Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2022/118 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/166 Esas
KARAR NO: 2022/118
DAVA: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2021
KARAR TARİHİ:15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı—- üyesi olduğunu, davalı —— kat mülkiyetine geçiş ve tapu tescil aşamasına gelindiğini, müvekkiline gönderilen — tarihli yazıda müvekkiline ait—- talep edildiğini, bu bedelin —– —tarihinde ——– olarak kayıt edildiğini, belirtilen tutarın müvekkili tarafından ilgili yazının kendisine ulaşmasından hemen sonra ancak belirtilen tarihten sonra ödendiğini, müvekkilinin davalıya borcu olmadığını, buna rağmen davalı tarafça cari hesapta oynamalar yapıldığını, fazla toplanan tapu harç bedellerinin iade edildiğini, yasal hiçbir dayanağı ve genel kurul kararı olmamasına rağmen fazla ve mükerrer gecikme bedelleri tahakkuk ettirildiğini, ortaklardan tahsil edilecek ödemelerin genel kurul kararı ile gerçekleşebileceğini, yönetim kurulunun resen veya keyfi olarak tasarrufta bulunmasının yasaya aykırı olduğunu, genel kurulda belirlenen yıllık %18 oranında faiz veya gecikme bedeli talep edilmeyeceğini, davalının eşitlik ilkesine aykırı hareket ettiğini, yönetim kurulu tarafından —– çıkarıldığını, alınan bir kısım tapu harç bedellerinin fazla olduğundan bahisle iade edilmesine rağmen hem gecikme bedeli hem de — gecikme bedeli tahakkuku yapıldığını, müvekkiline tahakkuk edilen— yasal mevzuata aykırı olduğunu savunarak; müvekkilinden tapu harçları gecikme bedeli olarak tahakkuk ettirilen —–nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların aidat borç tutarı ile ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin genel kurul yetkilerini devretmediğini, cari hesaplarla oynamadığını, fazla ve mükerrer gecikme bedeli tahsil edilmediğini, davacının üzerine düşen edimi zamanında yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, bu zarar bedelinin genel kurul kararı doğrultusunda davacının cari hesabına yansıtıldığını, —— imar barışından yararlanmasına oybirliği ile karar verildiğini, —–üzerinden müracaat yapabilmesi için —– yetki verildiğini, her bağımsız bölümün ödemesi gereken yapı kayıt belgesi harç bedelinin ve iskan alınması için gerekli bedelin bağımsız bölüm kendisine tahsis edilmiş üye tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, binalarda ödeme oranı %80 düzeyine ulaştığında kalan %20 tutarın ilgili üyeye rücu edilmek üzere imar fonunda tutulan paradan ödenmesine ve böylece yapı kayıt belgelerinin alınmasına karar verildiğini, imar barışı kapsamında bir üyenin dahi —- harç bedeli ve kay mülkiyeti tesisi için ödenmesi gereken sair ödemeleri yapmaması halinde, o parselde kat mülkiyetine geçilememesi ve tüm diğer ortakların tapularını alamaması sonucunu doğuracağını, yapı kayıt belgesi harcının ve sair ödemelerin — tarihine kadar yatırılmasına dair bilgilendirme yazısının parselde bulunan tüm ortaklara gönderildiğini, yazının —- tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı gibi sınırlı sayıdaki ortağın ödeme sorumluluklarını yerine getirmediğini, kat mülkiyetine geçiş sürecinin tehlikeye girmemesi için eksik bedelin —- karşılanması zorunluluğunun doğduğunu,—- kurulu kararı ile eksik bedellerin —– kaynaklarından karşılanmasına karar verildiğini, anılan fonun dönemsel faiz ile vadeli banka hesaplarında tutulduğunu, süresinde ödeme yapılmaması nedeniyle vadeli hesabın vadesinden önce çözülmek zorunda kalındığını, bu nedenle kooperatifin zarara uğradığını, bu zararın eşitlik ilkesi gereği davacı gibi yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeyen diğer tüm ortakların hisselerine düşen kısmının ilgililerine rücu edildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 72. Ve devamında düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, kooperatif kayıtları, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce kooperatif kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; davalı tarafından—tarihinde davacıya tapu harçları toplamı —tarihine kadar ödenmesi hakkında bildirim yapıldığı, davalı kooperatifin cins tahsisi harcını — ve tapu harcını —olarak yatırdığı, davacının vadeli hesabını — bozdurduğu, davalı kooperatifin tapu harcı ile ilgili ödemelerini vadeli hesabını bozdurmadan önce yaptığı, davacının geç ödeme yapmasının davalı kooperatifin vadeli hesabını bozdurup gelir kaybına yol açtığının söylenemeyeceği, davacının tapu harcı ile ilgili ödemelerini—- tarihinde yaptığı, davacının kooperatif kararını göre gecikmeden dolayı ödemesi gereken gecikme faizi tutarının —- olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli ek raporda özetle; davalı tarafından — tarihinde davacıya tapu harçları toplamı —- tarihine kadar ödenmesi hakkında bildirim yapıldığı, davalı kooperatifin cins tahsisi ödemesini vadeli hesap açtırmadan—önce, tapu harçları ödemesini vadeli hesabı bozdurmadan — önce yaptığı, bu durumda davacının geç ödeme yapmasının davalı kooperatifin vadeli hesabını bozdurup gelir kaybına yol açtığının söylenemeyeceği, davacının tapu harcı ile ilgili ödemelerini — tarihinde gecikmeli olarak yaptığı, davacının gecikme cezası ödemesi gerektiği, davacıya — gecikme cezası tahakkuk ettirildiğin,—– vadeli hesabın bozdurulması ile —gelir kaybına uğradığını beyan ettiği, ancak bu tutarın —- yapılmadan hesaplandığı, davacının varsa gelir kaybının net —- olarak hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı tarafından adına tahakkuk ettirilen —- tutarlı tapu harçları gecikme bedeli nedeniyle davalıya borçlu olmadığının iddia edildiği; davalı tarafça, davacının geç ödemesi nedeniyle —– uğradığı zararın davacıya yansıtıldığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı—— tarihinde yapılan ——- alınan kararlar ile; —- imar barışından yararlanmasına, bu kapsamda başvuruların e devlet üzerinden yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesine, başvurular sonucunda her bağımsız bölümün ödemesi gereken —- bedelinin ve iskan alımı için gerekli bedeli o bağımsız bölüm kendisine tahsis edilmiş üye tarafından ödenmesine, ödemelerin adına tahsisli olduğu ortak tarafından en geç—– tarihine kadar defaten yapılmasına, bu tarihe kadar ödemesini yapmayan ortağın bağımsız bölümüne isabet eden imar barış bedelinin icra takibine konularak yıllık %18 faizi ile ilgili üyeden tahsiline, binalarda ödeme oranı %80 düzeyine ulaştığından kalan %20 tutarın ilgili üyeye rücu edilmek üzere imar fonunda tutulan paradan ödenmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verilmiş, bu toplantıya davacı şahsen katılmıştır. Alınan genel kurul kararı doğrultusunda davacı kooperatif tarafından gerekli başvurular yapılmış ve davacı yana e posta ile gönderilen — tarihli yazıda; kat mülkiyetine geçiş işlemi için ödenecek harç bedeli —— ilişkin döner sermaye hizmet bedeli —bağımsız bölüm başına eklenen ilave hizmet bedeli — cins tashihi harç bedeli — olmak üzere toplam —- tarihine kadar ödenmesi gerektiği bildirilmiştir. Davacı tarafından anılan bedel ise — tarihinde kooperatife ödenmiştir. Bu hali ile davacının ödemesi gereken bedeli geç ödediği sabittir. Bu durumda davalı kooperatif, alınan genel kurul kararı gereğince yıllık %18 oranında faiz ile gecikme bedeli talep edebilecektir. Davalı tarafından da davacı adına — tutarında gecikme bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Ancak işbu bedel dava konusu olmayıp, davacı tarafından adına tahakkuk ettirilen tapu harçları gecikme bedeli açıklamalı —- tutar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talep edilmektedir. Davalı taraf, bu bedelin vadeli hesabın vadesinden önce bozdurulması nedeniyle oluşan kooperatif zararına ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Alınan bilirkişi raporu ile davalı kooperatif tarafından— tutarlı cins tashihi ödemesinin— tarihinde, — tapu harcı ödemesinin ise — tarihinde yapıldığı, davalı kooperatif tarafından —- tarihine kadar vadeli hesap açıldığı, ancak vadeli hesabın—– tarihinde bozulduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından yapılan cins tashihi ödemesinin vadeli hesabın açılmasından ve hatta davacı yana tanınan ödeme süresinden önce yapıldığı, tapu harcı ödemelerinin ise vadeli hesabın bozdurulmasından önce yapıldığı, bu hali ile davacının geç ödemesinin vadeli hesabın bozdurulmasına sebebiyet vermediği anlaşılmıştır. Kaldı ki; kooperatif tarafından imar fonun vadeli hesapta değerlendirilmesine veya belirlenen yıllık %18 oranındaki faizden ayrı olarak vadeli hesabından vadesinden önce bozdurulması nedeniyle oluşacak zararların ortaklara rücu edileceğine dair alınmış bir karar da bulunmamaktadır. Bu hali ile, davalı tarafından davacı adına tahakkuk ettirilen —- tapu harçları gecikme bedeli nedeniyle, davacının davalı yana borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından ——–dosyasından alınan bilirkişi raporunun mahkememiz dosyası ile çeliştiği belirtilmiş ise de; anılan dosya ile mahkememiz dosyasının tarafları farklı olduğu gibi bilirkişi raporunda yalnızca kooperatif defterlerinde yer alan kayıtların değerlendirildiği, tahakkuk ettirilen gecikme bedelinin yerindeliği hususunda herhangi bir inceleme içermediği, bu incelemenin hukuki değerlendirme olduğu ve mahkememizce değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak; davalı yanın yeni bir heyetten rapor alınması istemi kabul edilmemiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE ,
Davacının davalı yana tapu harçları gecikme bedeli adı altında tahakkuk ettirilen 407,52 TL nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 59,30.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,6‬0‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 750,00.-TL bilirkişi ücreti ve 157,10.-TL posta gideri toplamı 907,10.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 407,52.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00.-TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 15/02/2022