Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2021/1299 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/132 Esas
KARAR NO: 2021/1299
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 28/03/2019
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahip olduğu ve ticari işletmesi için kullanmakta olduğu—-sigortalandığını,—- araca kırmızı ışıkta arkadan çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası aracın onarım için sigorta şirketinin bilgisi dahilinde—–bedelli fatura bedeli çıkartıldığını, ancak sigorta şirketinin bedeli ödemediğini, bu nedenle ——-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça haksız ve mesnetsiz şekilde takibe itiraz edildiğini belirterek; yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; araç üzerinde —- hakkının mevcut olduğunu, öncelikle anılan bankanın huzurdaki davaya icazet verip vermediğinin belirlenmesi gerektiğini, davacıya ait –plakaları aracın ——- tarihinde hasar gördüğünden bahisle yapılan hasar ihbarı sonucu hasar dosyasının açıldığını, yapılan araştırmalar sonucunda hasar tazmin talebinin olayın belirtilen şekil ve şartta gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedildiğini, hasar ile tutanakta belirtilen olayın birbiri ile uyumsuz olduğunu, sigortalının talebinde iyiniyet bulunmadığını, ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, —–, banka kayıtları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça — tarihinde itirazda bulunulduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
— Tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; davacı yanın sigortalı olduğu,—- bitiş tarihli —— sigortalandığı, aracın cinsinin kamyonet olduğu, düzenlenen poliçede daini mürtehin bulunmadığının belirtildiği,—tarihinde düzenlenen —- dain mürtehin klozunda değişiklik yapıldığı, —- dain mürtehin olarak belirlendiği, davacı tarafından sigortaya ——–tarihinde başvuruda bulunulduğu, herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce davanın ilk olarak açıldığı— sayılı ilamı ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine ———–mahkememizce verilen karar; “Mahkemece, rehnin ve borcun kaynağı ve miktarı araştırılarak, dava dışı dain mürtehin hakkı sahibi bankanın alacağının ödenmesi istenen tazminattan fazla olması halinde, sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı dain mürtehin hakkı sahibi bankaya ait olduğu, alacağın ödenmesi istenen tazminattan daha az olması halinde, yani artan kısım varsa davacın artan kısmı isteyebilmesi için dava dışı dain mürtehin hakkı sahibi bankanın muvafakatine ihtiyaç duymayacağı dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği gibi, hükümden sonra sunulan ——tarihli dava dışı dain mürtehin hakkı sahibi banka imzalı belgeden dain mürtehin hakkının fek edildiği ve böylece dava dışı rehin hakkı sahibinin muvafakatine ihtiyaç kalmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde olmakla, ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine göre işlem yapılması için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle kaldırılarak, dosya yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen— tarihli raporda özetle; davacı aracını kullanan — kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı aracında oluşan hasarın kaza ile uyumlu olduğu, hasarın başka bir kazada meydana geldiği ve onarılmamış olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, talep edilen —hasar bedelinin kadri maruf olduğu, davacının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz alacağının —– olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, aracında meydana gelen hasar bedelinin ——— tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait —- plakalı araç, kaza tarihi olan —- tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde —– sigortalıdır. Bu hali ile davalı şirket araçta meydana gelen hasardan poliçe teminatları ile sınırlı olarak sorumludur. Davalı sigorta şirketi beyan edilen hasarın farklı bir kaza sonucu meydana geldiğini, kazanın oluş biçimi ile meydana gelen hasarın uyumlu olmadığını savunmaktadır. Dosya kapsamında yer alan —- kayıtlarına göre davacı aracının dava konusu kazadan önce —— tarihinde farklı bir kaza ile sol tarafından hasara uğradığı görülmektedir. Dava konusu trafik kazasında ise davacı aracı ön taraftan hasara uğramış durumdadır. Dosya kapsamı içinde davacı aracının farklı bir kazaya karıştığına dair başkaca somut bir delil de bulunmamaktadır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda da araçta meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından rapora karşı itirazda da bulunulmamıştır. Bu nedenle davalının savunmasına itibar edilmemiştir. Yine alınan bilirkişi raporu ile davacı aracında meydana gelen —– tutarlı hasar bedelinin kadri maruf olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, davalı yanın asıl alacak yönünden icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği işlemiş faiz miktarının —– olduğu hesaplanmış ise de, hesaplamanın fatura tarihi baz alınarak yapılmış olması nedeniyle, yapılan tespite itibar edilmemiştir. Ancak faiz hesaplaması teknik bir incelemeyi gerektirmemekte olup, mahkememizce de yapılabileceğinden yeniden rapor alınması gerekli görülmemiştir. Davacı tarafından davalı sigorta şirketine —- tarihinde başvuruda bulunulmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığından, yasal ——- süre sonuna denk gelen, —tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. İşbu tarihten takip tarihi olan — tarihine kadar talep ile bağlı kalınarak yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacının işlemiş faiz alacağı;—- belirlenmiştir.
Dava konusu takip çıkış miktarının— olduğu, davacı tarafından dava değerinin — olarak bildirilerek bu tutar üzerinden harç yatırıldığı, davacı tarafından sunulan—- tarihli dilekçe ile aradaki farkın dava tarihi itibariyle takip dosyası kapak hesabına ilişkin olduğunun beyan edildiği, itirazın iptali davasının takip talebinde belirtilen alacaklar üzerinden değerlendirilip sonuca bağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının ———–aşan talebini reddine karar vermek gerekmiştir.
Takip talebi ile birlikte asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunulmuş olup, davacının talebi ile bağlı kalınarak yasal faiz oranlarına hükmedilmiştir.
Takip konusu edilen alacağın miktar ve tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının kötüniyeti sabit olmadığından, reddedilen kısım yönünden, davalı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —–gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Sabit olan—- işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağın, asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak yasal faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının—– sayılı takip dosyasına yapılan itirazının kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemin reddine,
Likit bir alacak bulunmadığından icra inkar tazminatının reddine,
Davacı yanın kötüniyeti sabit olmadığından reddedilen kısım yönünden talep olunan kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 297,77 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 92,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan ‬205,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 92,00 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 136,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 200,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.400,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %81 oranında olmak üzere 1.134,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 22,50 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %19 oranında olmak üzere 4,28 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.359,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.027,85 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul red oranına göre 1.069,20 TL’sinin davalıdan, 250,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde—————nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.02/12/2021