Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/152 E. 2022/348 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/152 Esas
KARAR NO: 2022/348
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/03/2021
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —- aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin anne ve babası olan — vefat ettiğini, — plakalı aracın davalı nezdinde — sigortalı olduğunu, müvekkili —— evli ve çalışan olduğundan çocuklarının mesai saatleri içindeki bakım ve gözetiminin annesi tarafından karşılandığını, annesinin vefatından sonra bu ihtiyacın bakıcı tarafından ücret karşılığında yerine getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, müvekkili ——- reşit olduğunu, anne ve babasının tek oğlu olduğunu, şu an bekar olduğunu, evlilik masraflarının genel olarak aile tarafından karşılandığını, müvekkilinin anne ve babası hayatta olsa idi bu konuda ekonomik destek olunacağını, ancak müvekkilinin işbu destekten yoksun kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, müvekkillerinin anne ve babalarını kaybetmeleri nedeniyle acı dolu günler yaşadıklarını belirterek; —şimdilik —- maddi tazminat,—manevi tazminat,— şimdilik —maddi tazminat, — manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı yana —— tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Dava; trafik —– aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, ceza dosyası,——- araştırmaları, tanık ifadeleri, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-Tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; —- tarihleri arasında davalı nezdinde —- poliçesi ile sigortalı olduğu, sigortalının — olduğu, aracın— olduğu, poliçe limitinin — olduğu, aynı zamanda — tarihleri arasında davalı nezdinde —-sigortalı olduğu, sigortalının — olduğu, aracın — olduğu, poliçede — bulunduğu, teminat limitinin — olduğu, manevi tazminat taleplerinin de bedeni ve maddi ayrımı yapılmaksızın yıllık azami limitinin—- sınırlı olarak teminat kapsamına dahil edildiği, bu tutarın kişi başı bedeni zarar tutarının —- aşamayacağı hususun belirtildiği, davacılar tarafından dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, yapılan başvurunun — tarihinde reddine karar verildiği görülmüştür.
—–sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu trafik kazası nedeniyle başlatılan soruşturma dosyasında ve ceza yargılaması sırasında alınan — raporunda meydana gelen trafik kazasında — plakalı araç sürücüsü —asli kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücüsü — tali kusurlu olduğu, — plakalı araç içerisinde yolcu olan —- emniyet kemeri takmamaları nedeniyle tali kusurlu olduklarının tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda araç sürücüleri hakkında hapis cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.
—tarafından verilen — tarihli yazı cevabında; meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı yana rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dinlenilen davacılar tanığı —-Davacılar ablamın çocuklarıdır, davacı — annesi ve babası ile birlikte yaşıyordu—- yaşıyorlardı, davacı — yaşıyordu, kendisi çalıştığı için çocuklarına bakmaya ablam — gidiyordu, her gün gidiyordu,—– evliliği için herhangi bir hazırlık ya da çeyiz hazırlaması kazadan önce olmamıştı, ablam —- ev hanımı idi, eşi —
—idi, tanıklık ücreti talebim vardır” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dinlenilen davacılar tanığı —Davacı —- benim eşim olur, eşimin anne ve babası bizimle birlikte yaşamıyordu, ancak eşim çalıştığı için kayınvalidem hergün bize gelir çocuklara bakardı, o dönemde çocuklarımızın biri —- yaşında idi, kayınvalidem, çocukların bakımını üstlenmişti, onları okula götürüp getirirdi, eşim ya da ben işten dönenen kadar çocuklara bakardı, eşimin ailesi —otururdu, ben —- oturmakta idim, o dönemde ———- olmuştu, ve çalışmaya başlamıştı, evlilik için kendisi para biriktiriyordu, aynı zamanda anne ve babası da para biriktiriyordu, hatta bunun için —-, taksitle koltuk takımı almıştı, aynı şekilde—– da almıştı. Ama o dönemde kayınbiraderimin ciddi anlamda evleneceği biri yoktur, tanıklık ücreti talebim vardır” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında —- plakalı araç sürücüsü —- oranında kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücüsü —- %25 oranında kusurlu olduğu, müteveffa —— oranında kusurlu olduğu, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, meydana gelen trafik kazası neticesinde anne ve babalarının vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunulduğu; davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Somut olayda, —- tarihinde — sevk ve idaresindeki —plakalı araç ile —- sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın çarpışması sonucunda çift taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle —- plakalı araç içerisinde yolcu olan —- vefat ettiği, davalı ——-olduğu, meydana gelen zarardan poliçe limitleri dahilinde ve araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında kusura ilişkin bilirkişi raporu ile meydana gelen trafik kazasında — plakalı araç sürücüsü —-oranında kusurlu olduğunun, —- plakalı araç sürücüsü — %25 oranında kusurlu olduğunun, müteveffalar —– %12,5 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, yapılan tespitin ceza dosyasındaki tespitler ile uyumlu olmasına, —- plakalı araç sürücüsünün karşı şeride geçişin ve sola dönüşün yasak olmasına rağmen kontrolsüzce sola doğru yönelmesine, —–plakalı araç sürücüsünün karşı aracı görmesine rağmen uyarmak için ikazda bulunmamasına ve seyrini sürdürmesine, müteveffaların ise emniyet kemerlerinin takılı olmamasına göre yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
——öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde ona yardım eden veya olayların normal akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kişi destek sayılır. Birinci durumda fiili destek, ikinci durumda ise farazi destek kavramı söz konusudur. Bir başka anlatımla; destekten yoksun kalma tazminatı, fiili ve sürekli olarak bakımdan yoksun kalınması halinde takdir edilen bir tazminattır. Uygulamada eşlerin birbirlerine, anne ve babaların çocuklarına, çocukların da anne babaya destek olacağı kabul edilmektedir. Bunların haricindeki kişiler bakımından; destek ilişkisinin eylemli ve düzenli olarak devam ettiği somut delillerle kanıtlanması gerekir.
——-göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise,—- doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için — yaşın, kız çocukları için — yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Eldeki davada ise; kaza tarihinde davacı —- yaşında ve evli olduğu, davacı —- yaşında olduğu ve yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre çalışmakta olduğu, davacıların kazada vefat eden anne ve babalarının sürekli bakımına muhtaç olduğuna dair — herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı,—— davacıların kaza tarihindeki yaşları itibariyle anne ve babalarının destekliğinin sona erdiği, müteveffaların davacılara fiili olarak destek olduklarına ilişkin olarak da herhangi bir bilgi veya belgenin dosyada mevcut olmadığı, bu hali ile davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Manevi tazminat istemi yönünden; davalı tarafından düzenlenen ——-manevi tazminat klozunun bulunduğu görülmekle, davalı yanın manevi tazminat talebinde sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu, müteveffaların yaşı, müteveffalar ile davacıların yakınlığı, davacıların aynı trafik kazası ile hem annelerini hem de babalarını kaybetmiş olmaları hep birlikte değerlendirilerek; manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun —– tarihinde reddine karar verildiği, işbu tarih itibariyle davalı yanın temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle kabul edilen manevi tazminat istemine, temerrüt tarihi olan—— tarihinden itibaren, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Maddi tazminat istemine ilişkin davanın REDDİNE,
2.Manevi tazminat istemine ilişkin davanın KABULÜ İLE;
Davacı—- Davacı —manevi tazminatın temerrüt tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adın geçen davacılara verilmesine,
3.KARAR HARÇLARI YÖNÜNDEN
A-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcının davacılar tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 717,26.-TL harçtan mahsubuna,
B-Manevi tazminat davası yönünden kabul olunan; 40.000,00.-TL dava değeri üzerinden alınması gerekli 2.732,4‬0.-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan ve maddi tazminata ilişkin harcın mahsubundan sonra bakiye kalan 636,56‬.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.095,84.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
A-Davacılar tarafından manevi tazminat istemi yönünden yatırılan 636,56.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 695,86.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
B-Davacılar tarafından sarf edilen 173,80.-TL posta gideri, 2.000,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.173,80.-TL yargılama giderinin, %95 haklılık oranına göre 2.065,11.-TL sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın üzerinde bırakılmasına,
C-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.AVUKATLIK ÜCRETLERİ YÖNÜNDEN;
A-Maddi tazminat istemi yönünden haklılık durumuna göre, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesine göre belirlenen 2.000,00.-TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
B-Manevi tazminat istemi yönünden; davacı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacı —- verilmesine,
C-Manevi tazminat istemi yönünden; davacı—- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacı —– verilmesine,
6.Arabuluculuk sürecine ilişkin olarak henüz sarf kararı düzenlenmemiş olmakla birlikte, hazine tarafından karşılanacak olan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, arabulucuya ödenmesi halinde, 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, haklılık oranına göre 1.254,00.-TL davalıdan, bakiye 66,00.-TL sinin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı asilin ve davacılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
19/04/2022