Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/137 E. 2022/87 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/137 Esas
KARAR NO : 2022/87

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında takip dayanağı olan cari hesaba konu faturalardaki mal ve hizmet alım satımı gerçekleşmiş, faturalara konu mallar davalı-borçluya teslim edildiğini ve fakat davalı-borçlu karşılığı bedelleri alacaklı müvekkiline ödemediğini, müvekkili şirkete olan borcunu ödememesinden dolayı müvekkil şirket tarafından — borç ödemesinin ihtar edildiğini, —- Esas numaralı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılarak davalı borçluya ödeme emri gönderildiğini, borçlu borcunu yine ödemediğini ve kötü niyetli olarak borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurulduğunu, davalının haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazının iptali ile icra takibinin devamını sağlayabilmek amacıyla huzurdaki işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, müvekkili şirket alacağı likit ve talep edilebilir bir alacak olduğundan ve davalı-borçlu sırf müvekkil şirkete olan borcunu ödememek ve sürüncemede bırakmak için borca itiraz ettiğinden; mahkemenizden, yapılacak yargılama sonunda davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafın dosyaya sunmuş olduğu fatura ve ekstreler güncel borç miktarını yansıtmadığını, ticari defter incelemesi neticesinde davalı müvekkilinin borçlu olmadığı tespit edileceğini, davacı tarafından ilgili ürünlerin ne şekilde teslim edildiğine dair bilgi ve belge sunulmadığını,
davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, iş bu icra takibi haksız ve mesnetsiz olup müvekkil şirket tarafından borca itiraz edildiğini, itiraza binaen müvekkili şirket aleyhine huzurda görülmekte olan dava ikame edildiğini, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu itirazın iptali davası haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılacak yargılama sonunda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak 5.924,77 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; lehe delil vasfını haiz olan davacı ticari defterlerine göre taraflar arası ticari ilişkinin 30.04.2019 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana — ile — tarihleri arasında 7 adet toplam 13.024,46 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 5 parça halinde toplam 6.893,63 TL tutarlı ödeme yapıldığı,
davalı yan tarafından davacı yana 22.05.2019 tarihinde —- tutarlı iade faturası düzenlendiği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 5.924,77 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerini sunmadığı, davacının irsaliyeli faturalar sunduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafça cari hesabı oluşturan irsaliyeli faturalar sunulmuştur. Söz konusu irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzaları yönünden davalı şirketin isticvabına karar verilmiş ve isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirket adresine gönderilmiş, ancak davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların satış faturaları olduğu, davalının dosyaya sunulan faturaların ve ekstrelerin güncel borç miktarını yansıtmadığını, iadesi yapılan ürünlerin yansıtılmadığını, faturaların altında yer alan imzaların ödemeye karine olduğunu, fatura ve ekstrelerin müvekkili kayıtları ile uyuşmadığını, faturalarda yer alan imzaların şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine savunduğu görülmüştür. Bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari deftelerine göre 5.924,77 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davacı tarafça delil olarak münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğundan davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olmasının aleyhine sonuç doğurmayacağı (Emsal: —. sayılı kararı), bunun yanında davacı tarafça sunulan irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarında isim ve imza bulunduğu, söz konusu irsaliyeli faturaların isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzalarının davalı şirketin mal teslim almaya yetkili çalışanlarına ait olduğunun ve fatura içeriğindeki malların teslim alındığının kabul edilmiş sayıldığı(Emsal: —–, buna göre davacının asıl alacağa yönelik iddiasını ispat etmiş olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalının icra takibinde asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren %10 oranını aşmamak kaydıyla avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, hüküm altına alınan alacağın faturaya dayalı ve likid olduğu anlaşılmakla alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının—- takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacağa yıllık %10 oranını aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Alacak likit olmakla kabul edilen 5.924,77 TL alacağın %20’si oranında belirlenen 1.184,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 404,72 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 75,19 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 329,53 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ARABULUCU ÜCRETİ
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca—- davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4—–tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 142,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 750 TL bilirkişi ücreti ve 78 TL posta ücreti toplamda 828,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi.