Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/99 E. 2021/851 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/99 Esas
KARAR NO: 2021/851
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasındaki mevcut ticari ilişki neticesinde, müvekkili şirket tarafından —tutarında fatura kesildiğini, kesilen bu faturaya karşılık davalılar tarafından toplamda — adet çek keşide edildiğini ve müvekkili şirket hesaplarına —- tutarında havale yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalılara keşide edilen çeklerin vade tarihlerindeki kurlara göre — karşılıklarının — tarihinde yapılan havalenin ise —- olduğu ve bu sebeple kesilen faturalar ile yapılan ödemeler arasında kur farkından kaynaklı ——-bakiye kaldığının bildirildiğini, söz konusu bakiyenin ödenmesinin talep edildiğini, aksi halde müvekkili şirket tarafından kur farkı faturası kesileceği ve yasal yollara başvurulacağının açıkça belirtildiğini, müvekkili tarafından davalılar aleyhine —— tarihinde ödenmeyen kur farkı alacağının ödenmesi talebiyle —– dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, her iki borçlu tarafından da borcun tamamına itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalılar tarafından — tarihinde söz konusu takibe konu kur farkı alacağı olan ——- ödendiğini böylece borcun varlığı ve borca karşı yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunun davalılar tarafından da kabul edildiğini, davalılar tarafından yalnızca asıl alacak ödendiğini, asıl alacak dışındaki feri alacakların ödenmediğini, yapılan bu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali için —- tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve —- tarihinde tarafların, asıl alacak hariç olmak üzere vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik olarak anlaşamadıklarının tutanak altına alındığını, ttarafların, asıl alacak hariç olmak üzere vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik olarak anlaşamadıklarının tutanak altına alındığını, tüm bu nedenlerle davalıların —– dosyasına yaptıkları haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz ile takibin durmasına sebebiyet veren davalılar aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı—– vekili cevap dilekçesinde özetle ; eldeki davaya dayanak olan icra dosyasında alacaklı firma tarafından aynı alacakla ilgili ——– üzerinden ilamsız icra takibi açıldığını, müvekkili firma tarafından husumet, taraf teşkili, borca ve ferilerine dair itiraz edildiğini, ayrıca takibin yasaya uygun olmaması nedeniyle şikayet yoluna gidildiğini,——- sayılı kararıyla ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, icra takibine müvekkili tarafından yapılan itiraz sonucunda davacı tarafından işbu dava konusuyla aynı daha önceden açılmış bulunan itirazın iptali davasında—— dosyasıyla tarafları ve konusu aynı olan itirazın iptali davasında —– arabulucuya başvurmadan dava açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, davaya dayanak icra takibine konu bir alacak olmamasına karşın davacı firma tarafından ikinci kez ödeme emri gönderildiğinde geçerli bir icra takibi ve ödeme emri bulunmadığını, alacaklı firmanın asıl alacağın ödendiğini bilmesine rağmen kötü niyetli olarak sanki borç ödenmemiş gibi aynı miktar üzerinden ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, taraf teşkili sağlanmadan icra takibi başlatıldığını, iş ortaklığının ayrı tüzel kişiliği bulunmaması nedeniyle taraf ehliyeti de bulunmadığını, asıl alacağın davadan ve geçerli bir icra takibi yapılmadan önce ödendiğinden alacağın ferilerinin istenmesinin yasaya ve hakkaniyete uygun olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi açıldığından icra takibinin iptali ve davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış olan davasının reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı ———— vekili cevap dilekçesinde özetle;—— adi ortaklığa gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, icra takibine müvekkili tarafından yapılan itiraz sonucunda davacı tarafından işbu dava konusuyla aynı daha önceden açılmış bulunan itirazın iptali davasında —— Karar sayılı dosyasıyla tarafları ve konusu aynı olan itirazın iptali davasında —- tarihli karar ile arabulucuya başvurmadan dava açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, davaya dayanak icra takibine konu bir alacak olmamasına karşın davacı firma tarafından ikinci kez ödeme emri gönderildiğinde geçerli bir icra takibi ve ödeme emri bulunmadığını, alacaklı firmanın asıl alacağın ödendiğini bilmesine rağmen kötü niyetli olarak sanki borç ödenmemiş gibi aynı miktar üzerinden ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, taraf teşkili sağlanmadan icra takibi başlatıldığını, iş ortaklığının ayrı tüzel kişiliği bulunmaması nedeniyle taraf ehliyeti de bulunmadığını, asıl alacağın davadan ve geçerli bir icra takibi yapılmadan önce ödendiğinden alacağın ferilerinin istenmesinin yasaya ve hakkaniyete uygun olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi açıldığından icra takibinin iptali ve davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış olan davasının reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,—– mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam—- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın——– dosyasında başlatılan takibe itiraz üzerine duran takibin yapılan ödeme nedeniyle asıl alacak hariç olmak üzere vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik olarak devamına ilişkin açılmış itirazın iptali davası olduğu, icra dosyası incelendiğinde ilk olarak —– ödeme emrinin dosyamız davalılarının oluşturduğu adi ortaklık borçlu gösterilerek yapıldığı, bunun üzerine ödeme emrini tebliğ alan borçluların oluşturmuş oldukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı bu sebeple kendilerine adi ortaklık borçlu gösterilerek ödeme emri gönderilemeyeceğini beyan ederek gönderilen ilk ödeme emrinin iptali için icra hukuk mahkemesinde dava açtıkları,—— davalı şirketlerin oluşturmuş oldukları adi ortaklığın borçlu gösterilmesi suretiyle düzenlenen ödeme emrinin adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından iptal edildiği ve mahkeme kararının —- tarihinde kesinleştiği, icra mahkemesinin vermiş olduğu kararla ödeme emrinin iptal edildiği ve sonrasında hukuki olarak ortada davalılara tebliğ edilmiş herhangi bir ödeme emri yokken davalı borçlu şirketlerden —- tarihinde henüz davalı borçlu şirketlere usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmemişken takibe konu —– alacağı ödediği, yapılan ödemenin davacının da kabulünde olduğu , bu durumda borçlu şirketlerden birinin yapmış olduğu ifa ile diğer şirketin de borcunun sona erdiği zira borcun davalı borçluların oluşturdukları adi ortaklığın borcu olduğu, takibe konu —– tarihinde henüz davalı borçlu şirketlere usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmemişken ödendiği ve akabinde usulüne uygun ödeme emrinin ise davalılardan ———— tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla hukuka uygun ödeme emrinin tebliğinden önce davalıların davaya konu borçlarının ödediklerinin sabit olduğu bu durumda davacının davalılara ödeme emrinin tebliğinden önce borç ödendiğinden vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik itirazın iptali davası açamayacağı zira bu taleplere konu alacakların, takibe konu borç ödeme emrinin tebliğinden önce ödendiğinden hiç doğmadığı mahkememizce anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, davacının takibi yapmakta kötüniyetli olduğu dosya kapsamında ispatlanamamakla kötüniyet tazminatı talebi de reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 136,57-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 77,27-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.096,27-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre arabuluculuk toplantısına tüm tarafların katıldığı ve dava reddedildiğinden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, taraflarca yatırılan ve kullanılmayan delil ve gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/07/2021