Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/721 E. 2021/976 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/721 Esas
KARAR NO: 2021/976
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 30/12/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Malikinin müvekkili olduğu —— isimli bir şirkete kiraya verildiğini, bu şirketin— tarihinde tahliye edildiğini, şirket ile yapılan——– kiralayamaz ve alt kiraya veremez devir ve temlik edemez koşunun bulunduğunu, müvekkilleri —- tarihinde durumu davalı şirket yetkililerinden —– mail ile bildirimde bulunduklarını, maile yanıt verdiğini, ancak ödeme hususunda bir beyan da bulunmadığını, yapılan görüşmeler sonuç vermeyince —— esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, icra takibi itirazı ile takibin durdurulduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptalini, kötü niyetli davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin kira sözleşmesi kapsamında kurduğu – kullanımından kaynaklı kira bedeli ise —— görevli mahkemeye gönderilmesini, davacı ecrimisil/sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak ise de görevli mahkeme olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğunu, davacıların dışı—- imzaladığı kira sözleşmesinde —- kiralayan olduğunu, davacılar dışında dava dışı hikmet tanrıkulu isminin de kiralayan olarak yer aldığı görüldüğünü, davaya konu taşınmazın —– talep ettiklerini, müvekkil şirket kiracı konumunda olduğunu, şirket tarafından kiralanan alan dava dışı kiralayan —– tasarrufunda bulunan alan olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde durumdan haberdar olunması üzerinde müvekkili şirket tarafından taşınmazdaki —- istenmesine rağmen bu defa davacılar tarafından izin verilmediğini, dava dışı — yapılan ödemenin ispatı bakımından ——- hareketlerinin celbini, davaya konu taşınmazın tapu kayıtlarının celbine, davacıların hisselerini aşan oranda ileri sürdüğü taleplerinin reddini, Neticeten haksız ve dayanaksız davanın külliyen reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —- arasında izinsiz baz istasyonu kurulumundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, —– Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine dair hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine dair davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacının maliki ve kiralayanı olduğu taşınmazı dava dışı —-verildiğini, taşınmazın tahliyesinden sonra taşınmazda baz istasyonu kurulu bulunduğunun tespit edildiğini, kira sözleşmesinde kiralananın —– devredilemeyeceğinin yazılı olduğunu, buna rağmen davalıya —- kurulduğunu beyanla—— tarihleri arasında izinsiz baz istasyonu kurulumundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise dava dışı —— sözleşmesi kapsamında baz istasyonunun kurulduğunu, haksız bir kullanım olmadığından davanın reddini savunduğu görülmüştür. Davacının taşınmazı dava dışı ——- davalı ile baz istasyonu kurulumu için kira sözleşmesi imzaladığı görülmektedir. Bu durumda temel hukuki ilişkinin kira ilişkisi olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu açıktır.
Görev kuralları, kamu düzenine dair olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkememizce, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/1-c maddesine göre, görevsizlik sebebiyle aynı Yasa’nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli —-Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021