Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/147 E. 2021/314 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/147 Esas
KARAR NO : 2021/314

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ….—sürücüsü diğer davalı ….– maliki olduğu ve ——– —tarafından sigortalanmış olan —– tarihinde tedbirsizlik ve dikkatsizlik ile yolun kenarında karşıya geçmek için bekleyen davacılardan …’un eşi ve diğer davacılar ——-çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, olaydan sonra müteveffa ——- ilk müdahalesi yapılmak üzere — götürüldüğünü ve yaklaşık 2,5 ay yoğun bakım servisinde kaldığını ve —-tarihinde hastanede vefat ettiğini, davacıların müteveffa — desteğinden yoksun kaldıklarını, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası ile destekten yoksun kalmalarına ilişkin maddi tazminat talebi ile dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, dava konusu trafik kazası sonucu davacıların müteveffa ——– ölümü nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilebilmesi amacıyla sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği göz önünde tutularak davacı …———manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve dosyanın aynı konuda destekten yoksun kalma maddi tazminatı için açılmış olan ve derdest olan İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazada müvekkili …’in hiçbir şekilde kusuru bulunmadığını, kazanın tamamen müteveffanın ağır ve yegane kusuru ile meydana geldiğini, olay anında bu duruma ek olarak hava yağışlı ve yerler ıslak olduğunu, Olayın meydana geldiği cadde araçların son derece yoğun olarak geçtiği işlek ve geniş bir cadde olduğunu, olay anında yayalara kırmızı ışık, sürücülere yeşil ışık yandığını, yayalara kırmızı ışık yanmasına rağmen dikkatsizce ve açıkça kendi hayatını bilerek tehlikeye atacak şekilde yola atlayan müteveffa müvekkilin aracına çarpmadan yalnızca 4 sn önce beyaz renkli bir kamyonete çarpmaktan tamamen tesadüfen kurtulduğunu, müvekkil müteveffayı fark ettiğinde müteveffaya çarpmamak için manevra yaparak kazayı engellemek için elinden geleni yaptığını ancak müteveffa da panik olduğundan ve o da ayrı manevra yaptığından müvekkili tüm çabalarına rağmen davaya konu kazanın meydana gelmesini engelleyemediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. ve 2/1. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğini ve huzurdaki dava kapsamında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu bildirerek mahkemenin görevsizliğini ve avukatlık asgarî ücret tarifesi’nin 7. maddesi gereğince davacı taraf aleyhine vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazlarımızın kabulünü, yayalara kırmızı ışık yanmasına rağmen bilerek ve isteyerek geniş ve işlek bir yola atlayarak kendi can güvenliğini açıkça tehlikeye atan müteveffa davaya konu kazada ağır ve yegane kusurlu olduğundan davanın reddini, zarar görenin ağır kusuru sebebiyle illiyet bağı kesildiğinden davanın reddini, müvekkili …’in sorumluluk hukukunun genel kurallarının yanında ayrıca 2918 sayılı Trafik Kanunu’nun 86/1. maddesinde yer alan özel düzenleme sebebiyle de hiçbir şekilde sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini, İlliyet bağı kesilmiş olmakla birlikte Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ise müteveffa ağır kusuru ile zararın meydana gelmesine ve artmasına sebebiyet verdiğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi gereğince hakkaniyet ve dürüstlük kuralı doğrultusunda tazminata hükmedilmemesine, bu kapsamda davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki dava ilk olarak İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–Esas sayılı dosyası üzerinden açılmış, davacı yanın birleştirme istemi üzerine mahkemece verilen —— Karar sayılı karar ile dosyanın Mahkememizin —- Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, Mahkememizce — tarihinde birleşen dosyanın tefrikine karar verilerek yukarıda belirtilen esas kaydını almıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça, trafik kazası nedeniyle oluşan manevi tazminatın işleten ve sürücü sıfatıyla davalılardan tahsilinin talep edildiği; davalılar tarafından davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (A) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
— tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile 6102 sayılı Ticaret Kanununun 5/3.maddesi değiştirilerek bir davanın ticari veya hukuki niteliği nedeniyle mahkemenin iş alanına girip girmediği, taraflarca sadece ilk itiraz şeklinde ileri sürülebileceği şeklindeki düzenleme, “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Somut olay bakımından; dava şartlarından olan görev hususunun mahkemece re’sen yargılamanın her aşamasında değerlendirilebileceği, davacı tarafça trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının tahsiline yönelik olarak araç işleteni ve sürücüsüne karşı dava açıldığı, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığı, davacı yanın tacir olmadığı gibi eldeki davanın tarafların ticari işletmesi ile ilgisi bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, her ne kadar işbu dosyanın tefrik edildiği Mahkememizin —-esas sayılı dosyası ile eldeki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunmakta ise de; Mahkememizin —-Esas sayılı dosyasının ———sigortacısına karşı yöneltilen bir dava olması nedeniyle mutlak ticari davalardan olduğu, eldeki davada ise yukarıda açıklandığı üzere böyle bir durumun bulunmadığı, zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı, eldeki davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılması gerektiği kanaatine varılarak, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.