Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/727 E. 2021/2 K. 05.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/727 Esas
KARAR NO : 2021/2

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2021

Davacı .—— tarafından, davalılar …——– aleyhine açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda, İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dosyası incelendi.
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Davalı/borçlular tarafından konkordato başvurusunda bulunulmasına istinaden İstanbul Anadolu—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasından davalı/borçlular hakkında 1 yıllık kesin süre verilmiş olup, akabinde müvekkilim Banka tarafından —— alacak kaydı yapıldığını, Davalı/borçlular tarafından 3.564.744,03 TL alacağın kabul edildiğini ancak —– Banka alacağı reddedildiğini, bunun üzerine, davalı/borçlular tarafından kabul edilmeyen 1.514.244,72 TL alacağımızın kabulü için ilgili mahkemeye beyanda bulunulmuşsa da ilgili mahkemece bu talebin kabul görmediğini, İstanbul Anadolu ———– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— Esas sayılı dosyasından verilen ————– tarihli ara kararı ile nisaba dahil edilmeyen ————- alacağın konkordato nisabına dahil edilmesi, çekişmeli alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava ; hukuki niteliği itibariyle banka alacağın davalıdan tahsili isteğine ilişkindir.
İstanbul Anadolu ———-.Asliye Ticaret Mahkemesince ——- tarihinde verilen —————- karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Davacı …—– tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davada terditli olarak, 1.514.244,72 TL çekişmeli alacağın, konkordato nisabına dahil edilmesi, aksi takdirde söz konusu alacağın davalı şirketten tahsiline karar verilmesi istemi ile açılmıştır.
Tevzii bürosunca İİK.nun 285 ila 308 madde hükümlerinde belirtilen konkordato tasdiki davası olarak, iş bu davalara bakmakla görevli Mahkememize tevzii edilmiştir.
Borçlu davacı ile ————–arasındaki alacak miktarı konusunda yaşanan çekişmeyle ilgili olarak , davacı banka tarafından Mahkememizin————esas sayılı dava dosyasına, istem konusu yapılan alacağın konkordato nisabına dahil edilmesi konusunda talepte bulunmuştur.
Konkordato komiserlerinin, kayıt edilmesi istenilen alacak miktarını kabul veya reddetme yetkisi bulunmamaktadır.
Borçlu tarafından kaydı istenilen alacağı kabul ettiğini bildirirse, bu alacak konkordato çoğunluğunun hesaplanmasında dikkate alınmak zorundadır (————
Ancak bu durum, komiserin borçlunun kabul ettiği alacak hakkında hiçbir inceleme yapamayacağı anlamına gelmez. Zira komiser, borçlunun kabul ettiği alacakların mevcut olup olmadıkları konusunda borçlunun defter ve belgeleri üzerinde gerekli incelemeyi yaparak bu incelemenin sonuçlarını İİK m.302 çerçevesinde alacaklılar toplantısına sunacağı raporda belirtmek zorundadır.
Komiser bu doğrultuda yapacağı bir inceleme ile, borçlunun kabul ettiği alacağın gerçekte var olup olmadığını yani borçlu tarafından kabul edilen alacağın konkordato nisabının sağlanması amacıyla oluşturulan fiktif bir alacak niteliği taşıyıp taşımadığını tespit etmek durumundadır.
Mahkemenizin———– esas sayılı dava dosyasından oluşturulan ara kararlarıyla,——-borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp yapmadığı, alacaklı ile alacakları çekişmeli hale gelen davacı banka arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklanan borç dökümünün istenip istenmediği, alacaklı tarafından sunulan belgelere neden itibar edilmediği hususlarında rapor tanzimi istenmiştir.
Kaydedilen alacağı kabul veya reddetmek yani alacağı çekişmeli hale getirmek münhasıran borçluya ait bir yetkidir.
Borçlu tarafından kaydedilen alacağa itiraz edilmesiyle, söz konusu alacak çekişmeli hale gelmektedir.
Bilindiği gibi İİK m.302 f.6 hükmüne göre, çekişmeli hale gelen alacağın konkordato oylamasında dikkate alınıp alınmayacağına, dikkate alınacaksa ne oranda dikkate alınacağına konkordatoyu inceleyen Mahkememizce bir karar verilmektedir.
Burada Ticaret Mahkemesinin, maddi hukuk yargılamalarında olduğu gibi, çekişmeli alacakların dayandığı maddi olguların kökenine inerek inceleme yapması söz konusu değildir. Zira Mahkemenin tesis edeceği karar ile yalnızca, ilgili alacaklının konkordatoya katılım sürecindeki rolü belirlenmiş olmaktadır.
Bu nedenle de, İİK m.302 f.6 uyarınca çekişmeli alacaklar hakkında tesis edilecek kararın kesin hüküm gücü bulunmamaktadır ———-.
Şayet alacak kaydı borçlu tarafından kabul edilmeyen alacaklı alacağını ilama bağlamak istiyorsa, bunun için ayrıca bir dava açması gereklidir.
Bu noktada, İİK’nın “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” başlıklı 308/b maddesi hakkında açıklamalara yer vermek faydalı olacaktır.
Bilindiği üzere İİK m.308/b hükmünde “(1) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. (2) Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu hüküm uyarınca alacak kaydı borçlu tarafından kabul edilmeyen alacaklı, konkordato tasdik edilirse, tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde dava açarak, İİK m.308/b f.2 uyarınca mahkemenin kendisine tanıyabileceği, konkordato gereğince ödenmesi gereken paya ilişkin ödeme ——— faydalanabilecektir. Şayet Kanunda öngörülen bu bir aylık sürede dava açılmazsa alacaklı, İİK m.308/b f.2 hükmü uyarınca kendisine tanınabilecek ödeme ———- kalacaktır.
Bu noktada belirtelim ki, konkordatonun tasdikinden önce alacaklı tarafından açılmış bir dava varsa, İİK m.308/b hükmüne göre yeniden dava açılmasına gerek bulunmamaktadır.
Şayet mahkemece İİK m.308/b f.2 hükmüne göre, alacaklı tarafından konkordatonun tasdikinden önce açılan davaya ilişkin olarak da isabet eden payın yatırılması istenirse, borçlunun bu isabet eden payı da mahkeme tarafından belirlenen bankaya yatırması gereklidir. Şüphesiz ki burada yatırılması gereken paydan anlaşılması gereken, alacaklının konkordato gereğince alabileceği tüm tutar değildir. Şayet borçlunun konkordato teklifi vade konkordatosu ise bu durumda çekişmeli alacaklının hissesine ayrılacak pay, muaccel ilk vadeye ilişkin olacaktır (————————
Çekişmeli alacağı için açtığı davayı kazanan alacaklının, alacağını konkordato şartları çerçevesinde talep edebileceğine işaret etmek gerekmektedir. Bununla birlikte, çekişmeli alacağı için açtığı davayı kazanan alacaklı, mahkemece hükmolunan yargılama masraflarını konkordatodan sonra doğan alacaklarda olduğu gibi konkordatoya tabi olmaksızın tam olarak ödenmesini isteyebilir.
Yukarıda İİK m.308/b hükmüyle ilgili olarak yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda, alacakları çekişmeli hale gelen alacaklıların, İİK m.308/b f.2 uyarınca, Mahkememizce şartları mevcut ise İİK m.308/b f.1 hükmüne göre, konkordatonun tasdiki kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaları gerekmektedir. Yine yukarıda işaret edildiği üzere, tasdik kararından önce dava açanların, İİK m.308/b hükmüne göre tekrar dava açmalarına lüzum bulunmamaktadır.
Bir alacağın nasıl çekişmeli hale geldiği, konkordato komiserlerinin bir alacağın çekişmeli hale gelmesinde rollerinin bulunup bulunmadığı, çekişmeli alacaklarla ilgili olarak mahkemenin yapacağı incelemenin yöntem ve kapsamı ile çekişmeli alacaklara ilişkin açılacak davanın esaslarını düzenleyen İİK m.308/b hükmü hakkındaki açıklamalardan sonra bu aşamada, konkordato nisabında dikkate alınacak meblağın belirlenmesi için Mahkememize başvuran alacaklıların taleplerinin incelenmesi gerekmektedir.
Bu noktada , konkordato oylamasında dikkate alınacak tutarın belirlenmesi amacıyla Mahkemenize başvuran alacaklıların talepleri, çekişmeli alacaklar hakkındaki kararın ivedi bir şekilde tesis edilmesinin gerekliliği ve özellikle de Mahkememizin tesis edeceği kararın kesin hüküm teşkil etmeyecek olması hususları da göz önünde bulundurularak, maddi hukuk yargılamalarındaki kadar olmasa da, maddi gerçeğe en yakın sonuç doğuracak şekilde inceleme yapılmıştır.
Bu doğrultuda Mahkememizin———— esas sayılı dava dosyasından davacı banka tarafından, davalı şirket aleyhine 5.039.984,74 TL alacak kaydı isteminde bulunulduğu, borçlu tarafından 3.564.744,03 TL lik bölümü kabul edilip, 1.475.240,71 TL lik bölümü reddedilmiş, konkordato komiserleri tarafından ibraz olunan rapor dikkate alınmak suretiyle 3.591.488,07 TL alacağın konkordato nisabına dahil edilmesine, aşan istemin reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Davacı tarafça terditli açılan ilk talep konkordato nisabına dahil edilme istemi ile ilgili olarak, mahkememizce karar verilmiştir.
Davacının ikinci istemi ise, çekişmeli alacağın tahsiline karar verilmesi istemi ile ilgilidir.
İstanbul Anadolu ———- Asliye Ticaret Mahkemelerinin faaliyete başlamasından sonra, mahkememiz ihtisas konusu davaların dışında tevziiye kapalı bulunmakta, sadece zorunlu olarak ——————- Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gereken dava türlerine bakılmaktadır.
Her ne kadar İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesince dava, banka alacağının tahsiline yönelik olmakla birlikte İİK.nun madde 308/b düzenlemesine bağlı olarak , konkordato süreci kapsamında , konkordato talebinin görüldüğü mahkemece nisaba dahil edilmeyen alacağın tahsili için açılan dava niteliğinde olduğu, davanın HSK. —- Dairesinin —– sayılı Resmi GAzetede yayınlanan —– sayılı karar ile ” Üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise ———— Asliye Ticaret Mahkeme mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine ” karar verildiği ve bu davaya bakma görevinin Mahkememize ait olduğu, adi konkordatodan kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Oysaki somut uyuşmazlık ile ilgili yukarıda belirtildiği üzere konkordato süreci içinde davacı banka tarafından, konkordatoda nisaba dahil edilmeyen alacak ile ilgili Mahkememizin ———— esas numarasına başvuruda bulunulduğu, bu konuda mahkememizce konkordato komiserlerince sunulan rapor dikkate alınarak, 3.591.488,07 TL alacağın konkordato nisabına dahil edilmesine, fazla isteminin kesin olarak reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin —— esas sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda da davacıların vaki feragatleri nedeniyle davanın 19.10.2020 tarihinde reddine karar verilmiştir.
Davacı banka tarafından açılan iş bu dava ise,, İstanbul Anadolu ——-.Asliye Ticaret Mahkemesince de kabul edildiği üzere banka alacağının tahsiline yönelik bir dava olduğu, konkordato süreci kapsamındaki talep ile ilgili Mahkememizce bir karar verildiği, mutlak konkordato davaların görüldüğü Mahkemesince bakılacak bir dava niteliğinde olmayıp, bağımsız olarak banka alacağının tahsiline yönelik bir dava olduğu ve davaya bakma görevinin İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesine ait bulunduğundan, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleşip talep halinde dava dosyasının İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Açıklandığı Üzere ;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve istem halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu ———-.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde, meydana gelen görev uyuşmazlığı nedeniyle dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
4-Süresi içinde başvurulması halinde harç ve yargılama giderleri ve avansa ilişkin hususların 6100 Sayılı HMK.nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5.Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK.nun madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usulü kararın verilmesi ve bu karar ile birlikte harç hususunun resen karara bağlanmasına,
2-Kararın taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.