Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2021/1121 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2021/1029

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ——— üzerine faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkili aleyhine davalı kurum tarafından ——– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak olarak 27/12/2018 düzenleme—- 8.234,00 TL bedelli faturanın gösterildiğini, takibe dayanak faturanın müvekkili şirket adına düzenlenmediğini, —-isimli şahıs adına düzenlendiğini ve onun adına işlem yapıldığını, fatura içeriğinin parçalama tesislerinde resmi kontrol ücreti açıklamasının yer aldığını, müvekkilinin parçalama tesisi olmadığını, kesilen faturanın müvekkili şirketle ilişkili olmadığını belirterek; —- Esas sayılı dosyası nedeniyle davalı yana borçlu olunmadığının tespitine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen —- dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —-üzerine faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkili aleyhine davalı kurum tarafından—-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak faturaların müvekkili şirket adına düzenlendiğini, fatura içeriğinin—- ücreti açıklamasının yer aldığını, müvekkilinin parçalama tesisi olmadığını, kesilen faturanın müvekkili şirketle ilişkili olmadığını belirterek;—- Esas sayılı dosyası nedeniyle davalı yana borçlu olunmadığının tespitine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde özetle; 5996 Sayılı Kanun uyarınca—— görevlendirilmesi gerektiğini, bu kapsamda yürütülen faaliyetler karşılığı resmi kontrol ücreti alınmasının kanunen zorunlu olduğunu, Davacı şirketin—-belirtildiğini, şirketin ana sözleşmesinin amaç ve konu kısmının a maddesinde “Yasal mevzuatta yasaklanmamış—-gerçekleştirmek,— ithalat ve ihracatını yapmak.”, b maddesinde ise, “…——- hammadde —–” şeklinde yazıldığını, takibe konu faturaların davacı şirkete tebliğ edildiğini, faturaların davacı —– teslim alındığını, 09/07/2019 tarihli teslim tutanağında davacı şirketin müdürü—- imzasının bulunduğunu, davacı tarafça faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, 5996 Sayılı—- tahsili amacıyla başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
5996 sayılı———31/8. fıkrası ve 35. maddeleri uyarınca —- —- yapmak üzere, işletmenin talebine bağlı olmaksızın—— hekim veya yetkilendirilmiş —- görevlendireceği ve bu görevlendirme karşılığında ücret alabileceği hükümleri bulunmaktadır.
Davalı taraf, —— göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve — hizmeti kavramı çerçevesindedir. İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davalı yanın —- kapsamında yapılan— kapsamında 5996 Sayılı Kanun uyarınca görevlendirilen —-ücretlerin davacı yana fatura edildiği, davalı tarafından düzenlenen faturaların — faaliyet kapsamında — kaynaklandığı, bu nedenle uyuşmazlığın idari yargıda görülmesi gerektiği kanaatine varılmakla; asıl ve birleşen davanın HMK md. 114/1-b maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
HMK nın 114/1-b maddesi uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
a)Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 155,86 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 96,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
e)Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
HMK nın 114/1-b maddesi uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
a)Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 71,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 11,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
e)Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.