne kadar ödenen tazminat ile ilgili rücu mektubu gönderilmiş ise de ödeme yapılmadığını,—-Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ödenen tazminatın tahsili için ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu—-Tutanağı ile de anlaşmaya varılamadığını belirterek davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde —- tarihli kazaya karıştığı belirtilen —–plakalı aracın, müvekkili şirkete — arasında geçerli olmak üzere —–numaralı——- Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Poliçe teminat limitinin maddi zararlarda araç başına ———, müvekkili Şirketin Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereği yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, Trafik Sigorta Poliçesi teminat kapsamı kanun ve genel şartlarla belirlendiğinden, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti, kazanç kaybı vb. gibi masrafların sigorta teminatı dışında kaldığını, Sigortalı aracın, davacı tarafından hasar tarihi olarak bildirilen 22.10.2018 tarihinde hasarın gerçekleştiği alanda çalışma yapmadığını, iddia edilen hasar ile sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, mübrez evrakların içerisinde davacının davasını ispatlayacak herhangi belge bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk da bulunmadığını, dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, Davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan karayolları motorlu araçlar —- sigortası genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, bu nedenle trafik kazası sebebi ile meydana gelen hasar bedelinin belirlenebilmesi için hasar alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasını, Sigorta şirketine usulüne uygun ve kanunda belirtilen evraklarla başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesini, hak düşürücü süre geçmiş ise davanın usulden reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, iddia edilen hasarın sigortalı araç sürücüsü tarafından meydana gelmediğinden haksız davanın reddini, icra takibine yapmış oldukları itirazın devamına, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali talebinin reddine, haksız takip ve dava nedeniyle %20’den az olmamak üzere davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası,——- mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —— işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.292,05-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 09/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 16/03/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—— sayılı dosyası görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın bir inşaat ve bir sigorta bilirkişisine tevdi edilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor aldırılmasına karar verilmiş, aldırılan 20/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; —-tarihinde araç çarpması kaynaklı hasar meydana geldiği, kazada 31.417,34TL tutarında hasar oluştuğu,— plaka sürücüsü —— kusurlu olduğu belirtildiği, ancak olay yerinde inceleme yaklaşık —– tarihli yazıda —–tarihinde—— yapılmış—- zarar verdiği belirtildiği, yazı ekindeki fotoğraflarda——- arkasında ve yaklaşık—– inşaatı yapıldığı,——iş makinesi çalıştığı, fabrikanın —– yer yer bina içine doğru yıkılmış olduğu, yıkılan bir duvar arkasında —- bulunduğu ve tek katlı yapının kolonlarının — yapılmış olduğu görüldüğü, dosya kapsamında yer alan verilerden duvarların iş makinesi marifeti ile yıkılmış olması ihtimal dahilinde olabileceği gibi net olarak, iş makinesinin çalışması esnasında kaza veya istenmeyen hareketleri ile yıkıldığını söyleyebilmek de mümkün olmadığı, ekspertiz raporundaki hasar bedelinin aşağıdaki tabloda belirtildiği, dosya kapsamında dava konusu hasara yol açan kaza ile ilgili olarak, usulüne uygun olarak, tarafların katılımı ile düzenlenmiş veya olay sırasında düzenlenerek taraflardan birisinin imzadan imtina ettiği herhangi bir tespit veya tutanak mevcut olmadığı, davacının sigortalısı — tarafından davacı —— ihbarı olarak gönderilen —-tarihinde—– fabrikanın — zarar verdiği belirtildiği, mahallinde yapılan ekspertiz incelemesi kaza tarihinden yaklaşık yaklaşık 16 gün sonra 08.11.2018 tarihinde yapıldığı, ekspertiz raporunda sunulan fotoğrafların ne zaman ve kim tarafından çekildiği belirtilmediği, söz konusu fotoğraflardan anlaşıldığı kadarıyla böyle bir hasarın meydana geldiği tespiti sonrası hasarın meydana gelmesinde sorumluluk yüklenen iş makinesi operatörünün katılımıyla bir tutanak düzenlenmesi, —imzadan imtina etmesi durumunda da bunun belirtilmesi gerektiği açık olduğu halde böyle bir tutanak dosya kapsamında mevcut olmadığı, yukarıdaki bilgiler ışığında dava konusu hasara neden olan kazaya, — olan — —sebep olup olmadığı konusunda kesin bir görüş oluşturmak mümkün olmadığı, bununla birlikte —— tarihli yazı ekindeki fotoğraflardan; binanın arka tarafında yapılan — inşaatı ile ilgili olarak dar bir alanda çalıştığı — makinasının teknik olarak fabrikanın duvarlarına hasar verme ihtimalinin muhtemel olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, fabrikaya ait hasar fotoğrafları, hasarın boyutu, dosya kapsamındaki hasar tadilatı teklifleri ile —–değerlendirme ve hesaplamalar göz önüne alındığında yukarıda belirtilen iş kalemleri ile rapor tarihindeki rayiç değerlerinin ve toplam— tutarındaki hasar bedelinin kadri maruf ve geçerli nitelikte olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, sadece davacının sigortalısının olayın meydana geldiği tarihten —- şirketine ihbar ile oluşan bir beyan mevcut olup, rücuen tazmini talep edilen hasara davalının sigortalısının neden olduğuna dair, ispat külfetini karşılayan bir belge dosya kapsamında mevcut olmadığı, bu sonuçla davacının sadece hasar ödemesi yaparak——- edemeyeceği, (TTK 1472’nci madde 1.fıkrada da belirtildiği üzere) halefiyetin aynı zamanda şartlarından olan, zararın meydana gelmesinde sorumluluğu olan kişinin varlığı şartı gereğince, davalının sigortalısının sorumluluğu ispat edilemediğinden, eksik halefiyet ile rücu hakkının oluşamayacağı, Sayın Mahkemenin bilirkişi heyetinin görüşü aksine, davacı sigorta şirketinin sigortalısının işyerinde meydana gelen hasarıa davalının sigortalısının neden olduğu yönünde bir kanaate varması durumunda, davacının, davalının sigortalısının sahibi olduğu —erçevesinde, bu poliçe ile yitirilmemiş teminat kapsamında,—– rücuen talep edebileceği, bu ödemeye fiili ödeme tarihi olan 01.02.2019 tarihinden itibaren takipte belirttiği (ilk yetkisiz icra takibi tarihi olan) 01.10.2019 tarihine kadar 1.874,741TL işlemiş faiz talep edebileceği, bu sonuçla da davacının takipteki asıl alacak ve işlemiş faiz talebi kadar takibin devamını talep edebileceği, sonuç itibariyle davacı —- dava dışı sigortalısına poliçe kapsamında yapmış olduğu tazminat ödemesine dayanak hasarın, davalının sigortalısının neden olduğuna dair dosya kapsamında ispat yükünü karşılayan bir belgenin bulunmadığı, bu sonuçla da eksik kalan halefiyet şartı nedeniyle davacının davalıdan rücu hakkının olamayacağı, davalının takibe itirazının yerinde olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, sayın mahkemenin bilirkişi heyetinin ulaştığı görüş aksine, davacının sigorta tazminatına konu hasarın davalının sigortalısının sorumluluğunda meydana geldiği yönünde bir kanaate sahip olması durumunda, davacının sigortalısına ödediği tutarın kadir maruf olduğu, takipteki asıl alacak tutarı kadar olan tazminat tutarını, davalının düzenlediği ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan rücuen talep edebileceği, takipteki işlemiş faiz tutarının yerinde olacağı, davacının vaki itirazın iptalini talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın davacının sigortalısı olan dava dış——çarpması sonucu sigortalı iş yerinin duvarlarının muhtelif yerlerinde hasarlar meydana geldiği, dosya kapsamındaki sunulu olan hasar fotoğrafları incelendiğinde dava dışı sigortalı — takriben minimum 5 metre aralıklarla ve yer yer daha fazla —- yıkılmış olduğu, davacının iddiasının davalıya —–ile sigortalı iş makinesinin çalışma yaparken bu duvarlara zarar verdiği yönünde olduğu, lakin hasar resimleri incelendiğinde iş makinesinin tek bir hamle ile duvarda bir yıkıntı oluşturabileceği kabul edilse bile duvardaki diğer yıkımların iş makinesinin boyutu ve fizik kuralları gereğince tek hamle ile olamayacağı, bu durumda bir kez duvara zarar veren iş makinesi — dikkatli ve teyakkuz halinde işini yapması gerekirken yer yer —-dava dışı sigortalının işyerinin duvarında kısmi yıkımlar yapmaya devam ettiğinin kabul edilmesi gerekeceği, oysa bu durumun eşyanın tabiatına aykırı olmakla hayatın olağan akışına da uymadığı, daha açık ifade edilmesi gerekir ise davaya konu hasarı iş makinesinin tek seferde değil ancak bir kaç seferde çarparak oluşturabileceği, dosya kapsamında hasarın ihbarı ile ilgili olarak sadece dava dışı davacının sigortalısının olayın meydana geldiği tarihten 14 gün sonra sigorta şirketine ihbarı ile oluşan bir beyanının mevcut olduğu, dolayısıyla rücuen tazmini talep edilen hasarı davalı sigorta şirketinin sigortalısının gerçekleştirdiğinin dosya kapsamında davacı yanca isbat olunamadığı, ispat külfetini karşılayan bir belgenin de dosya kapsamında mevcut olmadığı, bu sonuçla davacının sadece hasar ödemesi yaparak halefiyet hakkı elde edemeyeceği, (TTK 1472’nci madde 1.fıkrada da belirtildiği üzere) halefiyetin aynı zamanda şartlarından olan, zararın meydana gelmesinde sorumluluğu olan kişinin varlığı şartı gereğince davalının sigortalısının sorumluluğu ispat edilememekle eksik halefiyet ile rücu hakkının oluşamayacağı mahkememizce değerlendirilmiş 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış, davalının takip yapmada kötüniyeti ispat olunamamakla kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiş ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-İspatlanamayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 568,55-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 487,85‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,00-TL posta ücreti yargılama giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından— arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
7-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan—– göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.