Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/122 E. 2021/1316 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/122 Esas
KARAR NO : 2021/1316

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince dava dışı ——-emtianın oluşabilecek ——karşı ———sözleşmesi ile teminat altına alındığını, sigortalının——plakalı araca yüklendiğini, aracın davalı tarafından dava dışı— kiralandığını, sigortalı emtianın alıcısına teslim edilmediğini, yapılan incelemeler sonucunda aracın sürücüsünün dava dışı —- olduğunun ve başka bir şahsın kimlik bilgilerini kullanarak güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarını işlediğinin tespit edildiğini, bu kişinin aracın kiracısı tarafından çalıştırıldığını, kayıp emtiaların bedelinin 192.195,43 TL olduğunu, işbu tutarın sigortalıya ödendiğini, bir kısım ürünlerin daha sonra bulunması nedeniyle 180.326,55 TL’nin iade alındığını, bakiye 11.868,88 TL’nin rücuen tahsili için —-ile takip başlatıldığını, meydana gelen zarardan davalının işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu, ayrıca davalının kiracısını seçerken dikkatsiz ve özensiz davranması nedeniyle haksız fiil hükümleri ile de sorumlu olduğunu, yine davalının taşıyıcı sıfatıyla sorumlu olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; taşımada kullanılan —— numaralı kira sözleşmeleri ile ——- kiraya verildiğini, aracın kiraya verilmesinden sonra oluşan zararlardan kiracının sorumlu olduğunu, aracı çalınmasından sonra şikayetçi olduğunu, kendisinin mağdur olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,—-, poliçe ve hasar dosyası, alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 11.868,88 TL asıl alacak, 1.781,88 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 13.650,76 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 09/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 10/03/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15/09/2021 tarihli raporda özetle; meydana gelen zararın poliçe kapsamında olmadığı, yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu, davacının alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacı … ———-emtialarının taşıma sırasında meydana gelebilecek hasarlara —– alındığı, davacı tarafından düzenlenen poliçenin “Diğer Hükümler” başlıklı 9. Maddesinin 4. Maddesinde verilen “teminat taşımayı yapan —- olması halinde geçerlidir. Aksi halde teminat geçersiz sayılacaktır.” hükmünün yer aldığı, sigortalı emtianın taşıma işinin dava dışı ——— verildiği, anılan poliçe hükmüne göre meydana gelen zararın teminat dışı olduğu, bu hali ile sigorta tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu, TTK md 1472 anlamında —- oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafından, sigortalının tüm alacak ve haklarının müvekkiline temlik ve devir ettiğinden bahisle, müvekkilinin ayrıca akdi olarak sigortalısının halefi olduğunu beyan etmiş ve buna ilişkin —- dosyaya sunulmuştur. Anılan temlikname ile sigortalı haklarını ve alacaklarını davacı yana temlik ettiğinden, sigortalı tarafından ileri sürülebilecek tazminat talepleri davacı tarafından da ileri sürülebilecektir. Davacı taraf davalı yanın sorumluluğunu, davalının taşıyıcı olmasına, aracın işleteni olmasına ve kiracısını seçerken gerekli özeni göstermemesine dayandırmaktadır. Somut olayda, davalı tarafından araçların dava dışı ——— kiraya verildiği, araçların ise emtialar ile birlikte araç sürücüsü tarafından çalındığı anlaşılmıştır. Taşıma işi ise davacının sigortalısı tarafından ——- verilmiş olup, davalı —-taşıma ilişkisinin bir parçası değildir. Bu hali ile davalıya taşıyıcı sıfatıyla yüklenebilecek herhangi bir sorumluluk bulunmamaktadır. Davalının KTK hükümlerine göre işleten sıfatıyla sorumlu olabilmesi için ise, zararın aracın işletilmesi sırasında meydana gelmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, aracın işletilmesi sırasında meydana gelen bir hasar bulunmayıp, hasar dava konusu aracın çalınması sonucu meydana gelmiştir. Bu hali ile, KTK hükümleri uygulanamayacağından, davalının işleten sıfatıyla sorumluluğu da bulunmamaktadır. Her ne kadar davalının kiracının seçiminde gerekli özeni göstermediği savunulmuş ise de, davalının dava dışı— ile noter huzurunda kira sözleşmesi imzaladığı, hasara neden olan eylemin kiracı tarafından değil aracın sürücüsü tarafından işlendiği, kiracının bu durumu bilerek aracı kiraya verdiğine ya da davalının kiracısının seçerken dikkatli özeni göstermediğine dair dosyada herhangi bir delilin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile, davalı yana genel hükümlere göre de, yöneltilebilecek bir sorumluluk bulunmamaktadır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 164,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 105,58‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan—- 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.