Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/13 E. 2022/164 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/13 Esas
KARAR NO : 2022/164

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından sigortalanan dava dışı—-aracın — tarihinde müvekkiline —- araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili aracında meydana gelen —- —- tarafından — tespit edildiğini, müvekkili tarafından hasar bedelinin —- amacıyla — başvuruda bulunulduğunu, —kararı ile başvurunun usulden reddine karar verildiğini, müvekkilinin aracında ayrıca değer kaybının da meydana geldiğini, davalı yana — tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edildiğini, ancak hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin ödeme yapılmadığını belirterek; belirsiz alacak olarak şimdilik — hasar bedeli, 10,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 110,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren aksi halde ihtar tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini, meydana gelen hasar bedelinin müvekkilince ödendiğini, dava öncesinde davacıya — ödeme yapıldığını, araçtaki değer kaybının somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, değer kaybı hesabının Genel Şartlar’a göre yapılması gerektiğini, müvekkilinin —— —- gerçek zarardan sorumlu olduğunu, temerrüt tarihinden itibaren —– isteminin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, —— raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- Tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; —- tarihleri arasında —- poliçesi ile sigortalandığı, —, sigortalı aracın —olduğu, — —– davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde——- ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
——- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı —aleyhine dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar bedelinin tahsili istemi ile başvuruda bulunulduğu, —— istemin usulden reddine dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların kusur durumunun tespiti ile davacı aracında meydana gelen hasar miktarının tespiti amacıyla bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — raporda özetle; araçta meydana gelen hasar bedelinin— meydana gelen trafik kazasında — araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu—- sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, — istinaden yapılan değerlendirmeye göre davacı aracında değer kaybı oluşmayacağı, — göre ise davacı aracında oluşan değer kaybının 7.000,00 TL civarında olacağı, davalı—tarafından yapılan ödemenin düşülmesi— olduğu, kusur oranı —– hasar bedelinin — değer kaybı bedelinin— olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekiline —-talep artırım dilekçesi ile dava dilekçesindeki talep miktarı artırılarak hasar bedeli olarak — değer kaybı olarak— olmak üzere toplam —- alacağın tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, tamamlama harcı yatırılmıştır. Dilekçe davalı vekiline tebliğ edilmiş olup; davalı vekilince talep artırım istemine karşı zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası sonucu aracında oluşan hasar bedelinin ve değer kaybının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davacının hasar bedeline ilişkin zararının karşılandığı ve değer kaybı alacağının oluşmadığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı savunulmuş ise de, meydana gelen trafik kazası sonucu araçta meydana gelen hasar miktarının davacı tarafça bilinmesinin kendisinde beklenemeyeceği, eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacı yanın hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla; davalının buna ilişkin itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığı savunulmuş ise de; dava konusu trafik kazasının— tarihinde meydana geldiği, kazanın maddi hasarlı trafik kazası olduğu, bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiği, ancak davalı tarafından — tarihlerinde davacı yana kısmi ödeme yapıldığı, bu hali ile zamanaşımı süresinin kesildiği, yine davacı tarafından — başvuruda bulunulduğu, işbu başvuru ile birlikte zamanaşımı süresinin tekrar kesildiği, davacı tarafından dava açılmadan önce —— başvuruda bulunulduğu, ——-tarihinde sona erdiği, —- süreci boyunca zamanaşımı süresinin durduğu, eldeki davanın—– tarihinde açıldığı görülmekle; eldeki davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşıldığından, davalı yanın zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda, —davalı yana sigortalı —plakalı araç ile davacı yana ait ——- çarpışması—– kazasının meydana geldiği ve davacı aracında maddi hasarın meydana geldiği sabittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, meydana gelen trafik kazasında araç sürücülerinin kusur durumu, davacı aracında meydana gelen hasarın miktarı ve davacı aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır. Davalı —- olduğundan, davacı aracında meydana gelen hasardan, poliçe limitleri dahilinde —- sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile meydana gelen trafik kazasında sigortalı aracın sürücüsünün %70 oranında, davacı araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Yapılan—- araç sürücüsünün— — çıkarken,— araçlara yol vermemesine ve davacı yana ait aracın sürücüsünün kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamasına göre mahkememizce de benimsenmiştir. Bu durumda davacı aracında oluşan hasar bedelinin ve değer kaybının tespiti gerekmektedir. Bilirkişi raporu ile davacı aracında oluşan hasar bedeli, aracın hasarlanan ve onarılan veya değişimi yapılan parçalarına göre rayiç değerleri itibariyle — hesaplanmıştır. Yapılan tespit mahkememizce de benimsenmiştir. Davalı yana sigortalı aracın sürücüsü meydana gelen kazadan %70 oranında kusurlu olduğundan, davalı —– tutarındaki zarardan sorumludur. İşbu bedelden, davalı tarafından yapılan ödemelerin düşülmesi ile davacının bakiye hasar bedeli alacağı—- olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda hasar bedeline ilişkin hesaplama— dahil edilmemiş olması ve öncelikle kusur oranına göre davalının sorumlu olduğu bedel belirlenip yapılan ödemelerin mahsup edilmemesi nedeniyle, mahkememizce dikkate alınmamıştır. Ancak bu durum basit bir hesaplamayı gerektirip, mahkememizce de değerlendirilebileceğinden ek rapor alınması gerekli görülmemiştir. Davacının değer kaybı alacağına ilişkin istemi yönünden ise, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile Genel Şartlar’a göre davacı aracında değer kaybı oluşmayacağı, Yargıtay içtihatlarına göre ise değer kaybı alacağının kusur oranına göre — olduğu tespit edilmiştir. —. Sayılı iptal kararı doğrultusunda değer kaybı hesabının, —içtihatlarına göre aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş — onarılmış— fark —- esas alınarak yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda bilirkişi tarafından belirlenen — tutarındaki değer kaybı tutarı da mahkememizce benimsenmiştir. Anılan nedenlerle davacının alacağı—- hasar bedeli, —kaybı olmak üzere toplam—- olarak tespit edilmiştir. Dava açılmadan önce davacı tarafça hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkin olarak davacı —-tarihinde başvuruda bulunulduğu, davalı —-tarafından başvuruya cevap verilmediği anlaşılmakla, davalı yanın yasal 8 işgünlük süre sonu olan — itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Davalı yana —araç— olduğundan, davacı yanın — faizi istemi yerinde bulunmuştur.
Her ne kadar davalı tarafça, davacının talep arttırım dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, belirsiz alacak davalarında zamanaşımı süresinin tüm alacak tutarı yönünden açılan dava ile kesildiği dikkate alınarak; davalı yanın talep artırıma ilişkin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere — gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
— hasar bedeli,—— değer kaybı olmak üzere toplam — temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşan istemin REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 391,44.-TL’den davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30.-TL peşin harç ve 180,00.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 239,30.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 152,14.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan yatırılan 59,30.-TL peşin harç, 59,30.-TL başvuru harcı ve 180,00.-TL ıslah harcı olmak üzere olmak üzere toplam —- harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti, — gideri olmak üzere toplam —- yargılama giderinden davada haklı çıktığı %54 oranında olmak üzere —— davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.— sarf kararında yer alan —- 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul/red oranına göre — davacıdan, — davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.