Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/113 E. 2021/743 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/113 Esas
KARAR NO : 2021/743
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——— Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından borçlu aleyhinde ——- tarihinde kaçak elektrik kullanımına ilişkin tespit tutanakları düzenlendiğini, düzenlenen kaçak elektrik kullanımına dair yapılan kontrollerde abonesiz sayaç kullanıldığının tespit edildiğini ve abonenin enerjisinin kesilerek tutanak altına alındığını, kullanılan kaçak elektrik kullanımı için faturalandırma yapıldığını, ancak borçlunun kesilen faturaya istinaden ödeme yapmadığını ve müvekkili şirketin mağdur edildiğini, borçlu adına önce ——- Esas sayılı dosyasında takibe başlanılsa da davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine arabuluculuk başvurusu yapıldığını, —— —- arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, anlaşmaya varılamadığını, davalının müvekkili kuruma borcunu ödemeyerek —– sayılı dosyası ile başlatılan takibe kendisinin kusurlu davranışı ile sebebiyet verdiğini, borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiğini, takibe konu asıl alacak ve bu alacağa işletilen faizin mevzuat ve sözleşmeye uygun olarak tespit edildiğini, bu nedenle yapılacak yargılama sonrasında ortaya çıkacağı üzere davalının müvekkili firmaya borçlu olduğunu, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsil hakkının engellendiğini, tüm bu nedenlerle davalının huzurdaki davaya konu icra takibini sürüncemede bırakmaya matuf, haksız, kötü niyetli, yasal mesnetten yoksun itirazının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla faiz masraflar ve icra vekalet ücretinin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak takibin devamına, davalı borçlu aleyhine itiraza konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın fatura alacağına ilişkin başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrine karşı itirazları üzerine açılan itirazın iptali davası olduğunu, dolayısıyla icra takibinin ve davanın borçlunun ikamet adresinde açılması gerektiğini, yetkili mahkemenin —-Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, takibe konu faturaya dayanan alacağın müvekkili şirketlere değil dava dışı —— olduğunu, davalı şirketlerle hiçbir ilgisi bulunmadığını, takibe konu faturanın —- olduğunu ve anılan trafonun müvekkili şirketlerin yüklemi altında olan —– şantiye alanında olmadığını, dilekçe ekinde yer alan —— görüleceği üzere kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddia edilen trafonun—- dahilinde olduğunu, dava dışı firma ile müvekkili şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında —- tarihinde imzalanan ——-olduğunu ve davalı şirketlerin anılan firma ile ilişkisinin bahsi geçen hizmet sözleşmesinden ibaret olduğunu, taraflarının şantiye sahasında olmayan ve başka bir firmaya ait tesiste yer alan trafoda kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddiası ile müvekkili şirketlere husumet yöneltilmesinin taraflarınca anlaşılamadığını ve davaya karşı husumet itirazları bulunduğunu, icra takibinden gönderilen ödeme emrine itiraz edildikten sonra alacaklının bir yıl içerisinde itirazın iptali davası açması gerektiğini, işbu davada anılan sürenin zamanaşımına uğradığını dolayısıyla davaya konu alacağın da zamanaşımına uğradığını ve tahsilinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortaklık ile davacı arasında kaçak elektrik kullanımına ilişkin olarak yazışmalar yapıldığını, kaçak elektrik kullanımı yapılan trafonun taraflarına ait olmadığının kendilerine bildirildiğini, yüklemlerinde olan projenin ihale makamı olan —- da davacı şirkete gerekli bilgilendirme yapıldığını ve ilgili idarenin —- yazısı ile trafonun bulunduğu kırma ve eleme tesisinin —– kurulduğunun bildirildiğini ve ek olarak elektrik kullanımının yapıldığı süre içerisinde resmi tartı defteri evraklarının davacı ile paylaşıldığını, davacı şirketin yazılarına istinaden —- yazısı ile —— —- başvurusuna rastlanılmadığını ve bu nedenle kaçak elektrik faturasının—- çıkarıldığını belirttiğini, ancak davacı şirketin —- bakımından fatura kesilmesi için öngördüğü başvuru şartının müvekkili şirketler bakımından gerçekleşmediğini, davalı şirketlerin abonelik ve enerji müsaadesi başvurusu bulunmadığını, davacı tarafın müşteri bilgi sistem kayıtları incelendiğinde davaya konu kaçak elektrik faturasının ilk olarak dava dışı —– tahakkuk ettirildiğini, daha sonra müşteri itirazı üzerine iptal edilerek müvekkili şirkete tahakkuk ettirildiğini, davaya konu faturanın kendilerine gönderilmesinin sebebinin yalnızca müvekkili şirketlerin tahsil kabiliyetinin, asıl muhatap firmadan daha fazla olmasına dayandığı kanaatini taşıdıklarını, davacı tarafça kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddia edilen trafonun davalı şirketlerin şantiye sahası sınırlarında yer almadığını, söz konusu durumun dilekçe ekinde yer alan şantiye kira sözleşmesi ve yerleşim krokisi incelendiğinde tespit edilebileceğini, davacı şirket tarafından düzenlenen tutanakta bahsi geçen kaynak yapan personellerin davalı şirket çalışanı olmadığını, dava dışı —-olduğunu, davalı şirketlerin kaynak ve atölye işlerinin kiralanan —– arazide kurulan bakım ve kaynak atölyesinde yürütüldüğünü, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddini, aksi takdirde esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —- dosyası ve dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —elektrik borcu ve —olmak üzere toplam —alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara — tarihinde tebliğ edildiği, davalılar tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal —- yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, abonesiz kaçak kullanım sebebiyle düzenlenen kaçak kullanım bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalılarca itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyası incelendiğinde davaya konu abonesiz tüketim yapılan yerde kaçak kullanım olduğu , abonelik olmadığı bu sebeple davaya konu uyuşmazlığın aslının haksız fiile dayandığı, dolayısıyla TBK 89 ve HMK 10. maddelerinin somut olayda uygulanma alanı bulamayacağı, HMK 6. maddesi gereğince davalıların ikametgah mahkemelerinin yetkili olduğu gibi haksız fiilin vukuu yeri icra daireleri ve mahkemeleri ile HMK 16. maddesindeki haksız fiil halindeki yetki düzenlemesine göre zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, davacının ikametgahının —- olduğu , davalı şirketlerin ikametgahının ise —– olduğu, davaya konu iddia olunan haksız fiilin ise —– meydana geldiği anlaşılmıştır.
Tekmil dosya kapsamından dosya incelendiğinde yukarıda zikredilen yetkili yerlerde davanın ikame edilmeyip , takibin —- yapıldığı, davalı şirketlerin icra dosyasında yaptığı itirazda icra dairesinin yetkisine itiraz etmedikleri, ancak dosyamızda cevap dilekçesi ile yetkili mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle süresinde yetki ilk itirazında bulundukları, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin mahkememizin yetkisine de itiraz edilemeyeceği manasına gelmediği ——– bu durumda mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin davalıların ikametgahı mahkemesi olan ——- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu mahkememizce anlaşılmış ve yetki ilk itirazı kabul edilerek mahkememizin yetkisiz olması sebebiyle —– Asliye Ticaret Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4.Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/06/2021