Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2022/359 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/97 Esas
KARAR NO : 2022/359

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli—- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —, davalı şirketin— olduğu ve müvekkili ile kontenjan sözleşmesi imzaladığı, sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalı şirket için —ve davalı şirket de bunun karşılığında ücret ödeyeceği, bu sözleşme kapsamında davalının müvekkili — tarihi itibariyle 12.992,61 TL borcu bulunduğu ancak davalının borcu ödemediği, davalının ödemeyi yapmaması üzerine taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanarak davalı-borçlu aleyhine —— esas sayılı İlamsız icra takibi başlatıldığı ancak davalı-borçlu herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmek suretiyle borca kötü niyetli olarak itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, davalı şirketçe borca yapılan itirazın kötü niyetli olduğu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalının kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin— dosyası üzerinden devamına, takibe haksız ve kötüniyetli itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının, davadaki talepleri zamanaşımına uğradığı, açıklanan nedenlerle, davacının iddia ve talepleri zamanaşımına uğradığından, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara ilişkin hizmeti almadığı, Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da fatura tanzimi hizmetin verildiği anlamına gelmemekle tek başına ispat aracı da olmayacağı, bu nedenle alacağını açık hesaba/faturaya dayandıran davacı fatura içeriğindeki hizmeti verdiğini ispatla yükümlü olduğu, davacının dayanak yaptığı faturalar tek başına ticari ilişkinin ve alacağın varlığını gösterir nitelikte bir belge olmadığından ve davacının kayıtlarına göre alacaklı olduğu iddiasının kabulü mümkün olmadığı, davacı tarafından alacaklı olduğuna veya öncelikle kendi edimini ifa ettiğine dair dosyaya sunmuş olduğu, iddiasını ispatlar bir belge, delil bulunmadığı, davacı tarafça haksız ve kötüniyetle açılan icra takibi ve işbu davada kötüniyetli hareket eden davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, haksız ve hukuki dayanağı olmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller—- dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 12.992,61-TL asıl alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 25/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından icra takibine 01/03/2019 tarihinde itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için —— Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır —- raporunda özetle; davacı şirketin incelenen yasal ticari defterlerinin sahibi lehine —haiz olduğu, davacı yasal defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten takip tarihindeki hesap — olduğu, davacı vekilinin takip talebindeki cari — olduğu ve takibin bu cari hesap alacağı üzerinden devam edebileceği, — alacağa takip tarihinden— kredilere uyguladığı faiz oranında faiz yürütebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalının — incelenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı tarafın hazır olmadığı, davalı vekilinin — yerinde inceleme talebinde bulunduğu, bilirkişinin belirtilen adrese gittiği ancak belirtilen adresin — adreste bulunan binanın yıkılmış olması nedeniyle davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın itirazın iptali istemli olduğu, mahkememizce takibin incelendiği ve takibin dayanağının cari hesap olduğunun anlaşıldığı, tarafların defterlerinin incelenmesi için inceleme kararı verildiği, davacı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunduğu, usulüne uygun ihtara rağmen davalı tarafın incelemeye katılmadığı, yerinde inceleme talebinde bulunulan adrese bilirkişinin gittiği ancak belirtilen adresin 1.5 yıldır metruk ve yıkılmış bina olduğundan bahisle incelenemediği, davacı tarafın ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, incelenen davacı defterlerinde takibe konu bakiyeyi oluşturan fatura ve irsaliyelerin usulünce kayıt altında olduğu, davacının talimat yoluyla incelenen defterlerinden takip tarihi itibariyle davalıdan —- davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut bilgi yahut belge de bulunmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 22/3 maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan—-sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekeceğinin vazedildiği, somut olayımızda da davacının usulüne uygun tutulmuş olan ve lehine delil vasfına haiz defterlerine göre alacağını isbatladığı, davalının ise usulüne uygun ihtara rağmen defterlerini mahkememize sunmadığı dolayısıyla davacının davasını ve alacağını isbat etiği mahkememizce anlaşılmış ve taleple bağlı kalınarak açılan davanın kabulüne karar verilmiş , alacak likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş; gerekçeli, —- denetime uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—— dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 12.992,61-TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 2.598,52-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
Alınması gerekli 887,53-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 221,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 665,64-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
—-göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 221,89-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı toplamı 276,29‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 280,75-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.780,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan — ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
ç-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
d-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.